Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

Aydın ve ilçelerinde İmam-Hatip’ler için neler yapılıyor?

Aydın ve ilçelerinde İmam-Hatip’ler için neler yapılıyor?

Merhum Nasreddin Hoca’ya atfedilen hikâyeyi bilirsiniz... Birisi gelmiş Hoca’ya... Bir meseleyi anlatmış ve “Kim haklı?” diye sormuş... Merhum Hoca, “Sen haklısın” demiş... Biraz sonra “karşı taraf” gelmiş... O da derdini anlatmış ve o da sormuş; “Kim haklı?”... Merhum Hoca; ona da “Sen haklısın” demiş..

Hoca’nın, iki tarafa da; “Sen haklısın” dediğini gören hanımı; “Bu ne iş Hocaefendi?.. Her gelene, ‘Sen haklısın’ diyorsun!”

Hoca, hanımına dönmüş;

“Sen de haklısın!”

Şöyle bir düşündüm de;

“Hoca da haklı.”

Öyle ya;

Herkes, “kendi penceresinden” bakıyor olaya... O zaman da, kendini “haklı” görüyor...

İHL DERNEĞİ NE DEMİŞTİ?

Ben, bunu, önceki gün gündeme getirdiğim “Nazilli İmam Hatip Lisesi olayı”nda yaşadım...

Bildiğiniz gibi;

 

 

 

 

 

 

 

 

“Nazilli İHL Yaptırma ve Yaşatma Derneği”nden gelen “bilgi”lere ve “fotoğraf”lara dayanarak önceki gün yazdığım yazıda, olayı “derneğin penceresinden” aktarmıştım...

Dernek yetkilileri diyordu ki;

“1 Ekim 2013 tarihli bakan oluru olmasına rağmen, mevcut İmam-Hatip Lisesi’nin 17 bin metrekarelik arsasına yeni bir bina yapmak mümkünken ve yasal hiçbir engel yokken ve üstelik Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Nazilli İmam-Hatip Okulu Yaptırma ve Yaşatma Derneği arasında taslak protokol çalışmaları yapılmış iken; sadece Valilik oluru ile yapılacak yatırım niye geciktiriliyor?..

Ve yine;

Yatırımların başka arsalara ve özellikle de özel okullara kaydırılmasının altında neler yatmaktadır?

Yatırımların geciktirilmesinde, İmam-Hatip arsası dururken, yatırımın şehre uzak başka arsalara ve özellikle de özel okullara kaydırılmasında acaba Paralel Yapı’nın bir rolü var mıdır?”

Ne yalan söyleyeyim;

“Paralel Yapı’nın sızmadığı yer kalmadığı” için, bu işin içinde de bir “Paralel tezgâh” olabileceğini düşündüm ama yazının sonunda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’dan ve Aydın Valisi Erol Ayyıldız’dan bir “açıklama” beklediğimi ifade ettim...

TELEFON YAĞMURU

Yazının çıktığı gün, yani önceki gün, tam bir “telefon yağmuru”na maruz kaldım...

Sabahtan, akşama kadar;

Aydın Valisi Erol Ayyıldız başta olmak üzere, Aydın Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Ensar Vakfı Başkanı Bekir Kaya, Nazilli İmam-Hatipliler Derneği Başkanı Şakir Taşkıran, Nazilli İHL Okul Aile Birliği Başkanı ve Anadolu Gençlik Derneği Temsilcisi Muhammed İkbal Yiğit, eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in avukatı Abdurrahman Öz aradılar ve “olayın bana yanlış aktarıldığını” ifade edip, dediler ki;

“Nazilli İHL olayının içinde kesinlikle herhangi bir yönlendirme yoktur...

Problem, dernekle yaşanan anlaşmazlıktan kaynaklanmaktadır.”

Baktım;

“Onlar da haklı.”

Onların da ellerinde; hem de, “yer ve tarih” bildiren “bilgi”ler ve “belge”ler var...

Dedim ya;

“Onlar da haklı.”

Vali Erol Ayyıldız, bu işlere “gönül vermiş” biri... Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre ise; “Aydın ve ilçelerine DSİ ve Karayolları’ndan daha fazla yatırım yapmakla” övünen bir hanım...

Dahası;

Türkiye’de, “2 tane hanım milli eğitim müdürü” varmış, onlardan biri Pervin Töre imiş...

Kendilerine dedim ki;

“Bana, olayın aslını ve süreci anlatan bir yazı gönderin.”

Gönderdiler.

DERNEKLE YAPILAN GÖRÜŞMELER

Önceki gün Nazilli İHL Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin verdiği bilgileri aktarmıştım... Bugün de, “Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gelen bilgileri” aktarmak istiyorum...

Okuyun da, kararı siz verin...

Bakın bakalım;

“Kim haklı”dır?..

Buyrun, birlikte okuyalım:

Nazilli İmam Hatip Okulu Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin mülkiyetinde bulunan Nazilli Yeşil Mahalle’deki 11336 metrekare ve 5907 metrekare arsalar üzerine, ilimiz 2013 yılı yatırım programında yer alan Nazilli 32 Derslikli İmam Hatip Ortaokulu binasını yapmak amacıyla Bakanlığımız İnşaat Emlak Grup Başkanlığı’na 05/03/2013 tarih ve 07709 sayılı yazı ile görüş sorulmuş...

Bakanlığımızdan alınan cevabi yazıda, 4737 sayılı Kanunun 62/c maddesine göre işlem yapılması istenmiştir.

Bu cevaba göre; Nazilli İmam Hatip Okulu Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanlığı ile yapılan görüşmelerde arsaların mülkiyeti alınamamıştır. 

13/03/2013 tarihinde anılan derneğe bir yazı yazılarak arsaların 6 dönümünün İmam Hatip Ortaokulu yapılmak üzere İl Özel İdare’ye devri istenmiş, ancak Dernek, bu talebi uygun görmemiştir.

Bunun üzerine Bakanlığımız İnşaat ve Emlak Grup Başkanlığı’na 17/07/2013 tarihinde bir yazı yazılarak 49 yıllığına intifa hakkı için olur istenmiştir.

Alınan 28/08/2013 tarihli yazıda tekrar  4734 sayılı Kanunun 62. maddesi işaret edilmiştir.

4734 sayılı kanunun 62’nci maddesi; ‘Yapım işlerinde arsa temin edilmeden, mülkiyet, kamulaştırma ve gerekli hallerde imar işlemleri tamamlanmadan ve uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamaz’ demektedir...

Bunun üzerine 32 derslikli Nazilli  İmam Hatip Ortaokulu; Nazilli Yeşil Mahalle’de ilköğretim okul alanı ve mülkiyeti Maliye hazinesine ait olan 6703 metrekare arsa üzerine planlanmış, ihalesi 13/08/2013 tarihinde yapılmış ve inşaat bitmek üzeredir.

NİYE O ARSAYA DEĞİL?

Bu işlemler devam ederken bakanlığımız İnşaat ve Emlak Grup Başkanlığı, 28/09/2013 tarihli makam oluru alarak ve bu oluru 01/10/2013 tarihinde Valiliğimize göndererek, yapılacak üst hakkı sözleşmesi ile dernek arazisine okul yapılmasını istemiştir. 

2013 il yatırım programında bulunan 32 derslikli orta okulu dernek arazisi üzerine yapmak üzere,  Bakanlığımızın gönderdiği Üst Hakkı Sözleşmesi taslağı 09/12/2013 tarihinde anılan derneğe gönderilmiş, ancak dernek yetkilileri Bakanlığın gönderdiği Üst Hakkı Sözleşmesi’nde oynama yaparak ve arsayı boyuna 18 metre ayırarak ve hatta arsayı okul yapılamayacak kadar ensiz bir hale getirerek ve imzalayarak Müdürlüğümüze teslim etmiştir.

Müdürlüğümüz taslağın bakanlığımızdan geldiği gibi imzalanmasını istemiştir. 

Bu defa, dernek yetkilileri 11336 metrekare olan arsayı vermeyerek, yalnızca 5907 metrekare olan arsayı baz alarak ve Bakanlığımızın gönderdiği Üst Hakkı Sözleşmesi’nin hemen hemen tamamını değiştirerek Müdürlüğümüze  imza için vermişlerdir.

Bu arada;  Nazilli ilçesine 32 derslikli İmam Hatip Lisesi, 300 öğrencilik öğrenci pansiyonu ve spor salonu yapımı, devlet yatırım programına alınmıştır. 

Ancak; bu binalar, dernek yetkililerinin verdiği 5907 metrekare arsa üzerine sığmamaktadır. (...)

Bu binaların toplam taban alanları 7992 metrekare yapmaktadır. 

Tören alanı, sosyal yaşam alanı, kantin ve bunun gibi eklentiler için bu binaların yapımına 20.000 m2 arsa gerekmektedir. 

Derneğin bize verdiği arsanın tamamı ise 5907 metrekaredir. Ayrıca;  5907 metrekare arsa üzerinde de, halen eğitim-öğretime devam eden Nazilli İmam Hatip Lisesi binası vardır.

Yatırımların bir an önce gerçekleşmesi için Aydın Valiliğimizin büyük destekleri ve İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün gayretli çalışmaları sonucu 2014 yılı Devlet Yatırım Programı’na alınan Nazilli 32 Derslikli İmam Hatip Lisesi, 300 Kişilik Öğrenci Yurdu ve Spor Salonu binalarını, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait ve İl Genel Meclisi tarafından takas yolu ile Müdürlüğümüze 25 yıllığına tahsis edilen 27480 metrekare arsa üzerine yapmak üzere ihale çalışmalarına başlanmış ve en kısa sürede ihaleye çıkarılacaktır.”

Verilen bu “bilgi”lerden benim anladığım şu: Ortada bir “ard niyet” yok ama, bir “anlaşmazlık” var. 

Öyle sanıyorum ki;

Mesele anlaşıldı...

AYDIN’A 23 İHL

Gerek Vali Erol Ayyıldız, gerek Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’nin verdikleri bu “bilgi”lerin ötesinde de “güzel gelişmeler” olmuş Aydın’da...

İzin verirseniz, Pervin Töre’nin ağzından onları da aktarayım:

“Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak 2012 yılından bu yana veli ve öğrencilerimizin ilgi ve istekleri doğrultusunda İl Özel İdaresi bütçesinden 7 milyon 471 bin 245 lira kaynak kullanılarak Efeler ilçesinde 3, 16 ilçemizde 16 ve 4 beldemizde de 4 olmak üzere toplamda 23 İmam Hatip Ortaokulu hizmete açılmıştır.

Söke ilçesinde 24 derslikli, Köşk ilçesinde 18 derslikli, Çine ilçesinde 18 derslikli ve Nazilli ilçesinde 32 derslikli İmam Hatip ortaokullarının yapımı devam etmektedir. Bu okulların toplam proje bedelleri 8 milyon Türk Lirası’dır.

Kuşadası ilçesinde yapılan çalışmalar sonucu Hayırsever Muhittin Bilici ile yapılan protokol neticesinde eğitim vadisi olarak bilinen mevkiye 50 bin metrekare civarındaki bir alan üzerine 4 adet 18 derslikli Kız Erkek İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Lisesi, Tatbikat Camii, iki adet 400 öğrencilik kız erkek öğrenci pansiyonu binaları, kapalı ve açık spor kompleksleri ile otoparktan oluşan büyük bir külliyenin yapımına başlanmıştır. Bu külliyenin tahmini yaklaşık maliyeti 25 milyon Türk Lirası’dır.

Ayrıca; Efeler ilçesinde; proje bedeli 12 milyon lira olan 24 Derslikli Anadolu İmam Hatip Lisesi, 200 öğrencili pansiyon ve spor salonu yapımı için ihale çalışmaları sürmektedir.

2012 yılından bu yana ilimizde İmam Hatip okullarına yapılan yatırım, hayırseverlerin katkıları dahil, yaklaşık 65 milyon lira olup, ülkemizde din öğretiminde yatırım alan illerin başında gelmektedir.”

Bu girişimlerinden dolayı Vali Erol Ayyıldız’ı ve Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’yi kutluyor ve çalışmalarında başarılar diliyorum.. Bu vesileyle, küçük bir ricam olacak:

“28 Şubat’tan kalan hassasiyetle hareket eden dernekle olan anlaşmazlığı bir an önce halledin ve onların da gönlünü alın ki, kamuoyu rahatlasın.”

YAZDIKLARIMDAN DA VAHİM

Bu vesileyle, Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’ya tekrar seslenmek istiyorum... Anladım ki; “Milli Eğitim Şube Müdürlükleri” için yapılan “Mülakat Sınavları” olayı, “yazdığımdan da vahim” boyutlarda!..

Öyle “telefon”lar, öyle “mail”ler aldım ki; Sayın Nabi Avcı’nın, “mülâkat skandalı”nı gözden geçirmesinde ve hatta “inceleme” başlatmasında yarar var...

Aksi halde; 

Bütün “emek”ler, “heba” olur.

Benden söylemesi!.. 

 *****************************************************************

Mesele Berkin değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı?

Dünkü gazetelere bakıyorum, hepsi de “dramatik başlıklar” atmışlar: “Yastayız... Türkiye’nin evlât acısı... Adalet kör, vicdan ölü... Onun katili, hepimiz!”

Bu başlıklar, “14 yaşında” başından vurulan, 269 gün sonra “15 yaşında” ölen  Berkin Elvan için... Öncelikle söyleyeyim; “Allah rahmet eylesin, ailesinin ve sevenlerinin başı sağ olsun.”

Malûm, Berkin Elvan’ın da vurulduğu “Gezi kalkışması” konusunda, Mehmet Ali Alabora şöyle demişti: “Mesele Gezi Parkı değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı?”

O günkü “kalkışma”nın sebebi, nasıl ki; “Gezi Parkı’ndan sökülen 3-5 ağaç” değilse, Berkin Elvan için atılan başlıklar ve yapılan eylemler de, tek kelimeyle “istismar” amaçlıdır ve o gözyaşlarının çoğu “timsah gözyaşları”dır!.. Amaç; Türkiye’yi “yeni bir Gezi kalkışması”na götürmek ve “kaos” çıkarmaktır...

Bir gencin arkasından “ağıtlar yakılır” ama etraf “yakılıp-yıkılmaz, yollar kesilmez!”

Dedim ya; mesele “Berkin Elvan” meselesi değil... Bunu “anlamak istemeyenlere” derim ki;  Berkin’le ilgili, “269 gündür tek satır haber yazmayan” Cemaat’in sözcüleri Zaman ve Bugün gazeteleri, bugün; “Berkin Türkiye’yi ağlattı!.. Gezi’de 8. acı” manşetleri atıp, “Alevileri kışkırtmaya” çalışıyorsa, herkes, biraz düşünsün!.. Mesele, Berkin meselesi değil..

Mesele, çok daha “derin!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi