Kanlı örgütün tek felsefesi: ŞİDDET
Önceki gün İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden, dün de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne saldırı düzenleyen DHKP-C terör örgütü yeniden gündemde. Peki örgüt nasıl doğdu, dünü bu günü... Tüm yönleriyle DHKP-C gerçeği...
Kurucusu Dursun Karataş’ın hayatını kaybetmesinden sonra dağılma noktasına gelen DHKP-C’nin tarihi kanlı suikastlerle dolu. Nihat Erim (Türkiye Cumhuriyeti tarihinde öldürülen tek başbakan), Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak, Sakıp Sabancı’nın kardeşi Özdemir Sabancı…
Tüm bu suikastlerin arkasında DHKP-C vardı.
DHKP-C’NİN KÖKENLERİ MAHİR ÇAYAN’A DAYANIYOR
1970’de Mahir Çayan’ın öncülüğünde kurulan Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C), Türkiye’de örgütlü ve sistemli olarak hareket eden ve şiddeti esas alan temel yapı görünümdeydi. Çayan ve arkadaşlarının kurduğu bu yapı; örgütlenme, hiyerarşi ve eylem stratejilerinde Latin Amerika ülkelerindeki sol-devrimci örgütlenmeleri örnek almıştır.
THKP-C ve türevlerinin hedefi, devlet sisteminin ortadan kaldırarak, yerine işçi sınıfının önderliğinde Marksist-Leninist bir yapı kurmaktı.
Bu bakış açısı dönemin Kürtçü-Sol gruplarında da hissediliyor, o dönemde Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi olan Abdullah Öcalan da Çayan’ın konuşmalarından ve THKP-C’nin faaliyetlerinden etkileniyordu.
Devrimin şehirlerde başlayıp daha sonrasında kırsal kesime yayılacağını savunan THKP-C kendisinden sonra gelen birçok sol terör grubuna yakından etkilemiştir, tıpkı DHKP-C gibi…