Emniyet, emniyet, emniyet: Abdülhamid Yıldız Sarayı’nda kendine bağlı askerlerden bir muhafız bölüğü meydana getirmişti. Vahdettin Engin’e göre sarayda en önemli unsurlarını Söğüt, Bilecik ve Eskişehir havalisine yerleşmiş eski Türk kabilelerinden, mertlik, cesaret ve dürüstlükleriyle tanınmış Karakeçili aşireti mensuplarının oluşturduğu Söğüt Birliği adı verilen bir alay bulunuyordu. Sultan’a göre bu birliğe alınacak muhafızların Ertuğrul Gazi ile Söğüt’e gelmiş ailelere mensup, çok iyi at binen, beş vakit namazlarını kılan, iyi ahlaklı, mazbut, yakışıklı ve boylu boslu olmaları gerekiyordu. Ayrıca hizmetleri sürekli olacak ve memleketleriyle ilişkileri kesileceği için gönüllü olmalıydılar. Seçilenler padişaha sadık kalacaklarına ve son nefeslerine kadar itaat edeceklerine Ertuğrul Gazi’nin türbesinde yemin ederlerdi. Sultan bu birliğe çok güvenir, “öz hemşerilerim” diye hitap ederdi. Bu yüzden her gece kapısının önünde bir haremağası ve Karakeçili aşiretinden bir muhafız beklerdi.