Bu kimin kuşatması

Bu kimin kuşatması
YARSAV’cılar, HSYK’cılar ve CHP’liler sık sık “Yargı’nın hükümet tarafından kuşatılmak istendiğini” iddia ederken; 12. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Oktay Kuban’ın; bir günde “19 Balyoz sanığını tahliye”

MURAT ALAN'IN HABERİ... 

BU PLANA DİKKAT-İLGİLİ HABER İÇİN TIKLAYIN

Ergenekon, Balyoz, Kafes, Poyrazköy, Çürükçüler ve Karargahevleri soruşturmalarına darbe vurabilmek için HSYK tarafından Beşiktaş Adliyesi’ne sızdırılan hâkimlerin son iki gün içinde verdiği kararlar, değişime yanaşmayan yüksek yargı elitleri tarafından yapılan atamaların ne maksatla yapıldığını açıkça ortaya koydu.
Meşru Hükümeti acziyet içinde gösterebilmek ve darbeye zemin oluşturabilmek için cami bombalama ve kendi uçağını düşürmek dâhil her türlü alçaklığın göze alındığı ‘Balyoz Darbe Planı’ ile ilgili Ergenekon savcılarının gözetiminde yürütülen operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan 41 Balyoz sanığından 36’sı HSYK’nın son yaz kararnamesi ile İstanbul Adliyesi’ne atadığı hakimler tarafından tahliye edildi. Hukukçular HSYK tarafından atanan hakimlerin verdiği kararlara tepki gösterirken, Anayasa taslağının içinde yer alan yüksek yargı ve HSYK ile ilgili düzenlemelerin önemine vurgu yaptılar.

Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, “Bu HSYK ile yola devam etmenin mümkün olmadığı kesinlik kazanmış durumdadır” dedi.

Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ise yandaş hakimlik kavramının iyice belirginleştiğine vurgu yaptı. ‘Hakimini bulan tahliye başvurusu yapıyor’ dedi.

Avukat Tahir Elçi ise Hakim Oktay Kuban’ın, “Balyoz soruşturmasındaki tahliyeci tutumunun aksine Diyarbakır’dayken tutuklama eylemli bir hakimimizdi” diye konuştu.

BARO BAŞKANI AKTAR: HAKİMİNİ BULAN TAHLİYE BAŞVURUSU YAPIYOR
Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ise, yandaş hakimlik kavramının iyice belirginleştiğine vurgu yaptı. ‘Hakimini bulan tahliye başvurusu yapıyor’ diyen Aktar, yasaların bilimsel ve kişiye göre değişken olmaması gerektiğini belirtti. Diyarbakır Baro Başkanı Aktar, “Hakimini bulan tahliye başvurusu yapıyor ve serbest kalıyor. Aynı yasaya göre bir yargıç tutuklarken, bir başka yargıç ise suç vasfında hiçbir değişiklik olmamasına rağmen tahliye ediyor. Bu durumun ülkemizdeki adalet duygusunu kökten yaraladığını düşünüyorum” dedi.

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un Doğan Medyasına verdiği röportajların yargıyı etkileme noktasında vahim bir hata olduğunu söyleyen Aktan “Türkiye’de acil bir yargı reformuna ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

BOĞAZİÇİ AVUKATLAR DERNEĞİ ÇAĞRI YAPTI
Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Av. Bilal Çalışır ise, “Bu HSYK ile yola devam etmenin ne kadar zor olduğu anlaşıldı. Vazifelerini bırakıp siyasi irade ile mücadele içine girdikleri açıkça görülüyor. Yürüyen dosyalara nasıl müdahale edebilirim diyen kesimlerin planları meyvelerini vermeye başladı. Korkunç belgeleri inceleyen hakim ve savcıların verdiği kararları bir gecede inceleyen HSYK’nın atadığı hakimler, infial uyandıracak derecede ağır suçlamalar karşısında komik gerekçelerle tahliye kararları verdi. Boğaziçi Avukatlar Derneği olarak siyasi iradeye çağrımız bir an önce yargının yapısına müdahale etmesidir” dedi.

BU HSYK ILE YOLA DEVAM ETMEK MÜMKÜN DEĞIL
Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek “Türkiye’de yargı çevrelerinin sistemi nasıl tıkadığı, HSYK’nın ise demokratikleşme sürecinde illegal yapılanmalar ve cuntalarla mücadele eden savcıları görevden almak, soruşturmaları sabote edebilmek için nasıl bir uğraş içinde olduğu iyice ortaya çıkıyor. Dolayısı ile bu HSYK ile yola devam etmenin mümkün olmadığı kesinlik kazanmış durumdadır” dedi. 2009 Yaz Kararnamesinde korsan kararname hazırlayarak Ergenekon savcı ve hâkimlerini görevden almaya çalışan zihniyetin, Ergenekon sanıkları ile ilişkisine dikkat çeken Petek, “Korsan kararname sonrası başarısız olunca ‘bari aralarına kendi fikrimize yakın hakimleri yerleştirelim” dediler. İstanbul’a atanan hâkimlerin şimdi hangi planın parçası olduğu açıkça ortaya çıktı” şeklinde konuştu.

Tahliye edilen Balyoz sanıklarının delil durumunda bir değişiklik olmasına rağmen peş peşe verilen tahliye kararlarına dikkat çeken Başsavcı Petek, “CMK 100 ve devam maddeleri yönünden suç vasfında bir değişiklik yoksa, HSYK’nın atadığı hakimlerin verdiği tahliye kararlarını mercek altına almak lazım. Yüksek yargı ve HSYK’dan özellikle telefonla dinleme, yakalama, el koyma arama kararlarından açıktan basın yoluyla eleştiriliyor olması fotoğrafı biraz daha netleştiriyor. Bana göre yeni anayasa taslağında HSYK ve yüksek mahkemelerinin yapısına ilişkin düzenlemeler kararlılıkla sürdürülmeli” diye konuştu.

KUBAN’IN DİYARBAKIR’DAKİ TAVRINDAN ESER KALMAMIŞ
Diyarbakır Barosu’na kayılı olarak görev yapan Avukat Tahir Elçi ise tahliyelerin aranan ismi 12. Ağır Ceza Mahkemesi Üye Hakimi Oktay Kuban’ın Diyarbakır’da görev yaptığı dönemden çok iyi tanıdığını belirtti. Elçi “Kuban bizi hayretler içinde bırakıyor. Kendisini bir önceki görev yeri olan Diyarbakır ilimizden tanırım. Balyoz soruşturmasındaki tahliyeci tutumunun aksine Diyarbakır’dayken tutuklama eylemli bir hakimimizdi. Biz onu Diyarbakır 6. Ağır Ceza

Mahkemesinde görevliyken, huzuruna getirilen ve tek suçu taş atmak ve zafer işareti yapmak olan çocukları dahi tutuklayıp aylarca hapiste yatıran bir hakim olarak hatırlıyoruz. Hükümeti yıkmak için plan yapmak ve darbeye teşebbüs suçlaması ile tutuklanan Balyoz sanıklarını salıverince aklımızdan keşke aynı tavrı Diyarbakır’da da gösterseydi diye geçirdik. Diyarbakır’da yetersiz delillerle çok sayıda insanı yıllarca yatırdı” diyerek kararı eleştirdi.

‘Bu bir HSYK operasyonudur’
Kanlı eylemler içeren Balyoz soruşturmasına yargıdan gelen müdahaleye hukukçulardan sert tepki geldi. AİHM’in Türkiye Masası’nda İnsan Hakları Uzmanı olarak görev yapan Avukat Salih Efe, 12. Ağır Ceza Mahkemesi Üye Hâkimi Oktay Kuban’ın, Balyoz'u hazırladığı belirtilen emekli Org. Çetin Doğan ile 19 askerin tahliye kararına tepki göstererek, “Artık süreç hukuki olmaktan çıkartılıp operasyona dönüştürülmüştür” dedi. “Tahliyenin olacağı günler öncesinden belliydi” diyen Efe, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Vakit ‘Tahliyeci hâkimi bekliyorlar’ başlığıyla günler öncesinden yaptığı haberi ile gerekli uyarısını da yapmıştı. Perşembenin gelişi, Çarşambadan belli olduğu gibi tahliyelerin geleceği de Vakit’in yaptığı haber ile günler öncesinden kamuoyuna duyurulmuştu. Bugün kuvvetli suç olgusu bulunmasına karşın tutukluların tahliye edildiğini görüyoruz. O zaman HSYK’ya bakmak lazım. HSYK'nın krize yol açan kararnameleriyle atadığı hâkimlerin, tahliye kararlarının altında imzalarının bulunması tesadüf değil, operasyonun kimler eliyle yürütüldüğünün kanıtıdır.”

“ÖNCEDEN TASARLANMIŞ BİR PLAN”
Emekli Başsavcı Reşat Petek ise, soruşturma hakkında valiz dolusu belgelerin ve bu belgelerin doğruluğunu tescilleyen bilirkişi raporları olduğunu hatırlatarak, “Ne oldu da şimdi bunlar yok sayıldı? Son birkaç gün içinde delillerin sahte olduğunu ispatlayan yeni delillerde bulunmadığına göre işin içinde bir iş olduğu açıktır. Anlaşılan önceden tasarlanmış bir plan devreye sokuldu. Adalet bakanlığı müfettişleri göndererek dosya üzerinde inceleme yapabilir. Anayasa’nın 144. Maddesine göre yetkili olan Adalet Bakanlığı bu işe dâhil olmalıdır” dedi.

VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.