Tuncay Güney'den Baykal yorumu

Tuncay Güney'den Baykal yorumu
Deniz Baykal'ı ajanlıkla suçlayan Ergenekon'un kara kutusu Tuncay Güney, Kanada'dan bu kez de CHP'yi sallayan kaset için konuştu.

Baykal'a ait olduğu iddia edilen kasetin, uluslararası bir oyunun parçası olduğunu iddia eden Güney, AK Parti'nin önünün kesilmeye çalışıldığını söyledi. 

Tuncay Güney, Ergenekon’un kara kutusu. Tuncay Güney, Ergenekon Soruşturmasının bugünlere gelmesinde önemli rol oynadı. Güney, yaşadığı Kanada’da Özgün Duruş gazetesinden Nevzat Çiçek'in sorularını cevapladı. Güney, Baykal operasyonun uluslar arası bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirildiğini ve AK Parti’nin yükselişinin durdurulmasının hedeflendiğini ifade etti. Güney’e göre Kılıçdaroğlu uzun süre CHP’nin başında kalmayacak.

İşte Güney’in çok konuşulacak röportajı:

Kasetin Kanada’da yüklendiği ifade edildi. Sizde Kanada’da yaşıyorsunuz neden başka ülkede değil de Kanada’da yüklendi?
Kanada’da bir internet şirketinin yüklediği ortadadır. Bu şirket global bir şirket v bu kaseti yüklemek kesinlikle suç değil. Herkes kendi kasetini yükleyebilir. Bu site Youtube gibi bir site. Uluslar arası bir istihbarat teşkilatının Türkiye’de yapılacak bir operasyon için teknik olarak Kanada’nın kullanılmış olması çok normal. Baykal’a operasyon her ne kadar Türkiye içi de görünse küresel bir operasyon olduğu biliniyor.

Bunu biraz açalım mı?
Gazeteciler hep polis ve savcı rolünü kendilerine benimsedikleri için bu gözle bakıyorlar. Bu kimin işi diye suçlu aramak gazetecinin işi olmamalı. Polis ve savcı kimliği ile hareket eden siyaset bilimciler de daha sonra kişiliklerine işkenceciliği ekliyorlar. Bizim işimiz suçlu aramak olmamalı. Ergenekon avukatına operasyon yapıldı. TSK dahil hiç kimse artık CHP’ye oynamıyor. CHP, AKP’nin de alternatifi değil buda çok net belirgin. Eğer AKP’ye seçimde darbe olacaksa bu CHP’nin ve Baykal’ın başaramayacağı bir iş. AKP’ye alternatif lazımdı. Baykal’a yapılan bir tuzak veya komplo değil her şey ortada. Kasetin takibinden de hukuki hiçbir şey çıkmaz. Ortada bir suç unsuru yok, kaldı ki Kanada’da bir zina masası da yok.

Siz bu operasyona hem iç hem dış operasyon mu diyorsunuz?
Evet, her ne kadar yerel görünse de kaseti yurt dışına servis edenler bulunuyor. Yani kasetin çekimin yerel bir iş birlikçi ile gerçekleştiği ortada. Burada CHP içerisinde hangi servisle çalıştığı düşünülen iş birlikçiyi aramak lazımdır. Bu kasetin çekimini yapan asla Türk istihbarat birimlerinden birisi olamaz.

Peki, bu kaset CHP’yi güçlendirir mi?
Sonuçta güçlenen CHP. AKP’yi zorlar. Ama AKP’nin bu kasetle hiçbir ilgisi yok. CHP’nin başında Baykal’ı artık görmek istemeyen kendi sermayedarları ve şirketleri var. CHP, Baykal’a operasyon yaptı bu gayet açık ve net. AKP’yi günah keçisi yapmak bilgi kirliliğidir. Ya da taktik değiştirmektir. Bu çok net belirgin ortadadır.

Seçim sonrası CHP ve MHP koalisyonundan sıklıkla bahsedildi. Bunun için çalışanlar olduğunu kamuoyu biliyor. Siz nasıl görüyorsunuz?
Öncelikle Türk siyasetinde belden aşağı vurmanın çok yanlış olduğunu ifade etmem lazım. Fakat Türkiye’de siyaset bilimci çok olmadığı için meseleler geniş olarak analiz edilmiyor. AKP ilk seçimde yine iktidar olur. Eğer hükümet kuramazsa o zaman MHP ve CHP koalisyonu güçlü bir unsur olarak durur. Eğer AKP’yi iktidardan uzaklaştırmak isteyenler hala hesaplarını değiştirmedilerse bu saten sonra Baykal’ın CHP’nin başından uzaklaştırılması gerekiyor. Eğer Baykal’ın kasetinden CHP oy patlaması yaparsa buda toplumun kişiliğini ortaya çıkarır.


Siz TRT’de katıldığınız bir programda eğer Mahir Kaynak ifşa olmasaydı Baykal’ın yerinde olur diye bir laf söylemiştiniz. Ne demek istediniz?
Eğer Mahir Kaynak deşifre edilmemiş olsa idi bugün sol bir partinin başında olurdu. Deşifre edildiğine göre Deniz Baykal sol bir partinin genel başkanı oldu dedim. Bakın Deniz Baykal’ın biyografisine kaç yıl ABD’de kaldı. Rocefeller şirketi için çalıştı. Ben her zaman CHP’nin derin devlet partisi olduğunu söyledim. Türkiye’de Baykal ve daha birçok kimsenin dosyalarının büyük istihbarat şirketlerinde olduğunu da söyledim. Bugün bu kaset servise kondu.

Ergenekon ve istihbarat şirketleri bu işin neresinde?
Bu olaya sadece Ergenekon diye bakamayız. İstihbarat şirketleri ticari şirketlerin de sırlarını korur. İstihbarat demek sadece Türkiye’deki gibi şirketlerin çıkarlarını korumak değildir.

Bir parti genel başkanının kaseti Anayasa oylaması öncesi sürüldü piyasaya ve bu dini hassasiyetleri ağır olan bir gazeteden çıktı. Bunu nasıl görmek lazım?
Aslında kasetin yayınladığı Meta Cafe, ABD, Uzak Doğu ve Kanada’da şirketleri olan üç İsrail vatandaşının kurduğu bir site. Bu kaset teknik olarak bu şirkte yollanıyor. Bu şirket kaseti montajlıyor ve Youtube’de olduğu gibi kaseti sayfasına koyuyor. Bu süre zarfında Vakit Gazetesi bu kasete ulaşıyor. İşin en ilginç noktası burası. Nasıl oluyordu Meta Cafe bu kaseti yayına koyar koymaz Vakit ulaşabiliyor. Bence bu işin üç saç bayağı bulunuyor. 1.Bu cd’yi çeken kimdir. 2.Bunu yurt dışına servis yapan kimdir 3.Bunu Vakit’e haber veren kimdir. Burada ki suç unsuru da kamerayı yerleştiren kişinin suçudur. Diğer saydığım iki madde de hukuken herhangi bir suç yoktur. Vakit ve Meta Cafe’nin bu anlamda herhangi bir suçu yoktur CHP bunu kendi içersinde aramalıdır. Artık Ergenekon Operasyonu ile TSK’ya güven zedelendi. Mustafa Kemal teorilerinin çürüdüğü saptandı. Ordu ve Kemalist düşünce siliniyor. Türkiye’de sistem değişiyor buna direnmenin faydası yok.

Bazı yorumcular AK Partili ve MHP’lilerin de kasetinin çıkabileceğini ifade ediyor?
Ben sanmıyorum. AKP’de bir milletvekilinin kaseti partiyi yıpratmaz. CHP’de kasetin sahibi Baykal bu farklı bir durum. MHP’de de bir partilinin kaseti olabilir ama buda Bahçeli’yi bağlamaz.

Deniz Baykal partisinin dizayn edilmek istendiğini ifade etti. Kimler CHP’yi dizayn etmek istiyor?
Deniz Baykal’ın hiçbir şeyi Atatürkçülüğe karşı değil. Çarşaf açılımı da dahil. Sütçü İmam ve Nene Hatun Atatürkçü değildi ama vatan ve din için kuvvacı oldular. Atatürk herkesin anladığı dilden konuşan bir liderdi. O dönem bir çok insan Hilafetin kalkacağını bilmiyordu. İslam ve çarşaf bir güçtür. Baykal’da bu anlamda Atatürk’ü örnek aldı. Kutlu Doğum Haftası’na katılması da önemli bir gelişme. Sütçü İmam’ı, Nene Hatun’u yanına çeken Atatürk kadar akıllı değil. Akıllı olsalardı İsmet Paşa’nın da Baykal’ın da 100 bin heykeli olurdu. CHP her şeyin farkına vardı. Ergenekon Operasyonu ile ne CHP ne de altı okun izi kalmayacak. Baykal Protestan İslamcılığına sahip çıkıyor. Aslında “Devlet kutsallığı” devletleşen Protestan İslamcılığını benimsiyor. Türk siyasetinde CHP misyonunu tamamladı. Ordu artık CHP’ye oynamıyor. 1 Mart tezkeresine kim karşı çıktı. Mecliste o kadar milletvekiline red oyu verdiren güç neydi. Cevap, TSK içerisinde gizli bilinmeyen yapı. Geçmişte Türkiye’nin müttefikleri Kemalistlerle bir yere varamadılar. Bu gecikmiş bir sindirme hareketi fakat bitirmek yok etmek operasyonu değil. Askeriyenin kendi mahkemesinin olduğu yerde ordu siyasallaşıyor demek çok saçma bunu da görmek gerekiyor.

Nasıl dedikleriniz çok karıştı?

Kemalizm yasaları kısır döngüye girdi, tıkandı. Olayı efsaneleştiremediler. Tarihteki Ergenekon ise efsaneleşti. Ergenekon, Türkiye’de yeni bir sistem ve tarihin başlangıcıdır. Türkiye’de bir dönem en çok kullanılan söz Türkiye’nin kırmızı çizgileri olduğu cümlesiydi. Ermenistan, Kürt Sorunu, irtica, Kıbrıs ve Atatürkçülük ve laiklik. Ergenekon’a karşı hareket operasyon Apo’nun yakalanışı ile başladı. Yoksa operasyon eksik kalırdı. Ergenekon Operasyonu ile Türkiye’nin kırmızı çizgileri nerede kaldı. Türkiye’nin müttefiklerine karşı da kırmızı çizgileri olduğu tespit edildi. Balyoz Planı ortaya çıktı. Bu plan ile halkın da potansiyel suçlu olarak fişlendiği saptandı kamuoyu oluştu. Türkiye 80 yıllık bir Cumhuriyet oturtmaya çalışıyordu. Oturmayan bir rejime Ergenekon ile savaş açıldı. Statüko Atatürk’ü çok kötü kullandı. Halk ta Atatürkçülüğe sahip çıkmadı. Kimse çocuğunu nutuk kitabı hediye etmedi. İslam temelinde statükoya karşıdır. Kendi sistemini kurması için bütün dinamikleri vardır. Ergenekon ile ordu sivilleşiyor. Büyük Ortadoğu Projesi ile kültürel değişim hızla devam ediyor. Türkiye de bu değişimin içerisindedir. BOP’un önündeki engeller kaldırılıyor. Artık ülke dönüşü olmayan bir değişim içerisinde. Bunun adı demokrasi. Devletleşen küresel şirketlere göre bunun adı Ergenekon değil. Ergenekon bir tertip değil, bir proje… 

Baykalsız CHP ne yapabilir. İstenen yükselişi sağlayabilir mi?
Bu bir yılki seçime yetişmez. Fakat CHP’de Gorbaçov gibi politbüro üyeleri gibi paslanmış gruplardan oluşuyor. Taze kan lazım. Örnek Türkiye’de bütün gazeteler batar ama Cumhuriyet Gazetesi batmaz. Bütün partiler batar ama CHP Türkiye var olduğu sürece bitmez. Cumhuriyet Gazetesi batmaz…Baykal Sarıgül’e iftira attı. Ama onun önü kesildi. Sarıgül seçimde CHP’nin başında olsa idi AKP’yi zorlayabilir. Özal’ın Yıldırım Akbulut’undan farklı olmaz. İstanbul’da AKP’yi zorladı. Ama belediyecilikle iktidar olma çok farklıdır. Bugün CHP’ye yatırım yapanlar, iktidara gelmek istiyorlar. Önümüzdeki beş yıl AKP iktidara gelirse bir çok kimsenin düzeni bozulacak. CHP’yi ve medyadaki destekçilerini destekleyen ülkelere bakmak lazım. İlginç bir şey Baykal’dan ilk istifayı isteyen Doğan Grubu yazarlarıydı.

Meta Cafe’nin elinde montajlanmamış ham kasetler de bulunmakta. Perde arkasında işbirlikçileri ile anlaşma yapmazsa Baykal kaseti açıklanmaz. Ama bence Baykal artık gelmeyecek. Çünkü gelirse bu kasetlerin yayımlanma ihtimali var.

Siz kaset olduğunuzu nereden biliyorsunuz?
Benim burada konuştuğum buradaki servisi yapanların çok net yayın yaptığını ve iz bıraktığını belirttiler. Fakat servisi yapanlar bu operasyondur dediler. Onlar ham kasetle geldiğini ve montaj yaptıklarını ifade ettiler. Onlara teknik olarak emir verilmiş. Sadece bildikleri bir sol parti lideri. Baykal’ın patronları artık Baykal’a inanmıyor. Her ne kadar yerel bir operasyon gibi görünse de uluslar arası alınmış bir karar. Kısaca servis yapıldı kaset. Bu bir konsorsiyum kararı ve uygulandı. Benim tahminime göre, Baykal kaseti servis edebileceklerini işi buraya getirebileceklerini tahmin etmedi. Bundan önce de konsorsiyum ile ters düştüler. Eğer Sevigen istifa etmese idi rüşvet dosyaları patlayacaktı. Baykal’a giden bilgiye göre Türk istihbarat birimleri kaseti AKP’ye verdi ve Vakit yayınladı. Ama bu doğru değil. Baykal’da bu yalana inandı ve söylemini bu yüzden değiştirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.