Dedelerden Alisiz Alevilere tepki

Dedelerden Alisiz Alevilere tepki
Hükümetin Alevilerin sorun ve taleplerini masaya yatırmak ve bu problemlerin aşılmasına yönelik çözümler üretmek için başlattığı Alevi açılımı, Alevilerin de kendilerini sorgulamasına vesile oldu.

Açılımdan sonra 'dede' olarak vasıflandırılan din büyükleri, Alevilikle bağdaşmayan görüş ve düşüncelere karşı seslerini daha gür çıkarmaya başladı. İzmir'de Cem Vakfı'nın düzenlediği sempozyuma katılan Alevi dedeleri, dedelik kurumunun dernekler vasıtasıyla siyasallaştırıldığını söyledi. Dedeler ayrıca derneklerdeki İslam dininin kutsallarına saygı göstermeyen yöneticilerden de şikâyetçi oldu. 

Ali Rıza Gerçek, dede olmalarına rağmen tanınmadıklarını ve gerekli saygıyı görmediklerini kaydetti. Bazı kişilere gelenek dışında 'dedelik' verildiğini belirten Gerçek, bu kişilerin Kur'an'a karşı saygısızlık içinde bulunduğunu anlatıyor: "Bir cenazeye gittiğimde Fatiha okuyacağımı söyledim. 'Bizde Fatiha yoktur.' itirazıyla karşılaştım. Sebebini sorduğumda "Bizde, 'başın sağ olsun' yeter." cevabını aldım. Fatiha, Kur'ân bizim başımızın tacıdır." Ali Canpolat Dede ise köyden şehre ve yurtdışına göçün Alevi Bektaşi geleneğini olumsuz etkilediğini, bu durumun dede-talip ilişkilerini bozduğunu anlattı. Canpolat, "Dedelik kurumu ve dede-talip ilişkileri geliştirilmelidir. Çocukluğumuzdan beri dedeler ve talipleri belliydi. Herkes mürşidini, pîrini, rehberini, talibini bilirdi. Yılda bir kez talibine gider, şeriat, hakikat, marifet ve sır kapılarını açar, talibine hizmet verirdi." diye konuştu.

Zeynel Sevim Dede de İzmir'de bine yakın dede olduğunu, bunların büyük sıkıntıları bulunduğunu söyledi. Sevim, "Ne yazık ki bu dedeler, çeşitli dernekler altında kümelenmiş. Derneklerin malı olmuşlar. Ocak dedeliği özelliğini yavaş yavaş yitirmiş, onun yerine dernek dedeliği başlamıştır. Bu bizim içimizde yara." dedi. Zeynel Sevim, dedelerin dernek yöneticilerinin tekeline girdiğini, bu durumun üç-beş kişinin değil, toplumun derin bir yarası olduğunu anlattı. Dedelerin derneklerin siyasi havasına uyarak siyasileştiğini de vurgulayan Sevim, Alevi topluma şu çağrıda bulundu: "Toplum, mutlaka inanç önderlerine sahip çıkmalıdır. Dedeler, derneklerin tekelinden ayrılmak ve özüne dönmek zorundadır. Dede bağımsız, özgür olmalı. Bir post dedesi siyaset yaparsa ben cemine gitmiyorum, kimse de gitmez."

Aleviliğin ırkçılığa dönüştürülmeye çalışıldığını ve kutsal kavramlara dil uzatıldığını belirten Binali Arı, dedelerin derneklerin emrinde olamayacağını söyledi. Nurettin Gedikoğlu Dede de son günlerde derneklerde ve federasyonlarda "Bilen dede" saltanatı olduğunu, bu kişilerin laubali hareketleriyle dedelik kurumuna zarar verdiğini ifade etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.