El Kaide'yle ilgili ilginç analiz!

El Kaide'yle ilgili ilginç analiz!
El Kaide'nin Usame Bin Laden'den sonra ikinci lideri olarak tanımlanan Eyman el Zevahiri geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir bildiride Türkiye'yle ilgili olarak “Müslüman laik hükümete karşı elinden geleni yapmalıdır” ifadelerini kullandı.

Peki Zevahiri'nin böyle bir zamanda bu açıklamaları ne anlama geliyor ve kime nasıl hizmet ediyor? Yavuz Derinsoy yazdı:  


Zevahiri neden Türkiye'yi hedef aldı?

El Kaide liderlerinden Eymen El- Zevahiri’den Türkiye’ye yönelik ilginç bir açıklama geldi.

Birkaç gün önce de ülkemizle ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Zevahiri.

14 Ağustos itibariyle internet sitelerine düşen yeni açıklamada, “Hükümete baskı yapılarak Afganistan'daki askerlerimizin geri çekilmesi, İsrail ile ilişkilerin kesilmesi ve Müslümanların laik hükümete karşı elinden geleni yapması” isteniyor.

Peki durup dururken El Kaide neden üst üste Türkiye karşıtı açıklamalarda bulunuyor acaba?

İslam dünyasında itibarı yükselen Türkiye'ye karşı bu açıklamalar ne anlam ifade ediyor?

Türkiye'ye yönelik ilk açıklamasını 2006'da yani hükümetin ilk görev süresinin sonlarında dile getiren El-Zevahiri AK Parti'nin ABD'nin ılımlı İslam projesinin bir parçası olduğunu belirtmişti.

Bu açıklamada İsrail'le işbirliği yaptığı söylenen malum çevrelerde de dillendirilen bir argüman bu.

El-Zevahiri'nin, şimdi de dış politikada özellikle kendisinin de düşman bellediği, İsrail'e yönelik politikalarda etkin olduğumuz bir dönemde açıklama yapması kafaları karıştırıyor.

28 Eylül 2009'da da Afganistan'daki askeri birliklerimizi “Haçlı ordusu” olarak niteleyen Zevahiri, uzmanlara göre, ülkemizdeki El Kaide hücrelerinin güvenlik kuvvetlerimize yönelik eylem yapmaları için bir mesaj vermişti.

Ocak 2010'da yapılan operasyonlar ile eylem hazırlığındaki olduğu söylenen El Kaide üyesi bazı kişiler yakalanmıştı.

El Kaide'nin 20 gün içinde gelen peş peşe açıklamalarda Mustafa Kemal Atatürk, Abdullah Gül ve R.Tayyip Erdoğan'ın resimleri eşliğinde Afganistan'da Afgan halkına yardım eden askerlerimizin "Müslümanları öldürdüğü" iddia edilerek, yeniden güvenlik kuvvetlerimiz ve devlet büyükleri üzerinden Türkiye'yi hedef göstermesi gerçekten çok ilginç.

El Kaide Türkiye aleyhine yapılan açıklamasının en ilginç tarafını ise Afganistan'da halkın çok sevdiği Türk askerinin geri çekilmesi ve İsrail ile işbirliğinin kesilmesi oluşturuyor.

Dış politikası gereği Türkiye, gelecekte Afganistan'daki tasarruflarını değiştirdiği ya da İsrail'le herhangi bir konuda ilişkisini bitirdiğinde, "El Kaide dediği için yaptılar" argümanına zemin hazırlanmış oluyor.

Başka bir açıdan bakıldığında son süreçte İsrail'le ilişkilerde sorun yaşayan Türkiye, Zevahiri'nin yaptığı açıklama sayesinde El Kaide ile aynı çizgiye gelmiş oluyor.

Yani bir taşla iki kuş! Hem en disiplinli ve fedakar askeri gücün Afganistan'da devamlı konuşlanması ya da ülkemiz aleyhine bir anlaşmanın devamlılığı zaruri hale getiriliyor hem de aksi durumda Türk devletinin terör örgütü ile aynı kefeye konması sağlanarak zor durumda bırakılması amaçlanıyor...

Üstelik Zevahiri son açıklamasında Osmanlı'nın şaşaalı günlerine vurgu yaparak, sempatik bir üslup kullanmaya çalışılıyor.

Vehhabi bir anlayış ile beslendiği söylenen El Kaide'nin, Osmanlı'yı hiçbir surette tasvip etmesi mümkün değil.

Vehhabiliğin Osmanlı'ya bir başkaldırış olarak 1700'lü yıllarda ortaya çıkması ve devamlı otoriteye isyanlarla hatırlanması bu teoriyi destekliyor. Bu yüzden Osmanlı ile zihniyet olarak birebir zıt paydada yer alan El Kaide'nin Osmanlı vurgusu inandırıcılıktan yoksun.

Bugüne kadar El Kaide'nin Müslümanlara hiç bir faydası olmadığı aşikar...

11 Eylül eylemleri ile tüm Müslümanların üzerinde Batılıların gezdirdiği bir kılıç haline gelen El Kaide, Batı'nın paranoyalarına gerekçe kılındı, özellikle Batı toplumlarında Müslüman-Gayri Müslim ayrışmasına temel yapıldı.

Bugün Batı'da "El Kaide'nin radikalleştirdiği" insanlar bahane edilerek Müslümanlar fişleniyor, ikinci sınıf insan muamelesi görüyor ve "Her Müslüman potansiyel El Kaidecidir" zannıyla hareket ediliyor.

Hala sanal örgüt olup olmadığı tartışılan, lideri Usame bin Ladin'in varlığı faraziyatını koruyan El Kaidenin son dönemde neredeyse tüm açıklamalarını Zevahiri yapıyor. Ya da Zevahiri olduğu iddia edilen bir şahıs...

20 yılı aşkın ömrü bulunan El Kaide örgütünün, tüm olumlu gelişmelere rağmen Türkiye'ye yönelik bir yıla sıkıştırdığı üç açıklama, ses kayıtlarının arkasında gizli bir el olduğu şüphesini de doğuruyor.

Üstelik açıklamalarda hep Filistin vurgusu yapılırken, El Kaide'nin sözüm ona ne Filistin'in kurtuluşuna ne de İsrail'e yönelik herhangi bir girişimi var.

İlk hedefinde İsrail olduğunu belirten örgütün, İsrail'e yönelik bugüne kadar herhangi bir eylemi olmadığı gibi, Afganistan ve Irak'ın işgaline de gerekçe olması ve bu bölgelerin halen istikrarsızlığına sebep gösterilmesi bu şüphelerin dozunu arttırıyor.

Irak'taki petrol zenginliğini zaten biliyoruz, en son Afganistan'da da 1,5 trilyon dolarlık petrol bulunduğuna ilişkin yapılan açıklamalar El Kaide ile niçin savaşıldığı göstermesi bakımından anlamlı değil mi?

At izinin it izine karıştığı bir hengamede ne menem güçlerin kucağında olduğu belli olmayan El Kaide'nin, İsrail'in sözcülüğüne soyunurcasına yaptığı açıklamalar kötü kokular yayıyor.

Görünen o ki uluslararası arenada eli güçlenen ve toplumunun dini hassasiyeti yüksek olan bir ülkenin yükselişini tehir etmek için yaymaya devam edecekler...

Yavuz Derinsoy / Habervaktim

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.