Mühendisleri şebeke mi öldürdü?

Mühendisleri şebeke mi öldürdü?
İleri teknolojik askeri cihazların millileştirilmesi üzerinde çalıştıkları sırada şüpheli bir şekilde intihar eden 4 ASELSAN mühendisinin Deniz Kuvvetleri merkezli casusluk çetesinin kurbanı olduğu iddia edildi. Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan şü

MURAT ALAN'IN HABERİ... 

MÜHENDİSLERİ ŞEBEKE Mİ ÖLDÜRDÜ?
Önceki gün 9 ilde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonlarda gözaltına alınan 35 sanığın ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bazı belgeler şok etkisi oluşturdu. 

Yapılan operasyonda ele geçirilen bir harici bellek içerisinde bulunan notlarda, “ASELSAN ve SAGEM’e yoğunlaşalım, sorun çıkaranlar var. Neden bulunmalı, gereken yapılmalı” şeklinde talimatlar olduğu ortaya çıktı. Çetenin ASELSAN, HAVELSAN, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve TÜBİTAK’a bağlı SAGE gibi askeri silah ve elektronik teçhizat üretimi yapan 4 kurumdaki milli silah projelerinde görev alan personeli etki altına almaya çalıştığı, sızdırılan proje bilgilerini yurtdışına sattıkları iddia ediliyor. Kendileri ile işbirliği yapmayan personele baskı yaptığı iddia edilen çetenin, netice alınamadığında bu kişileri intihar süsü ile ortadan kaldırdığı vurgulanıyor. Operasyon öncesi yapılan teknik takiplere takılan casusluk şebekesinin, bir TÜBİTAK projesini kurum içerisinden çıkarmayı başardığı, çok gizli olduğu belirtilen projeyi satmak için harekete geçtiği ifade ediliyor. Çete üyelerinin ele geçirdikleri projeyi 40 bin ila 50 bin dolar arasında değişen bir fiyata satabileceklerini söyledikleri belirtildi. 

SEÇEN ŞEBEKEYİ MERCEK ALTINA ALDI
Ergenekon savcısı Fikret Seçen’in ülke güvenliğini tehlikeye atan yapılanmayı araştırdığı, ASELSAN mühendislerinin dosyalarını mercek altına aldığı öğrenildi. Çete üyelerinin ele geçirdikleri bu bilgiler için kendi aralarında telefonla konuşmaları da polisin teknik takibine takıldı. Çetenin üst düzey bir yöneticisinin bazı telefon konuşmalarında TÜBİTAK’tan elde edilen çok gizli bir proje için, “Bu proje en az 40 bin dolar eder”, “20 bin dolarlık bir proje var”, “Elime bir proje geçti. Bu proje herkesin ağzını sulandırır” dediği belirlendi. 

ASELSAN İNTİHARLARI
ASELSAN’ın üç mühendisi Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken, peş peşe öldü. Ölümlerin intihar mı yoksa cinayet mi olduğu konusunda bugüne kadar bir çok araştırma, inceleme ve yorum yapıldı. Ölümlerinin ardından üçü de şifre çözme konusunda uzman olduğu bildirilen bu değerli insanların, ülkemizin gelişimi için çok önemli teknoloji projelerine imza attıkları biliniyor. 

ÇANTADAKİ MİLLİ TANK BİLGİLERİ YOK OLDU
7 Ağustos 2006 günü, ASELSAN’da çalışan mühendis Hüseyin Başbilen’in otomobili, Ankara Pursaklar Ayancık yolu üzerinde bulundu. 30 yaşındaki Başbilen’in, şoför koltuğunda kanlar içinde ölü olarak yattığı, arabanın ön sağ koltuğunda genç mühendisin yazdığı intihar mektubu ve alyansının bulunduğu, otomobilin içinde, yerde ucu kanlı ve üç santimetre açık olan falçata olduğu, jandarmanın tutanağına göre; maktulün sol bileğinin iki santimetre, boynunun sol tarafının ise iki santimetre falçatayla kesilmiş olduğu bildirildi. Jandarmanın otomobilin içinde yaptığı aramada Başbilen’in çantası da bulunduğu ancak çantada olması gereken, üzerinde çalıştığı milli tank projesiyle ilgili sunumların bulunamadığı bildirilmişti. Başbilen’in, ölümünden üç gün önce, 4 Ağustos 2006’da, ASELSAN’da, Türkiye’nin savaş teknolojisinde dış bağımlılığını ortadan kaldıracak çalışmalarına ilişkin bir sunum yapacağı ifade ediliyordu.

NİKAHINA BİR KAÇ GÜN KALA İNTİHAR ETMİŞ
İkinci ölüm haberinin tarihi ise 17 Ocak 2007. ASELSAN’da bir süre çalıştıktan sonra görevinden ayrılan Halim Ünsem Ünal’ın cesedi ise Ankara’da Eymür Gölü kenarında bulunmuştu. Otopsi raporuna göre Ünal, kafasına sıkılan tek kurşunla ölmüş ve bu vaka da savcılık dosyasına “intihar” olarak geçti. ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden 2000 yılında “şeref öğrencisi” unvanıyla mezun olan Ünal, ASELSAN’ın yan kuruluşu Mikes’te elektronik mühendisi olarak çalışmaya başlamış ve F-16 savaş uçaklarının modernizasyonuyla ilgilenmiş. Mikes kuruluşu, Ünal’ı önemli bir göreve atayarak; 2011 yılına kadar Amerika’da kalarak Türk- Amerikan ortak yapımı F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunda çalışmasını istemiş. İntihar ettiği iddia edilen Ünal’ın ölümündeki asıl şüphe çeken durum ise, bir kaç gün içinde evlenecek olması. Evlilik tarihini iple çeken Ünal’ın aniden intihar etmesi şüpheleri güçlendiriyor. 

YALNIZCA ABD’DE BULUNAN BİR TEKNOLOJİYİ ARAŞTIRIYORLARDI
Ünal’ın ölümünden dokuz gün sonra ASELSAN mühendislerinden ODTÜ mezunu elektrik mühendisi Evrim Yançeken, 26 Ocak 2007’de, Ankara Batıkent’te oturduğu binanın arkasında ölü bulunmuştu. Olay yeri incelemelerine göre; 26 yaşındaki Yançeken, oturduğu apartmanın yedinci katından atlamıştı. Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken’in, özellikle şifre çözme konusunda uzman mühendisler olduğu söyleniyor. ASELSAN mühendisleri, uçak tanıma sistemlerinin “millileştirilmesi” ve ABD güdümlü elektronik sistemlerinin kontrol dışı bırakılması çalışmalarını yürütmüşler. Üç mühendisin üzerinde çalıştığı ikinci proje daha da önemli: ABD’’nin kendi ürettiği ve Türkiye’nin de kullandığı uçaklarda bulunan ve istendiği zaman, uydular aracılığıyla verilebilen talimatla, uçakları savaş dışı bırakabilen uçak tanıma sisteminin devre dışı bırakılması (sinyal kırıcı sistem) ve uçağın hâkimiyetinin yeninden sağlanması.

ASKERDEYKEN İNTİHAR!
Bu 3 şüpheli ölümün ardından, ASELSAN’dan ayrılan ve vatani görevini yapmak üzere Ankara’ya giden mühendis Burhaneddin Volkan’ın da birliğinde hayatını kaybettiği ortaya çıkmıştı. Yetkililer, Volkan’ın ölümü için ‘intihar’ dese de ailesi bunun gerçekçi olmadığını ifade etmiş, olay ‘sır ölümler’ listesindeki yerini almıştı.

YENİ AKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.