İşte Mehmet Akif’in sanat anlayışı

İşte Mehmet Akif’in sanat anlayışı
Köklü şiir geleneğimiz içinde çok az şairin şiiri, Akif kadar sanat ve edebiyat anlayışının aynası hükmündedir.

Bunu hissetmek için merhumun şiirlerini okumak yeterlidir.  

Bu okumaların akabinde görürüz ki edebiyatta onun için sosyal fayda esastır.

Akif, “edebiyat” başlıklı yazısında edebiyata ve sanata nasıl baktığını çok açık bir şekilde tarif etmiştir:

“Şiir için, edebiyat için “süs”, “çerez” diyenler var. Karnı tok, sırtı pek milletlere göre bu söz belki doğrudur. Lakin bizim gibi aç, çıplak milletlere süsten, çerezden evvel giyecek, yiyecek lazım. Onun için ne kadar süslü, ne kadar tatlı olursa olsun, libas hizmetini, gıda vazifesini görmeyen edebiyat bize hiç bir şey söylemez.”

Mehmet Akif, bu bağlamda “sanat sanat içindir” anlayışını benimsemediği gibi anlamak da istemez.

Akif’e göre, “bir sanatkâr, fildişi kulesine çekilip, içinde yaşadığı cemiyete kayıtsız kalamaz. Herhangi bir insan gibi sanatkâr da bir cemiyetin ferdidir, uzvudur. Diğer uzuvlarına karşı nasıl hissiz kalabilir?”

Ona göre edebî eser her şeyden önce başka memleketlerin malı olmasın ve mutlaka bir sosyal fayda sağlasın.

Halkın seveceği, severek ailesi ile beraber okuyabileceği bir edebiyatın öncelikle sade ve onların anlayabileceği şekilde olması gerekir. Gerek dil gerekse düşünce bakımından belirli bir zümreye hitap eden bir edebiyatın yaşaması mümkün değildir.

Hazırlayan: Ahmet Çolak

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.