''Kılıçdaroğlu, terör örgütüne üye olmak istiyor''

“İddialar doğru çıkarsa bunu nasıl izah edeceksin?”
Kılıçdaroğlu’nun ‘Ben de Ergenekon’a üye olacağım’ sözü için: “İsteyen istediği yere üye olabilir. CHP’nin liderlerinin bu konudaki yaklaşımlarına baktığımızda, fiili olarak sürekli destekleyen bir politika içerisindeler. Bunlar hoş şeyler değil. Yargının yürüttüğü bir soruşturma var, iddiaları yok sayamazsınız. En azından Anayasa’ya saygı duyulan bir anlayışla yargılama sonucunun beklenmesi gerekir. Kılıçdaroğlu’nun sonuçlanmadan böyle bir açıklama yapması çok büyük bir talihsizliktir. ‘Terör örgütü’ iddiası ve içeriği ile yargılanan bir örgüte, bir genel başkan üye olacağını söylüyor. Kılıçdaroğlu, bir terör örgütüne üye olmak istediğini ifade ediyor. İddialar doğru çıkarsa, bunu nasıl izah edecek, toplumun karşısına nasıl çıkacak? Yargılama bitsin, ondan sonra ne diyeceksen de.” dedi.

“Bütçe dediğiniz açıktır”
Nurettin Canikli yılın ilk ayında bütçenin fazla vermesiyle ilgili: “Türkiye’deki mali sisteme baktığımızda, uzun yıllar hep açık vermiş. Bütçe dediğiniz açıktır. 15 yıl önce denk bütçe konuşuluyordu insanlar nerden gelmiş diye bakıyorlardı. Düşünün, yıllar boyunca ekonomideki dengesizliklerin, faizin, enflasyonun tetikleyicisi ve kaynağı olan açık bütçe ile yaşadığınız zaman insanlardan başka bir şey bekleyemezsiniz. 2003’ten itibaren bütçelere baktığınız zaman çok ciddi bir düzelme olduğunu görürsünüz. Kriz döneminde ortaya çıkan harcama artışı ve gelir azalışlarını bir tarafa bırakırsanız, son derece başarılı bir performans sergiliyoruz. Neredeyse denk bütçeye yakın bir durum söz konusu.

“Millet mi darbe yapıyor?”
Canikli, bir izleyicinin ‘siz sivil darbe yaptınız’ sözü üzerine: “Sivil darbe ifadesi doğru bir ifade değil. Milletin göreve getirdiği iktidarlar sivil darbe yapmaz. Neden? Çünkü gidişi de var. Her 4-5 yılda bir milletin iradesi tekrar ortaya konuluyor. İstemedikleri zaman gönderiyorlar. Dolayısıyla, sivil darbeden bahsedilemez. Gücü veren millet, yönetimi görevlendiren millet. Siz millete mi darbe yaptınız diyorsunuz? Milleti darbecilikle suçluyorsunuz.” dedi.

“Sistemi zorlamayın”
Canikli: “2 yıl önce, çek mağdurlarıyla ilgili bir düzenleme yapmıştık. Onların bizden talepleri, ‘bizi bıraksınlar, çalışalım ödeyelim’ idi. Yanlış hatırlamıyorsam bir kanun değişikliğiyle onlara 2 yıllık bir süre verdik. Onlara bir rahatlama sağlandı. Burada sistemi çok da zorlamamak lazım. Çek önemli bir ödeme aracı, Türkiye’de para gibi kullanılıyor. Herkes tarafından kabul görmesinin temel nedeni arkasındaki hapis tehtidi. Bir takım kanunlarla gevşetildiği takdirde bu özelliği ortadan kalkabilir. Güven duygusu çekin arkasından kalkarsa, ödeme aracı olma özelliğini de kaybeder. En büyük darbeyi de esnaf yer.” diye konuştu.

“200 katrilyon, kuruşuna kadar tespit edilmiştir!”
CHP’nin vaatlerinin 200 kat trilyona ulaştığını ifade eden Canikli şu sözleri kaydetti: “Kılıçdaroğlu bir konuşmasında, fakir ailelere yardımla ilgili ‘mevcut uygulama devam edecektir ve AK Parti’nin ödediği rakama ulaşacağız.’ diyor. Çok önemli bir ifadedir bu. Herkesin gözünden kaçtı. Aslında kafasından geçen, en fazla bizim şu anda verdiğimize ulaşmaya çalışıyor. Hedefi o. 200 Katrilyon, kuruşuna kadar tespit edilmiştir. Atanmamış 310 bin öğretmen var, emeklilere yatırılacak olan para var. Yani anlayacağınız bunların hepsini üst üste koyduğunuzda 200 katrilyona ulaşıyor.”

“Erbakan kesinlikle paketten faydalanmayacak!”
Canikli; “Kayıp trilyon davası ile ilgili pakette bir düzenleme yok. Bu dava kesinlikle bu paketten faydalanmayacak. Bu dosya Torba Yasa kapsamına girmiyor” diyerek Necmettin Erbakan’ın kayıp trilyon davası ile ilgili basında çıkan haberlere kesin cevabı verdi. 

“Dünya’da devletin sahip olduğu iktisadi kurum yok, Kılıçdaroğlu fabrika açacağım diyor!”
“Kılıçdaroğlu işsiz olan her yere fabrika açacağım diyor. Dünya’da devletin sahip olduğu iktisadi kurum kalmadı. Fabrika açarsanız, kısa bir süre sonra bütçenin %25’ini buraya aktaracaksınız. Bütçe açık verecek, kaynak ihtiyacınız olacak. Böyle bir politikayı piyasalar algıladığında faizler yükselecek. Piyasa önceden satın alacak. Bu politikada faiz fırlar gider. 8 yıldır verilen mücadele boşa gidecek. Faiz bütçedeki yükü 50 kat trilyon arttıracak. Faizin en düşük zamanını yaşıyoruz. Biz yüksek enflasyon ile iç içe yaşamış bir ülkeyiz. Tekrar bu duruma dönmeyi istemeyiz.” dedi.

“Özelleştirmeyi biz icat etmedik!”
“1986’da başladı ve devam etti. Biz iktidara gelmeden 300’den fazla (gayrimenkul ve şirketler) satış yapılmış. Toplam rakam 7,7 milyar dolar. Bizim dönemimizde yarısı kadar satış yapılmış ve toplam rakam 32,5 milyar dolar. Ülkenin kaynaklarına nasıl peşkeş çekilmiş, peşkeş çekilmekse? Daha az satıp, daha fazla gelir elde edilmiş.” diyerek özelleştirme sorularına yanıt verdi.