Bu sefalet Batı’nın eseri

Bu sefalet Batı’nın eseri
Sahip olduğu zengin yeraltı kaynaklarına rağmen yıllardır açlık ve iç savaşın pençesinde kıvranan Somali’nin içinde bulunduğu durum, bugünlerde timsah gözyaşları döken emperyalist Batı’nın eseri. Batı


SÖMÜRGECİLER ÜLKENİN GELECEĞİNİ KARARTTI

Bugün neredeyse tamamı Müslüman olan Somali’ye Müslümanlar ilk defa onuncu yüzyılda gittiler. Ülkeye yerleşen Müslümanlar bölgede bir süre Somali Sultanlığı’nı kurdular. 1500’lü yıllarda Somali’nin kuzey kıyılarının bir bölümü resmen Osmanlı egemenliğinde bulunuyordu. 19. asırda Batılı sömürgeciler diğer Afrika ülkeleri gibi Somali’nin de geleceğini kararttı. Ülkenin sömürgeleştirilmesi 1839’da başladı. Uzun yıllar İngiliz ve İtalyan işgali altında kalan ülke 1960’ta sözde bağımsızlığını kazandı. Sömürgeciler çekildiler ancak geride işbirlikçilerini bıraktılar.

PETROL BULUNDU, ORTALIK KARIŞTI

1969’da, yeni küresel güçler SSCB ile ABD arasındaki çekişmenin bir yansıması olarak “komünist” Siyad Barre darbeyle iktidara geldi. Barre, Hıristiyan misyonerlerin Afrika’daki kalesi durumundaki yüzde 50 Hıristiyan nüfusu olan Etiyopya’yla, bu ülkenin Somali sınırındaki Müslüman Ogadan bölgesi nedeniyle savaşa girdi. Ancak Batı desteğini alan Etiyopya karşısında Somali mağlup oldu. Savaşın ardından Somali’de iç karışıklıklar bitmek bilmedi. Sonunda Barre 1991’de iktidardan devrildi. Böylece Somali yıllar süren bir iç savaşa sürüklenmiş oldu. İlginç olan, aynı dönemde Somali’de zengin petrol rezervlerinin keşfiydi.

İÇ SAVAŞ BAHANE, PETROL ŞAHANE

Uranyum, bakır, boksit ve demir gibi yeraltı kaynaklarından başka ülkede petrol ve doğalgaz bulunduğuna dair kanıtlar vardı, ancak yüksek kalitede ve bol miktarda petrolün bulunması iç savaş öncesine rastlar. İç karışıklıkta çareyi Amerikalılara yaklaşmakta bulan Barre’nin son döneminde dört Amerikan petrol firması (Conoco, Amoco, Chevron ve Phillips) Somali’de faaliyetlerine başlamıştı. ABD bir yandan da “ülkede istikrarı sağlamak” bahanesiyle BM’den uluslararası barış gücü oluşturulması yönünde karar çıkarttı. 1992’de alınan kararla ABD komutasında 30 bin BM askeri Somali’de bir üs kurdu. Ancak uluslararası müdahale halkın sert tepkisine neden oldu. Sokaklarda sürüklenen Amerikan askerlerinin görüntüleri hâlâ zihinlerde tazelini korur. Tepki nedeniyle BM 1994 yılında Somali’den çekildi. Ardında da 7 binden fazla ölü ve çok daha büyük bir kaosun içine düşmüş bir Somali bıraktı.

İSLAM MAHKEMELERİ BİRLİĞİ’NİN ORTAYA ÇIKIŞI

Yaşanan anarşi ortamında güvensizlik o derece ciddi boyutlara ulaştı ki Barre’nin ardından iktidara getirilen Devlet Başkanı A. Yusuf Ahmed Mogadişu sokaklarına bile çıkamaz oldu. İşte bu ortamda siyasi bir alternatif olarak ortaya İslam Mahkemeleri Birliği (İMB) çıktı. İMB, okullar ve hastaneler inşa ederek etkin olduğu bölgelerde istikrarı tesis edip halkın desteğini kazandı ve en son 2006’da Mogadişu’da yönetimi ele geçirdi. Ancak Batı hemen İMB’ye “El Kaide” etiketi suçlamasında bulunarak uluslararası toplumun hedefi haline getirdi. Etiyopya, Batı desteğiyle Somali’ye askeri müdahalede bulundu. Etiyopya savaş uçakları Mogadişu havalimanını bombaladıktan sonra Devlet Başkanı Meles Zenavi, “Yanı başımızda bir İslam devleti bizim ulusal çıkarlarımızı tehdit edecektir” açıklaması yaptı. Böylece Mogadişu’daki İMB yönetimi geri çekilmek zorunda kaldı ve yerine ABD destekli yönetim geldi.

YENİ BİR İŞGAL PLANI MI?

İMB’nin ardından Batı destekli Etiyopya güçlerine karşı Eş Şebab örgütü direniş başlattı. Eş Şebab özellikle ülkenin güney bölgesinde egemen durumda. Kimi uzmanlar, Somali’deki kuraklığın yeni bir işgal ve Eş Şebab’ı tümüyle silmek için küresel güçler tarafından istismar edilmek istendiğini düşünüyor. Buna göre Cibuti’de askeri üssü bulunan ABD bir diğer üsünü de Somali’de açarsa bölgenin kontrolünü büyük ölçüde eline almış olacak. Somali ve Yemen, Kızıldeniz’in Hint Okyanusu’na açılan kapısı konumunda ülkeler. Arap yarımadasını Afrika kıtasına neredeyse bağlamak üzere olan geçitten petrol yüklü tankerler ve savaş gemileri geçmekte. Geçtiğiz günlerde İsrail ve Batı destekli Güney Sudan’ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Afrika kıtasındaki Müslüman ülkelere yönelik parçalama planı artık sır değil.

yeni akit

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.