Kuru Bir “Üzgünüm”le Kurtulacaklar mı?

Kuru Bir “Üzgünüm”le Kurtulacaklar mı?
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu, 28 Şubat’ta medyanın rolüne yoğunlaştı. Komisyon şu günlerde dönemin medya patronları ve yöneticileri ile yazarlarının ifadelerine başvuruyor.

Necmettin Erbakan'ın başbakanlığında 28 Haziran 1996'da RP-DYP koalisyonu şeklinde kurulan 54. Hükümet, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in desteği, TSK içinde yuvalanmış cuntanın yoğun baskısı ile asker ve halkı muhafazakâr kesime karşı kışkırtan manşetlerin gücüyle iktidardan el çektirildi.

28 Şubat post modern darbe sürecinin bir ayağını da “medya”nın oluşturduğu, gelinen noktada cümle alemce biliniyor.

Hangi gazetelerin, hangi yazarların ne şekilde “cunta şakşakçılığı” yaptığı da ortada…

Hemen her fırsatta irtica ve şeriat yaygarası yapan 28 Şubat'ın "bir kısım medyası" post modern darbe sürecinin fiili yaptırımcısıydı adeta.

İŞTE 28 ŞUBAT MEDYASININ ATTIĞI UTANÇ MANŞETLERİNDEN BİR KAÇI

Şimdi o patronlar, yöneticiler, gazeteciler Meclis’te verdikleri ifadelerde, “pişmanım”, “üzgünüm” gibi ifadelerle, timsah gözyaşları döküyorlar.

Kimileri de o dönem içinde bulunduğu medyaya işaret ederek, sütten çıkmış ak kaşık gibi “medya olmasa 28 Şubat olmazdı” diyor.

BU KADAR MI?

Dini bütün insanları hor görenler, aşağılayanlar, fişleyenler, hedef gösterenler, cuntacıların önüne atanlar; milletin oylarıyla işbaşına gelmiş iktidarın görevden el çektirilmesine büyük bir zevkle hizmet edenler şimdi kuru bir “pişmanım”la kurtulacaklar mı?

Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
19 Yorum