BDP'den Merakla Beklenen Açıklama Geldi

BDP'den Merakla Beklenen Açıklama Geldi
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, yenme, yenilme, ezme, tavsiye üzerine bir politikanın başta herkeste bir güvensizlik yaratacağını söyledi.

Partisinin Meclis Grup toplantısında konuşan Demirtaş, basında çıkan haberlerin tamamının doğru olduğunu düşünmenin yanlış olduğunu ifade etti Demirtaş, yapılanların AK Parti-BDP işbirliği olmadığını, önceden planlanmadığını vurguladı. Demirtaş, "AKP'nin İmralı'da Öcalan ile başlattığı bir süreçtir. İki arkadaşımızın İmralı'ya gidişiyle süreçten haberdar olduk, kısmi haberdar olduk." dedi.

Öcalan'da kararlı bir çözüm isteği olduğunun altını çizen Demirtaş, diyalogla, konuşarak, tartışarak meseleyi çözmenin güçlendiği yönünde bir tespitleri olduğunu kaydetti. Şu aşamada başlamış başlatılmış bir müzakere söz konusu olmadığını belirten Demirtaş, "Bunun çabalarından söz edilebilir. Ama başlatılmış bir müzakereden haberdar değiliz. Müzakere aşamasına geçilmesi hükümetin bundan sonraki politika, tavırlarına bağlıdır. Taraflardan biri üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Bu konudaki kararlılığı ve samimiyetini ortaya koymuştur. Şimdi sıra hükümettedir. Müzakere denmek istiyorsa bütün bu müzakere süreçlerini başlatması gerekiyor. KCK'nın sürece dahil edilmesi gerekecektir. Sivil alanın sürece dahil edilmesi gerekecektir. Bütün bunlar yapılır ve hükümet siyasi iradesini ortaya koyarsa o zaman 'müzakere başladı' diyebileceğiz. Ancak henüz o aşamaya gelinmediğini tespit etmemiz gerekiyor." dedi.

Açıklamalara bakıldığında hükümetin ya niyetini ya da becerip beceremeyeceğini sorgulamak gerektiğini dile getiren Demirtaş, herkesin diline, üslubuna bunun sirayet etmesi gerektiğini kaydetti. "Askeri operasyonlar, hakaretler, tutuklamalar devam edecekse, bunun adına entegre proje deyip yürütülecekse kimse birbirini yormasın." diyen Demirtaş, "Yenme, yenilme, ezme, tavsiye üzerine bir politika başta herkeste bir güvensizlik yaratacaktır. Pratik, güven verici adımlar atılacaksa İmralı sisteminin ortadan kaldırılmasıdır." diye konuştu. Demirtaş, Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesinin sağlanmasını da istedi. CHP'nin desteğinin de çok önemli olduğunu vurguladı.

İşte konuşmadan satır başları:

Bu süreç AK Parti ile BDP'nin yakınlaşması değildir.
İmralı'daki görüşmede tarafımıza iletilmiş, KCK'ye iletilmiş yada halka iletilmiş bir yol haritası yoktur.

Ama görüşmeyi yapan heyette de Öcalan'da da çözüme yönelik irade vardır. İstek vardır. Bu sorunun diyalogla tartışarak çözme iradesinin güçlendiği yönünde bir tesbitimiz vardır.

Şu aşamada başlamış bir müzakere sözkonusu değildir. Bunun arayışlarından sözedilebilir.

Müzakere aşamasına geçilmesi hükümetin bundan sonraki tavırlarına, politikalarına ve pratiklerine bağlıdır.

Hükümet müzakereyi başlatmak istiyorsa bütün bu müzakere mekanizmalarının tamamlanması gerekecektir.

Herşeyden önce taraflardan biri olan KCK'nin sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Hükümet bunları yapar ve arkasına geçerse biz kürt sorununda çözüm için müzakere süreci başlamıştır diyeceğiz.

Hükümet kanadından yapılan açıklamalar ve kullanılan söylemler ve meseleyi ele alış biçimi hükümetin ya niyetini ya ciddiyetini ya bu işi becerip beceremeyeceğini sorgulamak lazım.

Gelinen aşama ile hükümetin yaklaşımı arasında ciddiyet farkı vardır.
Yüz yıllık bir sorunu çözme konusunda hükümet ciddiyse bunun herkesin diline sirayet etmesi lazım.

Yendik, ezdik şimdi teslim olmaya geldik yaklaşımı ile olmaz.
Çünkü yenme ve yenilme üzerine kuracağınız bir diyalog süreci sıkıntılı olacaktır.
Yendiyseniz neyin müzakeresini başlatıyorsunuz ki. Teslim alın silahları bitsin bu iş.
Yenme, yenilme, ezme, tasfiye üzerine bir politika baştan güvensizlik yaratacaktır.
Pratik güven verici adımlar atılacaksa en başta İmralı sistemi ortadan kaldırılmalıdır.
Madem ki Öcalan'ı muhatap kabul ettiniz, madem ki bu yaklaşımı çözümde önemli bir adım olarak gördünüz o halde bundan sonrası ilk adımın gereklerine uygun olmalıdır.
Heyet, hükümet ve Başbakan ile müzakere yürüttüğünüz kişinin imkanları arasında uçurumlar vardır.

En azından müzakereye geçilecek aşamada koşulların birbirine yakınlaştırılması lazım.
Herhalde bundan da Başbakan'ın İmralı'ya konulmasını kastetmiyoruz. Öcalan'ın koşullarının iyileştirilmsinden sözediyoruz.
Öcalan'ın koşulları müzakere yürütebileceği koşullara kavuşturulmalıdır.

Sürecin tüm sorumluluğu biz de değildir baş sorumlu hükümettir

Ondan sonra hangi parti destek verir vermez o partilerin kendi sorumluluğudur. Hükümet süreci bize tam olarak anlatmalıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum