PKK Silahlara Veda Edebilir Mi?

PKK Silahlara Veda Edebilir Mi?
Güçlü, Paris infazının hükümet-Öcalan görüşmelerine son verilmesinin bir enstrümanı olarak kullanılmışsa, bunda PKK'nın silah bırakmasından menfaati olmayan tüm güçlerin özellikle de PKK'nın Kandil'deki hâkim kliğinin çıka.

Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, Paris infazının hükümet-Öcalan görüşmelerine son verilmesinin bir enstrümanı olarak kullanılmışsa, bunda PKK'nın silah bırakmasından menfaati olmayan tüm güçlerin özellikle de PKK'nın Kandil'deki hâkim kliğinin çıkarı olduğunu söyledi. Güçlü, "Eylemi kim yaparsa yapsın mutlaka PKK'lılar eliyle yapıldığını savunan Güçlü, "Bu konuda bütün yollar PKK'ya gider ve çıkar." dedi.

Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan İbrahim Güçlü, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Fransa'daki cinayetleri hem bir infaz hem de hükümet-Öcalan'ın başlattığı görüşmeyi engelleme, provoke etme olarak değerlendirdiğini belirten Güçlü, "Bu cinayetin 'Kandil-İmralı merkezli bir kapışma' olduğunu, bunu yapanların bu merkezli yaptıklarını, bu nedenle cinayetin bütün yollarının PKK'ya çıktığını düşünüyorum." diye konuştu.

Olayın bir infaz olduğunu cinayette öldürülenlerin kimliğine bağladığını dile getiren Güçlü, eğer cinayet doğrudan sadece hükümet-Öcalan görüşmelerini hedeflemiş olsaydı, Sakine Cansız'ı değil başkalarını hedeflemesi gerektiğini ifade etti. Güçlü, şöyle devam etti: "Sakine Cansız hakkında bu yazılanlar, Cansız'la ilgili son dönemlerde yeni ve özel bazı başka gelişmelerin olabileceğini, bu gelişmenin Sakine Cansız'ın infazı için gerekçe olabileceğini gösteriyor. Ayrıca PKK içinde para konusunda son günlerde ortaya çıkan kapışmanın yeni soruşturmalara yol açtığı ve bu soruşturmanın başında Sakine'nin olduğu açıklamaları, Sakine'nin infaz edilmesi için yeni gerekçelerin ortada olduğunu gösteriyor."

"ÖCALAN SİLAH BIRAKMAYA İKNA OLMADI"

Öcalan'ın PKK'nın silahsızlanması halinde yok olacağını, PKK'nın silahlı yapısının kendisini de var eden, kendisine PKK'nın gücünün üstünde bir değer verdiğini de bildiğini vurgulayan Güçlü, "Silahın, PKK/BDP'nin aldığı genelde aldığı yüzde 5'lik, Kürtler içinde aldığı yüzde 20'lik (ki bu oyların büyük kesimi de silahlı yapısından, korkudan, devletin uygulamalarına karşı olan tepkiden ve tek alternatif olmasından dolayı kendisine kerhen ve borç verilen oylar olduğu düşülürse), aldığı oyun çok çok üstünde kendisine güç ve değer kazandırdığını bilmektedir. Öcalan'ın silahı bırakması, silaha karşı olması görüntüsü; PKK'nın Kandil'deki merkezine karşı Öcalan'ın tercih edilmesi, Öcalan'ı daha popüler kılmasına rağmen, Öcalan PKK'nın silah bırakması halinde kendi konumunun da değişeceğini, eski itibarını kaybedeceğini biliyor. Böyle olduğu zaman da hükümetin kendisiyle olan görüşmelerini bozacak güçlerden gizlice, ikiyüzlülükle bir beklenti içinde olmaya devam ettiğini düşünüyorum. Bu görüşmenin son bulması için bir şeylerin yapılması için Allah'a da yalvardığını biliyorum." şeklinde konuştu.

"Kimler, PKK'nın silah bırakmasına karşıysa; kimlerin PKK'nın silah bırakmasında çıkarları yoksa onların hükümet-Öcalan görüşmelerinin son bulması için çaba gösterecekler." diyen Güçlü, Sakine Cansız ve iki arkadaşının öldürülmesinin de bu çabanın bir parçası olduğunu ifade etti.

Görüşmelerin en önemli amacının da PKK'nın silah bırakması olduğunu dile getiren Güçlü, PKK'nın silah bırakmasının Mayıs 2013'te plânlandığının ileri sürüldüğünü kaydetti.

"PKK'NIN SİLAH BIRAKMASINI BİRÇOK GÜÇ İSTEMİYOR"

PKK'nın silahı bırakmasına karşı olan birçok güç bulunduğunu anlatan Güçlü, şöyle devam etti: "En azından Kandil'deki hakim klik var. Hâkim klik, silah olmadan PKK'nın var olmayacağını çok iyi bilmektedir. PKK yönetici kliği PKK'nın silahlı varlığıyla: kendi karakterlerinin ve yeteneklerinin fevkinde bir statü, güç, kariyer, karizma kazımış durumdalar. Yarattıkları 'korku imparatorluğunu' silahla sürdürmektedirler. Sivil siyaset alanını silahla denetlemekteler; BDP üzerinde egemenlik kurabilmekteler; Türk sol gruplarını yedeklerine alabilmekteler; silahla kendi içindeki ve dışındaki muhalefeti sindirmekte, ortadan kaldırmaktadır. Bölge devletleriyle rahatlıkla ittifak edebilmektedir. Hukuk dışı büyük bir para yaratma olanağı elde etmektedir. Kaçakçılık mafyasını denetlemektedir. Sorunu mutlak anlamda silahla özümlemek istemektedir. Bunun için devrimci halk savaşı görüşünü benimsemekte ve Şemdinli'de uygulamaya geçirmeye çalıştığı 'kurtarılmış bölgeler' stratejisini hayata geçirmeye çalışmaktadır. PKK'nın Kandil'deki hâkim kliği silahı bıraktığı zaman bütün bunları yapamayacağını, hiçleşeceklerini, değersizleşeceklerini bilmektedirler."

PKK'nın silahı bırakmasında çıkarı olmayan güçlerden birinin de PKK'yı iç iktidar mücadelesinde sivillere karşı kullanan, Türk devletinin sivil-asker bürokratik ana iktidarı olduğuna dikkat çeken Güçlü, bu gücün Öcalan'ın hükümetin yanına geçerek kendilerine ihanet ettiğini düşündüğünü söyledi.

Oslo görüşmeleri döneminde PKK'nın İran ile çatışma içinde olduğunu hatırlatan Güçlü, "Suriye ile ilişkileri de oldukça olumsuzdu. Çünkü Türkiye ve Suriye ilişkileri olağanüstü stratejik anlamda iyiydi. Suriye'deki sivil ve silahlı ayaklanmadan sonra Türkiye'nin Suriye hakkındaki politikası denklemi bozdu. PKK, Suriye'deki gelişmelere bağlı olarak, İran, Suriye ve Irak Maliki hükümeti ile sıkı ilişkiler içine girdi. İran'ın, Suriye'nin ve Irak'ın Türkiye'ye karşı kendisinin savaşması olanaklı olmadığı için, PKK ile savaşlarını Türkiye'ye karşı sürdürüyorlar. Bu nedenle İran, Irak ve Suriye'nin PKK'nın silah bırakmasını onaylaması olanaklı mı? Üstelik PKK'ya bu kadar yatırım yapan bu devletler, PKK'nın özgürce ve onlardan bağımsız hareket etmelerine izin verir mi? Ayrıca Ermenistan, Rusya gibi güçler de PKK'nın şimdilik silahlı güç olmasından çıkarı olan devletler konumundalar. Paris infazı, hükümet-Öcalan görüşmelerine son verilmesinin bir enstrümanı olarak kullanılmışsa, bunda PKK'nın silah bırakmasından menfaati olmayan tüm güçlerin başta da PKK'nın Kandil'deki hâkim kliğinin çıkarları vardır. Bu eylemi kim yaparsa yapsın, mutlaka PKK'lılar eliyle yapmışlardır. Bu konuda bütün yoklar PKK'ya gider ve çıkar." dedi.

Cihan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum