Bu üniversiteler ne yapmaya çalışıyor?

Bu üniversiteler ne yapmaya çalışıyor?
Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği AKDER, Aydın'dan sonra Kırıkkale Üniversitesi'nde de başörtüsü ile ilgili skandal taahhütname uygulamasına sert tepki gösterdi. AKDER, öğrencilere imzalatılan tutanakları utanç belgesi olarak nitelendirdi.

AKDER'den konuya ilişkin bir açıklama yapılarak, üniversitelerde son dönemlerde uygulanan yeni zulüm şekli kamuoyuyla paylaşıldı. İşte AKDER'in açıklaması:

Kırıkkale'de de Taahhütname şoku

"Üniversitelerde kayitlar basladi ve son on senenin halen cözülememis kadim sorunu tekrar gün yüzüne cikti. Üniversite kapilarinda baslarini acmaya zorlanan, ögrenciler, anneler ve ziyaretcilerin üzerine sadistce bir meraki tatmin icin nerede, nasil basini actiklarini en iyi sekilde fotograflama pesinde olan gazeteciler yollaniyor. Bu uygulama yeterinde rencide edici bulunmasa gerek ki Aydin’dan sonra Kirikkale Üniversitesi okula kayit olan ögrencileri, taahhütname imzalatmak zorunda birakiyor. Ögrencilerden “bana anlatilan kilik kiyafetle ilgili kurallara uymadigim takdirde yürürlükteki disiplin hükümleri uyarinca gerekli islemlerin yapilmasini kabul ederim” ifadesinin altina imza atmasi isteniyor."

Kanunsuz suç ve ceza olmaz

Nasil 'dört yil boyunca saclarim örülü ve beyaz kurdelayla baglanmis olarak üniversiteye gelecegim aksi takdirde disiplin hukuku hükümleri uygulanmasini kabul ediyorum' tarzi gelecege yönelik irade aciklamalarinin hukuki bir baglayiciligi yoksa, bu yazinin da hic bir hukuki gecerliligi bulunmamakta. Tutanak sadece, ögrenciler üzerinde üniversiteye attiklari ilk adimda psikolojik ve fiili baski olusturmayi hedefliyor. Bu haliyle de, Kirikkale üniversitesi adina gelecek yüzyillara utanc kaynagi olarak gececek bir belge niteliginde. Gercekte ne Yüksek Ögretim Kanunu'nunda ne ögrenci disiplin yönetmeliginde yer alan 49 disiplin sucunda basörtüsü ya da kiyafet düzenlenmemistir. üniversiteler ve yargi makamlari da disiplin ve ceza hukukunda var olmayan yeni suclar ihdas edemezler. 'Kanunsuz suc ve ceza olmaz' ilkesi, sucun kanunda acikca yer almasi gerekliligini öngörür. Ceza Kanununun 2. maddesi, idarenin düzenleyici islemleriyle suc ve ceza koyamayacagini aciklar. 'Yürürlükteki kanunlara aykiri olmamak kaydi ile yüksekögretim kurumlarinda kilik kiyafet serbesttir' seklindeki yasa maddeside 'isteyenin diledigi kiyafetle üniversitelere girebilmesi hukuken mümkün degil' ifadesinin anlamsizligini ortaya koyar."

Rektör açıkça suç işlemiştir

"Bu noktada asil sahip oldugu yetkiyi ögrencileri kiyafetine göre ayirmak, onlara potansiyel suclu muamelesi yapmak, acik Anayasa maddesini görmezden gelerek yargi organlarini 'parlamentonun' yerine koymak, Anayasa ve uluslararasi sözlesmelerde güvence altina alinan haklari hice saymak seklinde kullanan Kirikkale Üniversitesi Rektörü Ahmet Murat Cakmak, Türk Ceza Kanunu'nunun 257. maddesinde öngörülen ve karsiligi bir yildan üc yila kadar hapis cezasi olan memurlar icin 'görevin kötüye kullanilmasi' ve 112. madde de öngörülen 'egitim ögretimin engellenmesi' sucunu islemekte. Sonucta Anayasa ve kanunlarda basörtüsüyle ilgili bir yasak yokken, Anayasa Mahkemesi ve Danistay'in cesitli kararlarinda yasaga temel aramak, hukuku katletmektir. Anayasada yer alan yasama, yürütme yargi ayrimi aciktir. Yargi kararlarindan bahisle kanunlarda var olmayan suclar ihdas edilemez. Hic kimse veya hic bir organ, kaynagini anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Bu noktada hic kimsenin ögrencilerin kiyafetleri üzerinde baski kurma ve haklarini kullanmamalari icin iradelerini baski altina almaya hakki yoktur. Yapilmasi gereken bu utanca derhal son verilmesi, taahhütnamenin imha edilerek, Kirikkale Üniversitesi rektörlügünün ögrenciler ve kamuoyundan özür dilemesidir."

Rektöre bir yazı gönderildi 

Öte yandan AKDER tarafından Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Ahmet MUrat Çakmak'a bir yazı göndererek, uygulamadan duyulan rahatsızlık dile getirildi. Yazı şöyle: "21 yuzyilda oldugumuzu ogrencilerinize saclarimi kizila boyatmayacagim, kupe takmayacagim, sizin izin verdiginizden daha kisa etekler giymeyecegim, saclarimi ortmeyecegim eger sozumde durmazsam istediginiz sorusturmayi acabilirsiniz tarzindaki yazilari dayatmaya hakkiniz olmadiginizi farkinda olmanizi umut ederdim Bir universitenin kayit olan ogrencilere tutanak imzalatmasi insanin kanini donduracak kadar akil almaz bir durum, unutmayin bu gun sokrati idami mahkum eden 502 hakimden hic biri hatirlanmiyor, ancak onun savunmasi 2000 seneden daha fazladir halen biliniyor, siz taahhutname imzalattiginizde Turk Ceza Kanununa ve Yuksekogretim Kurumlari Ogrenci Disiplin Yonetmeligindeki suclara ayrica "basortulu bulunmak" sucunu eklemiyorsunuz, ne kadar yorum yaparsaniz yapin mahkeme kararlari ile boyle bir sonuca ulasamazsiniz, sadece tarihe 2008 yilinda Kirikkale Universitesi rektoru ogrencilerine gelecekteki yasamlarina iliskin taahhutnama imzalatti seklinde bir not dusunuyorsunuz. Ve maalesef 1940-50 li yillarda siyahlarin okullarini kiliselerini ve hatta otobus bekleme yerlerini ayiranlarda tarihe boyle bir not dusmustu."

Engin Kaşdaş-habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.