Asıl Bayram Siyonisti Kovunca

Asıl Bayram Siyonisti Kovunca
“Osmanlı hilafetinin düşüşünden, İngilizlerin bölgeye gelişinden beri Filistinlilerin hayatında kargaşa var” diyen Dr. Nevvaf Tekruri bölge ile ilgili olarak çarpıcı yorumlarda bulundu.

Dr. Nevvaf Tekruri, Türkiye’de de çok sayıda okura ulaşan “İslam Fıkhı’na Göre İstişhad”, “Mal İle Cihad” gibi kitapların yazarı… Yüksek Lisans eğitimini Ürdün’de, doktora eğitimini ise Şam’da tamamlayan Tekruri, Filistin topraklarından Siyonistlerce çıkarılmış biri… 2009 yılında kurulan Filistin Dışındaki Alimler Birliği Genel Sekreteri Nevvaf Tekruri ile Ortadoğu’yu, Filistin’i ve bayram kültürünü konuştuk.
- İslam âlemi bu Ramazan’ı nasıl idrak etti?

- Şüphesiz ki Ramazan ayı taat ve ibadet ayıdır. Güzel bir mevsim dilimi… Müslümanlar bu zaman dilimi gelince Allah’ın kapılarına koşuşturuyor, Müslümanlar arasında ibadette ve hayırda yarışma dönemi başlıyor. Müslümanlar bu ayda oruçlarını tutup,  namazlarını ve dualarını artırdılar. Nefislerini tezkiye edip Allah’a yaklaştılar. Ve tabii bereket ayıdır Ramazan… Dua ayıdır. İzzet ayıdır, yardımlaşma ayıdır, tarafını belirleme ayıdır.

BAYRAMI RAHATLIKLA YAŞAYAMIYORUZ!

Bedir Savaşı, Mekke’nin Fethi, Ayn Calut Savaşı gibi pek çok savaş yaşandı, İslam tarihinde bu ayda! İnşallah biz de bu ayda Hak yol üzerinde sebatta bulunmuşuzdur. Ancak bu Ramazan’ın rastladığı zaman dilimi, özelde Filistin, Suriye, Mısır ve Burma’da Müslümanlara yönelik baskının arttığı bir döneme denk geldi. Öyle ki, mukaddesatına saldırılan, topraklarına el konulmuş, hakları gasbedilmiş Müslümanlar, bu güzel ayda Rabb’lerine iltica ettiler. Ümit ediyoruz ki Rabb’imizin izzeti bizi zalimlerden koruyacaktır.
- Bayramı nasıl yaşıyoruz peki?
- Bayram, ferahlama günleri Müslümanların! Tabii kuşku yok ki, bizim ferahlama günlerimiz, bayramı kutlayış şeklimiz de ancak Allah’a ibadet ve taat yoluyladır. Ama tıpkı Ramazan günleri için bahsettiğimiz gibi, bayramda da mücrimlerin eliyle çocuklarımız, kadınlarımız ve kendimiz ölerek, yaralanarak geçiriyoruz. Rahatlık ve güzellikle yaşayamıyoruz bu bayram günlerini… Kasvet var ümmetin kalbinde… Müslümanların bu güzel günlerde çevrelerindeki kardeşlerinin durumuna bakmaları gerekiyor. Onları daha fazla düşünmemiz gerekiyor.

OSMANLI’NIN DÜŞÜŞÜNDEN BERİ KARIŞIKLIK VAR

- Siz bir buçuk senedir Türkiye’de yaşıyorsunuz. Öncesinde Şam’daydınız… Filistinli olduğunuz için de daha öncesinde Filistin’de yaşadınız. Filistinliler bayramı nasıl yaşıyor?
- Tabii ki, tüm İslam beldelerinde olduğu gibi büyük bir coşku ile yaşıyor Filistinliler bayramlarını… Siyonistlere rağmen kutluyorlar bayramlarını… Filistinliler büyük ölçüde ibadet ve taatle geçirirler bayramlarını; birbirlerinin bayramını kutlarlar… Ama tabii buruk yaşıyoruz, Siyonist oluşumun varlığından beri, hatta İngilizlerin bölgeye gelişinden, Osmanlı Hilafeti’nin düşüşünden beri bayramı buruk geçiriyoruz. Osmanlı hilafetinin düşüşünden beri, İngilizlerin bölgeye gelişinden beri Filistinlilerin hayatında kargaşa var.
- Kargaşanın getirdiği durumlar var bir de…

- Tabi… Filistin’de bugün tam bir aile bulmanız mümkün değildir. Bugün Filistin’e gittiğinizde çocukları bayramı kutlarken görürsünüz lâkin, ya babaları hapistedir, ya başka bir yakını yurdundan çıkarılmıştır, ya abileri Siyonistler tarafından şehit edilmiştir. Orada göreceğiniz kimselerin kimisi zaten gazidir. Bütün bunların sebebi de Siyonistlerdir. Filistinliler bugün sadece topraklarını korumuyorlar, ümmetin mukaddesatını da koruyorlar. Mescid-i Aksa’yı koruma mücadelesi veriyor bugün Filistinliler. Siyonistler Filistin’den kovulduğu zaman tam bayramımızı kutlayacağız. O bayram kâmil bir bayramdır, tam bir bayramdır. Şu anda da Allah tarafından razı olduğumuz bayramı kutluyoruz.

FİLİSTİN ULEMASI, MEYDAN ULEMASIDIR

- Filistin halkının alimleriyle ilişkisi nasıl?
- Çok sayıda alimi Filistin dışında halkımızın… Ama Filistin’deki ulemamız, bayram günlerinde önce kendi aralarında toplanırlar, sonra şehit ailelerine ve toplumun önde gelenlerine ziyaretler düzenlerler, tutuklu ailelerini ziyaret ederler. Toplantılar gerçekleştirirler, toplumu dirençli tutmak için… Yarışmalar düzenlenir. Çocuklara güzel hediyeler sunarlar.

SİYONİSTLERİ KÖKÜNDEN KAZIMALIYIZ

- Ortadoğuda kazanacak olan proje nedir?
- ‘Ortadoğu’ hakkında konuşmak olmaz, çünkü isimlendirme dahi hatalıdır. Araplardan ve Arap olmayanlardan oluşan bir İslam coğrafyası söz konusudur. Siyonist oluşum, kaybolacak… Siyonist oluşum, İslam topraklarındaki ucube bir yapıdır. Baki olmayacaktır, Filistin topraklarından atılacaktır. Siyonistler, İslam topraklarındaki kanser gibidir. Kanseri bitirmek için nasıl ilaç kullanılıyorsa, biz de onlara karşı bütün imkânlarımızı ve elimizden ne geliyorsa kullanmalıyız. Siyonistleri İslam topraklarından kökünden kazımalıyız. Ne kadar kan gerekiyorsa bunu yapacağız. Müslümanların yardımıyla bunu yapacağız. Kürdü ve Türkü ile İslam ümmeti bizim yanımızdadır.
- Katar, Filistin’e geçtiğimiz aylarda büyük tepki çeken ‘toprak değişimi’ni önermişti. Buna ne dersiniz?
- Filistin’in sahibi Filistinlilerdir… Bu deli saçmalığıdır. Bunların ikisi de benim iken, biri geliyor ve bu senindir, bu da benimdir, bu ikisini değiştirelim, diyor. Bu kabul edilebilir bir şey midir? Biz bu tür yaklaşımlara prim vermeyiz.

EZHER ŞEYHİ ALLAH’A İHANET ETTİ

- Mısır’da darbe yaşandı. İhvan-ı Müslimin’in bu gösterileri devam ettirmemesi gibi bir durum olabilir mi?
- Nasıl olacak ki?.. Dünya buna darbe demese bile Mısır’da bir darbe yaşandı. Mursi, Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı’dır. Halk memnun değilse, yine sandık vesilesiyle görevden alınır. Ancak, Mursi hata bile yapmış olsa, bu asker tarafından cezalandırılabileceği anlamına gelmez. Mısır’daki durumun akılda ve dinimizde yeri yoktur. Bu Mısır’da karışıklık çıkarma yöntemidir. Ve tüm dünyanın da Mursi’nin yanında yer alması gerekir, bu noktada Türkiye üzerine düşeni yaptı. Tabii ki Mısır’daki durumun Rafah Sınır Kapısı’na ve Gazze’ye yansımaları da oldu.

- İsrail, Mısır’daki darbeyi destekledi değil mi?

- Tel Aviv’de ve Lübnan’ın güneyinde Mursi’nin hapse alınması sebebiyle kutlamalar yapıldı. Netenyahu, “Mısır’daki darbe başarısız olursa biz tehlikeye gireriz” dedi. Sadece bunlar bile ülkedeki durumu özetlemeye yetiyor. Ezher Şeyhi Ahmed Tayyib, Allah’a ve Resulü’ne ihanet etmiştir. O, kendisine verilen emanete, halkın haklarına ihanet etmiş bir adamdır bizim gözümüzde. Bildiğiniz gibi, daha önce Hüsnü Mübarek’in Vatan Partisi’nin üyesiydi.
- Mavi Marmara Gemisi, üzerinden 3 sene geçmesine rağmen özellikle Filistin halkının büyük sevgisini topluyor. Mavi Marmara’yı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Mavi Marmara, Türkiye ve ümmet için bir şereftir. Bu şerefin en büyük sahibi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Mavi Marmara bugün sembol olmuş vaziyettedir.

SİYONİSTLER FITRATI BOZDU

İnsanın tabiatında, fıtratında ihsan vardır. İnsan, fıtratını bozduğu zaman insanlığından da çıkıyor ve vahşi bir yaratık çıkıyor karşımıza… Katiller, suçlular, günahkârlar fıtrat bozukluğuyla çıkıyor karşımıza… Onlar insanlıklarından çıkmış kimseler. Rasulullah (sas) “Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar” buyuruyor. Yani İslam üzerine doğar, güzellik üzerine, insanlık üzerine doğar demektir bu! Sonra anne-babası onu Hristiyanlaştırır, Yahudileştirir, fıtratından çıkartır. Filistinliler, İslam fıtratı üzerine yaşarlar, yardımlaşırlar. Çünkü dinleri ihsan üzerine kurulu.
Bütün Müslümanların düşmanı ortak!
- Filistin Dışındaki Alimler Birliği’ni ne gerekçe ile kurdunuz?
- Biz Filistin Dışındaki Alimler Birliği’ni 27 Şubat 2009 tarihinde kurduk. 5 sene kadar oldu. Kurumumuzun temel hedefi Filistin’deki halkımıza destek vermek ve Filistin halkının sorunlarını dış dünyada anlatmaktır. Filistin tarihi ve sorunu hakkında raporlar hazırlayıp sunuyoruz. Şunu da belirtmek gerekiyor ki, biz ümmetin üyeleri olarak sadece Filistin’le değil, bugün Mısır’daki sorunla da ilgileniyoruz. Nasıl ki dün Burma ve Suriye’deki kardeşlerimizin sorunları ile ilgilendiysek… Doğu’dan Batı’ya kadar bütün Müslümanlar ile ilgilenmeliyiz. Ve aynı zamanda dershanelerimiz vasıtasıyla geleceğin İslam davetçilerini yetiştirmekteyiz.
- Kaç üyeniz var?
- 150 alim üyemiz var. Master yapmamış kimseler bu üyeler arasında değil. Yani üyelerimizi dünya genelinde profesörlük ve doktora yapmış kimseler oluşturuyor. Bunun haricinde rüşdünü dünya genelinde ispat etmiş hocalarımızı da master yapma kuralının dışında tutuyoruz. Bu 150 kişilik ulema heyetimiz Arap ülkelerinde, Avrupa’da, Türkiye’de, Afrika’da hem çalışmalar yapıyor, hem de Filistin sorununu anlatıyorlar. Filistin sorununu dış dünyaya anlatıyorlar.
- Sünni, Şii, Selefi, Vehhabi uleması arasındaki ihtilaf hakkında ne diyorsunuz?
- İslam ulemasının ayrışmaması, bilakis birleşmesi gerekiyor. Çünkü önümüzde düşmanımız var ve düşmanımız ortak. İmam Şafi ve İmam Hanife arasında çok kadim olan ihtilafları biliriz, İmam Şafii, İmam Hanefi’yi överek “Bütün insanlar İmam Hanife’nin öğrenci ailesindendir” der. Yani bu manzarayı örnek almamız gerekiyor. Kim ki, Allah’a ve Rasulü’ne iman ediyor, namaz kılıyor, oruç tutuyor, zekat veriyor, hacca gidiyor; o bizim kardeşimizdir; o kişinin partisi, derneği, kuruluşu bizim katımızda önemli değildir. İslami partiler ve hareketler, hata da yaparlar, doğruluk üzerinde de olurlar. Biz kimseyi takdis etmiyoruz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum