CHP’ye ajanlık suçlaması

CHP’ye ajanlık suçlaması
Vakit gazetesi Dünkü sayısında, CHP’nin Alman Friedrich Ebert Vakfı’ndan 2005’te para yardımı aldığını gösteren belgeyi yayınlamıştı. 21. Dönem DSP İstanbul Milletvekili Erol Al, CHP’nin yardım aldığı Alman Friedrich Ebert Vakfı

DSP’li Al, Alman Ebert Vakfı’nın Türkiye’de Türkiye’nin aleyhine faaliyette bulunduğundan hakkında kapatma davası açtıklarını belirterek, CHP’nin böyle bir vakıfla işbirliği yapıyor olmasını son derece garipsediğini söyledi. 

HER BİRİ BİR PARTİYE YAKIN 
Milletvekilliği döneminde “Türkiye’nin aleyhine faaliyet yürüttüklerini” belirttiği Alman Vakıflarına karşı verdiği mücadele ile bilinen DSP’li Erol Al, Vakit’e dikkat çeken açıklamalarda bulundu. DSP’li Al, sözkonusu Alman Vakıfları ve Türkiye’deki faaliyetlerini şöyle anlattı: “Almanya’da 4 büyük parti var, bunların birer vakıfları var. Bunlar Ebert, Konrad Adenauer, Heinrich Böll ve Friedrich Naumann Vakfı’dır. Bu vakıflar bu partilerin uzantıları olarak çalışıyorlar. Bunlar Türkiye'nin ulusal birliğini ortadan kaldırmak, yer altı zenginliklerini değerlendirmesini önleyerek ekonomik olarak çökertmek, sivil itaatsizlik çağrıları ile kitlelerde kamu düzeni, devlet otoritesi- aleyhine başkaldırı refleksinin oluşturulması gibi düşmanca etkinliklere önayak olmaktadırlar. 2001’de Meclis’te iken bunları tespit ettik biz.”

ALMANYA’NIN ETKİ AJANI BUNLAR 
“O dönem Alman Cumhurbaşkanı bu vakıflar için şöyle diyor, ‘Bu vakıflar bizim dünyadaki gözbebeklerimizdir. Dünyadaki hiçbir ülke bizimle bu etki ajanlığı konusunda yarışamaz.’ Almanlarda etki ajanlığı diye bir müessese var. Türkiye’de MİT var, ancak MİT resmi, bilinen bir organ. Almanya’da ise ayrıca bu tür sivil örgütler var. Sivil vakıflar olarak görülüyorlar ama görevleri Almanya’nın çıkarlarını korumak. Bu doğrultuda da faaliyet yürüttükleri ülkelerde özellikle kendilerine yakın gördükleri siyasi partileri destekliyorlar. Basın cemiyetlerini de destekliyorlar. Türkiye’de basın cemiyetleri bu Alman vakıflarından para alıyorlar. Bunlar tespit edilmişti.

YAZARLARI VE AKADEMİSYENLERİ VAR 
“Bunlar şunu da yapıyor. Atıyorum Türkiye’de 500 köşe yazarı var. Bu vakıflar bu yazarlardan seçiyorlar, belirliyorlar bazılarını. İletişim kurup işbirliği yapıyorlar bunlarla. Bu yazarları yönlendiriyorlar. Aynı şekilde akademisyenleri yönlendiriyorlar. Bunlar bu vakıfların istediklerini söylüyorlar. Ha belki kimileri bunlar gibi düşünüyor gerçekten, o ayrı. Bunların yaptığı tuhaf değil, tuhaf olan bizim bunları yapmalarına izin vermemiz.” 

İŞBİRLİĞİ İLE BAĞIMSIZLIĞINIZI YİTİRİYORSUNUZ 
“Her partide uzantıları da var. CHP de bunlardan biri. CHP olsun bir başka parti olsun, yabancı bir örgütten veya şahıstan para alıyorsa, bunun doğru olduğunu söyleyebilmek imkansızdır. Hiçbir şekilde doğru değildir, kesinlikle yanlıştır. Anayasamızın siyasi partilerle ilgili düzenlemesi malum, yasaklıyor anayasamız, kapatma nedeni sayıyor. İsterse yasalar izin versin. Yine doğru bulmam. Bağımsızlığınızı yitiriyorsunuz çünkü. Yabancı bir vakıfla işbirliği yapıyorsanız, ondan para alıyorsanız, bunu bin kere sorgulamanız gerekir. Bakın biz yapabiliyor muyuz, Türk vakıfları Almanya’da bunu yapabiliyor mu? Yapamaz, izin vermezler asla. Ama onlar bunu yapıyor Türkiye’de. Ve bunu engellemeye çalışanları bertaraf ediyorlar. O dönemde bize yapmadıklarını bırakmadılar. Kendi arkadaşlarımız bile bize şüpheyle baktılar.”

FAALİYETLERİNİN DURDURULMASINI İSTEDİK AMA…
“DGM’ye bu vakıfların Türkiye’deki faaliyetlerinin durdurulması talebiyle dava açmıştık. -O dönem yasadışıydı bunlar. Maalesef sonraki dönem bunların faaliyetleri yasallaştırıldı, AB’ye uyum maskesi adı altında- Açtığımız dava bizden sonraki dönemde sonuçlandı. Yine maalesef bu dönemin dışişleri bakanlığının girişimleri sonucunda talebimiz reddedildi. Bu vakıfların önü açıldı.”


KENAN ERSÖZLÜ /HASAN TOSUN / VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.