Veli Küçük'ün heykelini yaptırdığı katil kim?

Veli Küçük'ün heykelini yaptırdığı katil kim?
Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey'in katili olan Topal Osman'ın heykeli yapılmıştır. Yaptıranın da Veli Küçük olduğu söylenir. Küçük, Giresun Jandarma Bölge Komutanı iken, Topal Osman'ın macerasından etkilenir ve heykelini yaptırır. Heykel dikilmek üzere 20

Bu bilgileri bize sunan Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Ergenekon'un kökünün Topal Osman'a kadar uzandığını çeşitli örneklerle ispatlamaya çalışıyor.  

ERGENEKONUN KÖKÜ TOPAL OSMAN'DA

"Topal Osman, Milli Mücadele'den Cumhuriyete giden yolda, zaman zaman yasal, zaman zaman da yasa dışı görevler üstlenmiş biri. Tarihte, adıyla anılan en önemli olay Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey'in katlidir. Bu faciayı gerçekleştirdiğinde Topal Osman, Mustafa Kemal'in Gönüllü 47. Muhafız Alayı komutanıdır. Gönüllüler, Topal Osman'ın çetecilik günlerinden adamlarıdır.

Topal Osman, Balkan savaşında yaralanarak topal kalmış ve sonraki zamanlarda bu sakatlığının nimetlerini bol bol toplamış biridir.

İttihat-Terakki'nin Teşkilât-ı Mahsusa'sı bünyesinde, üzerine vazife olmayan işler görmüş ve Trabzon-Giresun-Samsun yöresinde pek çok gayr-ı Müslim ahaliyi katletmiştir. Katletmekle kalmamış, gerek katlettiği ve gerekse tehciren yöreden ayrılan halkın para, mal ve mülklerine el koyup aşırı zenginleşmiştir. Öldürülen veya tehcire tâbi tutulan gayr-ı Müslimlere borcu olan Müslüman halktan bu borçlarını zorla tahsil ederek Müslüman halka da zulmetmiştir.

Sakarya Meydan Muharebesine katılmış ama zoru görünce kaçıp çeteciliğe devam etmiştir.

Sonra ne olduysa oldu; ne kadar yasal olduğu bilinmeyen bir zihniyetle Gönüllü Muhafız Alayının başına geçti ve silahlı adamlarıyla birlikte, çoğu vaktini mecliste geçirmeye başladı.

***

Ali Şükrü Bey, İngiltere'de okumuş, Binbaşılıktan ayrılmış ve İstanbul'da avukatlık yaparken son Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında mebus olarak bulunmuş; İttihat-Terakki muhalifi ve Misak-ı Millî kararının alınmasında en fazla etkisi olmuş biriydi. Ve Büyük Millet Meclisi'ne, Meclis-i Mebusan'dan intikâlen katılmıştı.

1923 yılının Mart ayının sonlarına doğruydu. Birinci Meclis, tarihî bir gün yaşıyordu. Gerçekten o gün tarihî idi; çünkü Lozan tartışılıyor ve bu tartışma, yeni devletin omurgasını ve ufkunu belirliyordu.

Kürsüdeki Mustafa Kemal ile İkinci Grubun lideri Ali Şükrü Bey arasında çetin tartışmalar yaşanıyordu. Ali Şükrü Bey, Lozan'da Batı Trakya'nın Yunanistan'a bırakılmasına karşı çıkıyor; İsmet Paşa'nın hariciyeci olmadığını; bu yüzden Lozan'da acemilikler yaptığını; Misak-ı Millî'ye sahip çıkamadığını iddia ediyor ve meclisteki o vahim günde de, yabancı dil bilip dış basından takip ettiği için, Mustafa Kemal'e, Lozan'da müzakerelerin kesildiğini söylüyordu. Mustafa Kemal ise, müzakerelerin devam ettiğini savunuyordu. Ali Şükrü Bey'e göre İsmet Paşa, Mustafa Kemal'i yanıltmaktadır.

Meclis iyice gerilir. Neredeyse, eller silahlara gidecektir.

Topal Osman, silahlı adamlarıyla ara sıra meclis salonuna girmekte ve bu gerilimi çatık kaşlarla seyretmektedir.

Meclisteki şiddetli tartışmaları takip eden günlerde, Ali Şükrü Bey ortalıkta görünmez. Bu günlerde, Ankara yakınlarındaki Mühye köyünde bir ceset bulunur. Ceset Ali Şükrü Bey'e aittir.

Meclis derhal toplanır ve Ali Şükrü Bey'in kâtili için idam kararı alır.

Ali Şükrü Bey'i Topal Osman'ın katledip Mühye köyünde gömdüğü ortaya çıkar.

Cesedin bulunmasında sonra, 1 Nisan'ı 2 Nisan'a bağlayan gece, bizzat Mustafa Kemal'in hazırladığı bir harekât planıyla, yasal güvenlik güçleri, Topal Osman'ın Köşk'e yakın evini kuşatır ama Topal Osman teslim olmaz ve Köşk'e gelip ortalığı darmadağın eder. (O gece, Mustafa Kemal, Latife Hanım'la birlikte, İstasyondaki eve gitmişlerdir.) Bu arbedede, Topal Osman yaralanır ama başı kesilerek öldürülür. (Bu operasyonun düzenlendiği gün, yani 1 Nisan 1923 günü, Birinci Meclis fesih kararı alır ve 15 Nisan günü son oturumunu yaparak kapanır. Bu parantez önemli; ayrıca yazmak lazım.)

Görüldüğü gibi Topal Osman, devleti, kurucusu Mustafa Kemal'den güya daha çok sevdiği (!) için (Ergenekoncuların kulakları çınlasın) yasa dışına çıkıp bir milletvekilini katledecek kadar ileri gitmiştir.

İşte bu Topal Osman'ın heykeli yapılmıştır. Yaptıranın da Veli Küçük olduğu söylenir. Küçük, Giresun Jandarma Bölge Komutanı iken, Topal Osman'ın macerasından etkilenir ve heykelini yaptırır. Heykel dikilmek üzere 2001 yılında Giresun'a getirilirse de, yerine dikilmez.

Gördünüz mü? Neredeeen nereye!...

Doğu Karadeniz'de yaşayan gayr-ı Müslim halkın Topal Osman ve çetelerince katledilmesinden gazete bombalamalarına; oradan Rahip Santoro, Necip Hablemitoğlu, Hrant Dink ve Danıştay Başkanı cinayetlerine ve belki daha pek çok gizli kalmış cinayete kadar uzanan bir çizgi…

Tarihin tozlu raflarına el attığınızda nelerle karşılaşıyorsunuz nelerle!...

Agarta-magartayla işi flulaştırmak yanlıştır. Tarihî ve gerçek, hem de belgeli olaylara bakılarak "devlet içinde devlet"in atalarını 1923'lerdeki Topal Osmanlarda bulmak mümkün olabilir."

(Prof. Dr. Namık Açıkgöz)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.