Vakit, kartelin maskesini böyle düşürdü

Vakit, kartelin maskesini böyle düşürdü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın genel başkan olarak AK Partililere yaptığı çağrıda, “yalan yanlış yazan gazeteleri almayın ve evinize sokmayın” açıklaması üzerine kıyameti koparan Aydın Doğan Grubu, 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Baş

“BOYKOTA” MANŞETTEN DESTEK VERMİŞTİ
Batı Çalışma Grubu’nun fişlemeleriyle oluşturulan ve Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘gizli’ damgalı bir emirle tüm askeri birliklere gönderdiği talimat yazısına Doğan Grubu yayın organlarından Milliyet, “Ordu’dan ambargo” manşetiyle destek vermişti. Hürriyet ve Milliyet başta olmak üzere Doğan Grubu’nun tüm gazete ve televizyonları kebapçı ve dönercilere kadar indirilen ‘irticacı’ ve ‘yeşil sermaye’ yaygarasıyla muhafazakar şirket, holding, işadamı ve sivil toplum kuruluşlarını hedef almışlardı. “İrticacı kuruluşlardan alışveriş yapmayın” yaygarasıyla 6 Haziran 1997’de başlayan boykot çağrısı haberleri yüzünden birçok muhafazakar şirket, kişi ve kurum mağdur olmuştu.

BÇG FİŞLEMİŞ, DOĞAN GRUBU MANŞETE ÇEKMİŞTİ
Genelkurmay Başkanlığı’nın, fişleme faaliyetlerini yürütmesi için kurdurduğu Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) yaptığı fişlemeleri Doğan Grubu gazeteleri günlerce manşetten vermişti. Binlerce kişiye istihdam sağlayan Ülker, İhlas, Kombassan, Yimpaş, Beğendik gibi grupların şirketleriyle MÜSİAD başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu üyesi olan işadamları aleyhine olumsuz kampanyalar yürütülmüştü. Medya destekli olarak yürütülen kampanyalarla boykot edilen şirket ve grupların ürünlerinin alınmaması ve mütedeyyin işadamlarının kamu ihalelerine sokulmaması çağrılarıyla kamuoyu günlerce meşgul edilmişti. Kebapçı ve dönercilere kadar indirilen ve toplumu irticacı-laik gibi kamplara bölen fişleme faaliyetleriyle mütedeyyin işadamları ile şirketlerine bankaların kredi verilmemesi de istenmişti.

ALİ ATIF BİR, 28 ŞUBAT’TAKİ AMBARGO ÇAĞRILARINI HATIRLATTI
Doğan Grubu'na ait gazete ve televizyonların Başbakan Erdoğan’ın partililere hitaben yaptığı çağrıyı basın özgürlüğüne ve sansüre vardırmasını iletişim uzmanı Prof. Dr. Ali Atıf Bir değerlendirdi. Başbakan Erdoğan’ın çağrısını bir adım öteye götüren Prof. Dr. Ali Atıf Bir, 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Başkanlığı’nın muhafazakar kesime ait şirket, holding, işadamı ve STK’lara yönelik ambargo emirlerini hatırlattı. Ali Atıf Bir, Başbakan Erdoğan'ın 'yalan yanlış yazan gazeteyi evinize sokmayın' çağrısını yorumladığı Bugün gazetesindeki köşesinde şunları yazdı: “28 Şubat sürecinde birçok ‘dinci’ sayılan firmanın ürünleri ‘derin devlet’in (şimdi anlıyoruz ki Ergenekon'un) desteklediği organizasyonla ‘boykota’ uğramıştı... Bugün hâlâ bazı laik kesim ‘dinci’ varsaydıkları firmaların ürünlerini almayarak uzun süreli bir boykot uygulaması içindedir. Aynı şekilde dindar kesim de ‘açık saçık’ medyayı tüketmeyerek kendince ‘ahlaki boyutlu’ bir boykot uygular.”

KAMU KURUMLARI BOYKOT EDEMEZ, PARTİLER EDER
Yazısında birçok ambargo ve boykot örneğine yer veren Prof. Dr. Ali Atıf Bir, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıllardır kışlalara bazı gazeteleri sokmamasını ve Genelkurmay’ın sürdürdüğü akredite uygulamasına da dikkat çekerek şunları kaydetti: “Bu da bir devlet kurumunun uyguladığı satın almama davranışı olduğu için boykotun bir türü, ambargodur.

Gördüğünüz üzere Başbakan Erdoğan'ın AK Partililerden istediği ‘ahlaki boyutlu’ ‘ürün boykotu’ aslında hayatımızın her yerinde... Boykot edilecek şeyin ‘gazete’ olması boykot isteğinin kuramsal temelini değiştirmez. Gazeteler de üründür ve demokratik ülkelerde bu ürünleri (devlet kurumları hariç!) siyasi partiler dahil herkesin ‘boykota çağırma’ , ‘boykotu organize etme’ ve ‘boykot etme’ hakkı vardır.”

İbrahim Acar-VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.