Diyaloğun Mimarı Vatikan

ABD ve İsrail gibi devletlerin gizli servisleri ile ortak hareket etmekle eleştirilen Gülen Cemaati’nin sürdürdüğü dinlerarası diyalog çalışmaları da bugüne kadar hep tartışılageldi. Dinlerarası Diyalog konusu pek çok İlahiyatçı tarafından eleştirilirken, özellikle Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı’ndan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar’ın “Dinlerarası Diyalog ve Başkalaştırılan İslam” konulu makalesi hayli dikkat çekiyor.   Prof. Bayrakdar, Papa II. John Paul’ün ifadesiyle amacın “bütün insanları Kilise’ye döndürmek” olduğunu söylüyor.

“DİYALOG VATİKAN’DA BAŞLADI”

Makalesinde, ‘Dinlerarası diyalog’ fikrinin II. Vatikan Konsili’nde (1962-1965) ortaya atıldığını ve konu ile ilgili kararların burada alındığını ifade eden Bayrakdar, “Dinlerarası diyalog faaliyetlerine katılan ve bunları yürüten Türkiye’deki dini cemaatler, resmi kurumlar, sivil toplum örgütleri ve kişisel temsilli katılımcılar bulunuyor. Herkesin bildiği Türkiye’den dinlerarası diyalogu en çok sahiplenenler, en ateşli diyalogçular Fethullah Gülen ve cemaati üyeleridir” diyor.

PAPA: AMAÇ İNSANLARI KİLİSEYE DÖNDÜRMEK

‘Dinlerarası diyalog’un misyonu hakkında bilgi veren Prof. Bayrakdar, “Dönemin Papası II. John Paul, bu faaliyetin misyonu için; ‘Dinlerarası diyalog, Kilise’nin bütün insanları Kilise’ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. …Bu misyon aslında Mesih’i ve İncil’i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir. …Diyalog, Kilise’nin kurtuluşun tabiî yolu olduğu inancıyla yönlendirilmeli ve ikmâl edilmelidir. ...Diyalog, Tanrı’nın Krallığı’na doğru bir yoldur ve bunun süresini ve mevsimini sadece Baba bilse de, mutlaka sonuç verecektir’ diyor. En yetkili ağızdan dinlerarası diyalog, gerçek amacıyla böyle de tanımlanıyor. O halde Gülen’in diyaloğa ortak olmasının ne anlama geldiğini siz düşünün”  açıklamalarında bulunuyor.

“HZ. MUHAMMED’SİZ İSLÂM’A DOĞRU”

Bayrakdar, Gülen ve cemaatinden bazılarının dinlerarası diyalog görüşmelerinde Hz. Muhammed’in Resûl olduğundan bahsetmeyi gerekli ve uygun görmediğini hatırlatıyor. İlahiyatçı Bayrakdar, Gülen’in ve ona bağlı cemaat üyelerinin ifadelerinin birçoğunda, ‘Muhammed-ür Rasûlullah’ cümlesinin olmadığını söylüyor.  

“ILIMLI İSLÂM İÇİN ÇALIŞMA”

Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar, Cemaatin ılımlı İslam çalışmaları kapsamında bir konferans düzenlemek için TÜBİTAK’tan mali katkı istediğini ve gerekçe olarak şunları yazdığını belirtiyor: “Aslında, Avrupa ve Asya’nın arasında, karşısında ve ötesindeki Türkiye (ve özellikle İstanbul), ılımlı İslâmi eğitim misyonu ve ulusal sınırları aşan gelecek görüşü ile Fatih Üniversitesi ve Amerikan Kültürü ve Edebiyatı ile İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümlerini oluşturan uluslararası eğitim kadrosu bu görev için çok uygundur.”

“HIRİSTİYAN VE YAHUDİLERİ KÖTÜLEYEN SÖZLERİ ÇIKARDILAR”

Dinlerarası diyalog çerçevesinde Gülencilerin etkisiyle 2002 yılında ilköğretim 5. sınıf ‘Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi’ kitabında büyük değişiklikler yapıldığını aktaran Bayrakdar, “Ders kitabında da Kelime-i Tevhid’den ‘Muhammed-ür Resulullah’ ibaresi çıkartılmıştır. Oysa ki daha önceki yıllarda yazılan ders kitaplarında Kelime-i Tevhid tam olarak veriliyordu. Aynı ders kitabında Kur’an’dan ve Sünnet’ten dua örnekleri olarak verilen ayetlerden ve hadislerden Hıristiyanlara ve Yahudilere işaret eden olumsuz ifâdeler çıkartılmıştır” diyor.  

“TEVHİD İLE TESLİSİ AYNÎLEŞTİRMEK”

Diyalog süreci başladıktan bu yana gerek aktif ve gerekse pasif Müslüman diyalogcuların, kurum veya kişi olarak, durmadan “Aynı Tek, Allah’a inanıyoruz” nakaratını tekrarlayıp durduğunu kaydeden Prof. Bayrakdar, diyalogcuların; İslam’ın Tevhid’ini, Hıristiyanların Teslisi ile aynileştirdiğini belirtiyor. 

18 ÇARPICI TESPİT

Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar makalesinde konuyu şu 18 başlık altında irdeliyor:

* Misyonerliğe ortak olma
* İslam ve Hıristiyanlığı Hz. Meryem’i Hz. Muhammed ile nikahlayarak birleştirme
* Hz. Muhammed’siz İslam’a doğru
* Ilımlı İslam için çalışma
* Papa olmak bile cemaat onayından geçiyor
* Hz. Muhammed’in ümmetliğini bırakıp Hz. İsa’nın ümmeti olmaya yönelme
* Oryantalistlerin ve misyonerlerin Kur’an hakkındaki görüşlerine onay verme
* Kelime-i Tevhid’den Muhammed ismini çıkarma
* Ayetlerden ve hadislerden Hıristiyan ve Yahudileri işaret eden olumsuz kelimelerin çıkartılması
* Riyazu’s-Salihin’den diyalog gerekçesiyle hadis ayıklamak
* Tevhid ile teslisi aynileştirmek
* Allah’ın birliğinden de şüphelenmek
* Cennet Allah’ın tekelinden diyalogcuların tekeline geçiyor
* Müslüman diyalogcuların Papa’ya gönderdikleri ‘Aramızdaki ortak kelime’ başlıklı mektup
* Cuma hutbelerine itiraz
* Hıristiyanlar doğuştan Hıristiyan yaratılmış
* Türkiye’nin şehirlerine haç ve siyon damgası vurmak
* İslam’ın hedefi insanlığın Müslüman olması değilmiş

Yeni Akit