TÜBİTAK Çalışanı 5 Kişi Açığa Alındı

TÜBİTAK Çalışanı 5 Kişi Açığa Alındı
Bakan Fikri Işık: 3 fazlı inceleme yapılıyor. TÜBİTAK Bilgem'de kriptolu telefonlara bakan 5 kişinin kurumla ilişiği kesildi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin, "Başbakanlık, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'ndan (TÜBİTAK) teknik bir inceleme isterse, biz tabii ki onu yaparız ama teknik incelemeyi gerektirmeyecek kadar açık bir montaj olduğu ortada" dedi.

Işık, SETA tarafından düzenlenen "Yeni Ekonomi: Ar-Ge ve İnovasyon" Panelinin ardından gazetecilerin sorularını cevahladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dünkü AK Parti TBMM Grup Toplantısında ifade ettiği, "TÜBİTAK'ta yeni yapılanmaya gidildiği, devletin kriptolu telefonlarının bile oradan dinlenildiği" sözlerinin hatırlatılması üzerine Işık, TÜBİTAK'ın kendi kuruluş kanunu olduğunu söyledi.

TÜBİTAK'ın, bir kamu kurumu olup da iş kanunuyla yürüyen bir kurum olduğuna işaret eden Işık, şunları kaydetti:

"Orada dün Sayın Başbakanımızın ifade ettiği, maalesef bu paralel yapının en fazla sızma girişimlerinde bulunduğu kurumlardan biri. Bu konuyla ilgili biz de hassasiyetle çalışıyoruz. Burada kesinlikle devletin güvenliğiyle ilgili noktalarda, devletin kendi hiyerarşisi içinde amirinden emir almayıp da kendi ağabeyinden emir alan bir yaklaşımı asla kabullenmeyiz, bu noktada da yaptığımız tespitlerin gereğini yaparız. Bunun tabii bir mevzuatı ve mekanizması var. O mevzuat ve mekanizma gereğince gereken şey, gereken zamanda yapılır."

MAM eski Başkanı Murat Aydın'ın görevden alınması

TÜBİTAK'ta görevden alınan personelin olup olmadığının sorulması üzerine de Işık, sayı olarak tam veremese de şu ana kadar görevden alınan personelin olduğunu söyledi.

TÜBİTAK Bilim Kurulu'nun kararlarıyla görevden alınanların olduğunu hatırlatan Işık, BİLGEM'in eski Başkanı Hasan Palaz ve Marmara Araştırma Merkezi'nin (MAM) eski Başkanı Murat Aydın'ın bu kapsamda olduğunu ifade etti. Bakan Işık, "Bununla ilgili bazı şeyler var ama her görevden alma, illa bu yapıyla alakalıdır demek de doğru değil. Onun da özellikle altını çizmek isterim. İnsanların bir de onuru var. Bu yapıyla alakalı diye, böyle bir toptancı yaklaşımımız da yok. Ne bir cadı avı düşüncemiz var, ne de devlet içerisine çöreklenmiş bu yapıya müsamahamız var. Bu iki noktada hassasız" diye konuştu.

"Sayın Başbakanımızın telefonu dinlenmiş"

Kriptolu telefonların yazılımlarının değiştirilmesine yönelik bir soru üzerine de Işık, şunları söyledi:

"O konuyu sizinle net olarak paylaşayım. Sayın Başbakanımızın telefonu dinlenmiş. Bu, 17 Aralık süreciyle birlikte ortaya çıkan net bir durum. Bunun üzerine, şubat ayının 1'inde yeni atanan BİLGEM Başkanı'na verdiğim talimat, kesinlikle kriptolu telefonların incelenmesi. Bunun 3 fazlı bir incelemeyle yapılması. Bu talimat dün verilmedi. 1 Şubat itibarıyla göreve gelen yeni BİLGEM Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin'e verdiğimiz talimattı. O da bu sistemin güvenliğini, donanımını ve yazılımını mutlaka bir incelemeye alacağız."

Başbakan Erdoğan'ın dünkü açıklamalarından sonra bu sabah da BİLGEM'deki kriptolu telefonlara bakan 5 kişinin izne ayrıldığını ve çalıştıkları mekanla irtibatlarının kesildiğini anlatan Işık, "Bu inceleme bitene kadar da ve sonuç ortaya çıkana kadar da bu konudaki çalışmamız sürecek. 2 çalışma yapıyoruz. Bir, idari soruşturma açılması talimatını verdim. İkincisi de teknik inceleme. Daha önceden verdiğim talimatın yoğunlaştırılmasını tekrar arkadaşlarıma söyledim" dedi.

Bir gazetecinin, "Devlet yöneticilerine yeni bir telefon dağıtılması söz konusu mu?" sorusu üzerine de Işık, şu anda bilgisi dahilinde böyle bir durumun olmadığını ifade etti.

"Bu çok açık ve net bir montaj"

Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarının incelenmesi noktasında TÜBİTAK'ın devreye girmesinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine de Bakan Işık, şöyle konuştu:

"Ben o ses kayıtlarını ilk dinlediğimde çok açık bir montaj olduğunu hissettim. Daha sonra biraz daha detaylı baktığım zaman, bu benim şahsi tespitlerim. Sayın Başbakan Konya'da olduğu halde, Ankara'da, iki kişi konuşurken birisi çok sessiz, kısık sesle konuşurken diğerinin bağırması, psikoloji açısından çok normal bir durum olmaz. Bu çok açık ve net bir montaj. Eğer Başbakanlık, TÜBİTAK'tan teknik bir inceleme isterse, biz tabii ki onu yaparız ama teknik incelemeyi gerektirmeyecek kadar açık bir montaj olduğu ortada. Bunu, başka hiçbir teknik incelemeye gerek duymadan söyleyebiliriz. Dün, Sayın Kılıçdaroğlu, 'Bu ses, Ağrı Dağı kadar gerçektir' dedi. Herhalde Sayın Kılıçdaroğlu, Ağrı Dağı'nı Konya'da zannediyor. Bu kadar açık ve net montajı görmüyorsa, herhalde Ağrı Dağı'nın yerini de bilmiyordur diye düşünüyorum."

"Kimin dinlediği, teknik inceleme sonucunda ortaya çıkacak"

Kriptolu telefonların TÜBİTAK içinden mi dışından mı dinlendiğinin sorulması üzerine de Işık, burada pek çok yöntemin mümkün olduğunu söyledi.

Şu anda bilinen şeyin, kriptolu telefonların dinlendiği olduğunu belirten Işık, "Ama kimin dinlediği ve nasıl dinlediği noktası, teknik inceleme sonucu ortaya çıkacak. Bu teknik inceleme bitmeden, 'şöyle olmuştur' demem mümkün değil" diye konuştu.

Atmamız gereken çok adım var

Işık, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ve Bilgi Derneği tarafından düzenlenen "Siber Güvenlik ve Standardizasyon" konulu konferansta yaptığı konuşmada da, kamu olarak siber güvenlik anlamında önemli adımlar attıklarını ve atmaya devam edeceklerini belirterek şöyle dedi:

"Siber güvenlik meselesini bir milli güvenlik meselesi olarak almazsak yanılırız. Son olaylar bunun göstergesidir. Ülkenin kriptolu telefonu dinlenebiliyorsa burada atmamız gereken çok adım var demektir. Türkiye dijital çağın üretici ülkelerinden olmak zorunda. Bir yazılım stratejisi belgesinin yazılımına başladık. Bu yazılımın ayaklarından bir tanesi siber güvenlik olacak."

Bu anlamda bakanlık olarak önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Işık, kamu alımlarında yerli üretim teknolojik ürünleri çok ciddi avantajlı hale getirdiklerini kaydetti. Bakan Işık, bu ürünler yüzde 15 daha pahalı olsa bile kamu kurumunun yerli ürünü almak zorunda olacağını söyledi.

Türkiye'nin ihtiyaçlarını yerli üretimle sağlamayı amaçladıklarını dile getiren Bakan Işık, "Dijital çağda treni kaçırmak istemiyoruz" dedi.

Fatih Projesi kapsamında 10 milyon tablet ve 500 bine yakın akıllı tahta dağıtılacağını anımsatan Işık, şunları kaydetti:

"Bugün çok sevindirici gelişmeler var. Akıllı tahtada bir firmamız ciddi ihracat noktasına geldi. İnanıyorum ki bu alanda bir yerli markamız oluşacak. Türkiye bir akıllı telefon çöplüğüne dönüşmemeli. Akıllı telefon üreten ve satan bir ülke olmalı.  Bunun için toplumsal bilinç çok önemli. Kendi değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Bunu başarabilirsek bu çağın efendilerinden biri de Türkiye olur. Bunu başaracağımıza inanıyorum. Bu anlamda TSE'nin yaptığı bu çalışmayı gerçekten önemsiyoruz. Standartını koyan satar."

AA

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
24 Yorum