‘İhanetin Talimatı Beddua İle Verildi’

Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan Türkiye’nin Suriye politikasının ele alındığı görüşmeyi dinleyip dünyaya sızdıran paralel çeteye tepki yağıyor. 

AK Parti MKYK Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı söz konusu ses kaydına ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Bu dinleme önemli birkaç unsuru içeriyor. Pensilvanya’da yapılan beddua da verilmiş olan talimat üzerine yapılmış bir terör eylemidir. ‘Allah onların evlerine ateşler salsın. Yuvalarını yıksın. Birliklerini bozsun’ diyor ya buradaki birlikten kasıt kamunun içinde olan bürokrasinin iktidarla olan münasebetidir. Askeri bürokrasinin, güvenlik bürokrasisinin, istihbaratın ve sivil siyasetin birlikteliğidir. ‘Bunu bozun demek’ istiyor. Bunun içindir ki; dinlemenin yapıldığı yerde asker var, dışişleri bakanı var, Mit başkanı var, bürokrat var. Dolayısıyla bunların farklı olarak birbirinden kuşkulanmasını birlikteliklerinin bozulmasını sağlayabilecek ortam oluşturmak istiyorlar. Yani hepsinin birbirinden şüphelenmesini istiyorlar. Esas talimat da beddua da verildi. Bu olayda gelen o talimat üzerine yapıldı.”

‘ARTIK SİZE YÖNETTİRMEYECEĞİZ’ DİYORLAR

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Şahin ise, “Burada iktidara verilmek istenen mesaj, ‘Artık Türkiye’yi size  yönettirmeyeceğiz.’ Paralel yapı ‘biz yapmadık’ diyor ama madem yapmadım diyorsun niye bunu savunuyorsun?Sızdırılan ses kayıtları vatan hainliğinden başka bir şey değildir. Biz bunu geçmişte de gördük, gelecekte de göreceğiz. Bunların tek amacı 2007 yılı öncesi Türkiye’dir” diye konuştu. 

“KOMPLOLAR KURULUYOR”

Emekli Binbaşı Şahin Akdoğan da son çıkan ses kayıtlarının 17 Aralık sürecinin bir parçası olduğunu belirterek, “Türkiye’nin gelişmesini istemeyen bazı gruplar, AK Parti Hükümetini devirmek için içeriden ve dışarından, Başbakan’a ve hükümet yetkililerine sürekli komplolar kuruyorlar. Güvenlik konusunda en küçük bir hata ülkeyi çok büyük felaketlere sürükleyebilir” ifadelerini kullandı. 

“CASUSLUK FAALİYETİDİR”

Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu operasyon, şahıs olarak Recep Tayyip Erdoğan’a değil, kendisini vatanında huzur ve güvende hisseden her kesime yapılmıştır. Burada sorgulanması gereken, Türkiye Cumhuriyetine alenen yapılmış bir casusluk faaliyetidir. ” denildi.

'İHANET ÇETESİ TASFİYE EDİLMELİ'

Türkiye siyasetinin bir süredir doğal seyrinden çıkmasına sebep olan ‘dinleme’ ve ‘sızdırma’ operasyonlarının arkasında bulunduğu konuşulan Paralel Çete’nin son olarak Dışişleri Bakanlığı’nı dinlediğinin ortaya çıkması, dikkatleri çetenin daha önce hiç gündeme getirilmeyen dışişleri ayağına çekti.

Bir Türk dışişleri yetkilisinin MOSSAD’la bağlantılı İsrail yayın organlarına açıklama yapmasının son ortaya çıkan ihanet girişiminden daha masum bir olay olmadığını belirten uzmanlar, yalan gibi ihanetin de büyüğünün küçüğünün olmayacağını belirtiyorlar.

“KAYDIRMA’ VE ‘YER DEĞİŞTİRME’ DEĞİL TASFİYE GEREKLİ!”

Konuyu Yeni Akit’e değerlendiren Uluslararası Strateji Uzmanı Dr. Deniz Şar, ihanet girişimlerinin bu şekilde de olsa ortaya çıkmasının ‘faydalı’ olduğunu; yıllardır yetkilileri uyarmak istedikleri hususların böylece ortaya çıktığını söylüyor. İhanet üzerine ihanet darbeleri yediğimizi belirten Dr. Deniz Şar, Türkiye’nin bağımsız, bağlantısız, hainsiz, kriptosuz bir çözüme ulaşabilmesi için radikal önlemler almaktan başka çaresinin bulunmadığını; bunun sağlanabilmesi için ise ‘kaydırma’ ve ’yer değiştirme’ değil büyük ‘tasfiye’ operasyonlarının kaçınılmaz olduğunu öne sürüyor.

GÜLEN'İN 'SAHTE' PASAPORTU İPTAL EDİLDİ

 Fetullah Gülen’in 1990 yılında aldığı hususi damgalı (yeşil) pasaportun usulsüz yöntemlerle alındığı tespit edilerek, Erzurum Valiliği tarafından iptal edildiği öğrenildi.  Alınan bilgiye göre, Gülen’in yeşil pasaport almasının yasal dayanağı olan 07 Kasım 1990 tarih ve 39548 sayılı yazının içeriğinin Gülen’in özlük dosyasının muhtevasına uymadığı ve gerçeği yansıtmadığı Diyanet İşleri Başkanlığı’nca tespit edildi.

Müfettişlerce yapılan inceleme neticesinde Gülen’in 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun Ek-4’üncü maddesine göre yeşil pasaport alması şeklindeki idari işlemin baştan itibaren yok hükmünde olduğu, bu nedenle Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı’nca ilgilinin zaten yok hükmünde olan pasaportunun iptali ile ilgili gerekli işlemlerin yapılması gerektiği kanaatine varıldı. Bu nedenle ilgilinin yeşil pasaportunun Erzurum Valiliği’nce iptal edildiği öğrenildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nca Gülen’in özlük dosyasında yapılan incelemede; bahse konu yazının dosyada bulunması gereken paraflı nüshasının bulunmadığı 18 Mart 2014 tarihinde tutanak altına alındı.

PARALEL YAPI'YA SANATÇILAR DA TEPKİLİ

Yerelden Evrensele Sanat Platformu Başkanı ve Tiyatrocu İsmail Yeşilbağ, hükümetin son dönemlerdeki yatırımları, yerel seçimler, Erbakan Hoca ve Paralel Yapıyı kapsayan bir bildiri yayınladı. Yeşilbağ’ın yayınladığı bildiride şu ifadelere yer verildi.

“Yalan ve iftira dolu kes-yapıştır-ekle kasetleri, montajlar, dublajlar görülmemiş ölçüde çoğaltılmıştır. Mustafa Sarıgül ve Özgür Karabat ve hatta CHP’den aday gösterilen MHP kökenliler bile kızıl kazaklarla fotoğraf çektirmişler, 

Kılıçdaroğlu MHP ağırlıklı bölgelerde bozkurt işareti, BDP ağırlıklı bölgelerde zafer işareti yapmış ve eski Refah Partililer bile aday yapılmıştır. Eski MHP’li CHP Ankara adayı Mansur Yavaş ve bazı adaylar parklarda çoluk çocuğun yanında bile içkiyi serbest bırakacağını açıktan vaat etmiş, başta İstanbul Başakşehir, Bahçelievler, Zeytinburnu ve Ankara olmak üzere pek çok yerde CHP’liler vadilerden içki akıtacaklarını fısıldamaya başlamışlardır. 

Mademki onlar birlikte hareket etmeye çalışmaktadırlar. Biz de zaten çoğu AK Parti’ye az çok gönül bağı olan Saadetli, BBP’li ve diğer partili kardeşlerimizi en azından kendi adaylarının oy oranlarının geride olduğu yerlerde AK Parti’ye oy vermeye davet ediyoruz. 

Böylece devlet dairelerinde başörtülüler çalışmaya devam edebilecek, İmam Hatipler yine silindir gibi ezilmeyecek ve bütün okullarda başörtülü kızlarımız okumaya devam edebilecektir. 

Cemaatin tabanındaki kardeşlerimize diyoruz ki; size ve diğer dini gruplarla diğer kesimlere en çok çalışma imkanı tanıyan AK Parti’ye oy vermeye devam etmek borcunuzdur. Üst tabakanıza itaat etmenize gerek yoktur, içinizden sağlam öncüler çıkacaktır ve bu sizi gerçek hizmete devam ettirecektir.”

Yeni Akit