Evlilik İki Benin Biz Olmasıdır

Evlilik İki Benin Biz Olmasıdır
Evlilik iki kalbin birleşip, bir yolda el ele güvenle, sadakatle, sevgiyle, aşkla, saygıyla yürümesidir. Evlilik, toplumların huzurudur…

Evlilik, güçlü başarılı yetiştirilecek evlatların kalesidir. Evliliklerin olmadığı toplumlarda, eşcinsellik ya da beraberlikler çoğalır, bunlarda toplum yapısını bozar, aile kavramını bitirir. Efendimiz (s.a.s.): “Evlenin, evlilik benim sünnetlerimdendir" buyuruyor.
Günümüz evlilikler ile geçmiş zamanın evliliklerini karsılaştırırsak, günümüz evliliklerine bakınca, evliliklerin bir tiyatro sahnesini anımsattığını görüyoruz. Aktörler hazır, oyun başlar ve beklenen sonla biter. Çünkü Salının geleceği Pazartesinden bilinir. Evlilik oyunu oynayanlar, ebedi gelecekleriyle oynadıklarının farkında değiller.
Kimse oyun oynamadığının, farkında değildir. Ama film bitti mi rollerinin farkına varırlar. Eskiden bir gelin gittiği eve beyaz gelinliğiyle gider, beyaz kefeniyle çıkardı.
Bu kuralın doğruluğunu savunmuyorum elbet de, ama insanoğlu evlilik hayatını artık günümüzün gelgitleriyle, TV dizileri, film sahnesi rollerindeki ışıltılı romantizm dolu, kusursuz bir hayatla yasamak istiyorlar.
Fecebook Evliliklerine Dikkat
Şöyle gençlerimizin beklentilerine bakacak olursak, önce bir ortamda tanışıyorlar, sanal ya da gerçek, facebook, twitter, düğün, kafe, kumsal, arkadaş ortamları vb. İki genç de kendilerini üstün meziyetleri olan mükemmel bir birey olarak gösteriyorlar.
İlk yanlışa merhaba diyerek, gençlik heyecanı gözler de başlayıp, ihtiras ve istekler doğrultusunda devam eder.
Kızlar makyaj ve süsün altında saklanırken, erkekler romantizmin altına sığınıyorlar. Heyecan, ihtiras ve TV dizilerindeki hayallerle bütünleşip evlenme kararını veriyorlar.
Evlilik hayatinin olmazsa olmazı aileler, maalesef artık en son duyanlardan ve boyun eğip kabullenenlerden oluyor. Aileler ne yapalım bize sormadılar, hayat onların hayat bize de saygı duymak düşer deyip topu karşı kaleye yollarlar.
Gençlere Evlilikte Yol Gösterici Olmalıyız
Pardon orda durun?
Karar elbet de gençlerin olacak ama onlara yasanmış tecrübelerden derlenen bir hayat anlatılmalı büyükleri tarafından…
Herkese soruyorum; evlatlarınız zorlu bir yolculuğa çıkacak olsa ve sizde önceden o yolculuğu yapmış olsanız, evlatlarınızı uyarmaz mıydınız? Yanına alacaklarını, dikkat etmesi gereken kuralları, tüm zorlukları hatta çok tehlikeli bir yolculuk olacağınıza eminseniz engellemez misiniz?
Hepinizin bu soruya evet dediğini duyar gibiyim. Öyleyse  aileler bu önemli hayat meselesinde  gündeme girip, nerede tanıştıklarından tutun, mesleği, ailesi, inancı, kişiliği, komsularıyla, arkadaşlarıyla olan irtibatı ailesine verdiği önemi araştırılıp bir puzzle parçaları gibi,tek tek evladınızın önüne koyup, puzzle parçalarının oluşturduğu kişilik resmini evladınıza sunmalısınız…sonradan yaşanacak sürprizleri önlemek için… Şuan dikkat edilmeyen gençlik ihtiraslarıyla kenarda bekletilen Din, inanç, örf, adet, gelenek, görenek, aile yapısı ve yasam kalitesi, evlendiksen sonra birden ilk sıraları almaya baslar. Sebep artık heyecan bitmiştir, tiyatro sahnesinden hayata dönülmüştür. Ailelerin de gençler üstündeki etkileri de o zaman ortaya çıkmaya başlar. Gençleri birden sarsarlar, neler oluyor, bunlar var mıydı?
Evet, vardı hem de kocaman, dini inancını sorgulamaya gerek yoktu, herkesin bir inancı vardır elbet her kes özgür istediği gibi yasabilirdi…
Örf, adet, gelenek, görenek neydi ki bu zamanda kalmış mıydı, en başta aranmayan gelenek kuralları ortaya çıkınca buda ne ya diye soruluyor.  Sonradan değişir dedikleri küçücük gördükleri her şey artik sahnedeydi, o zaman küçücük gördükleri maddiyat da evlenince kocaman bir sorunla çığ gibi üstlerine düşer, hani maddiyat mutluluk getirmezdi bir evladı yetiştiren özellikle anne ve babasıdır.
Ağacı yetiştiren toprak değil midir?
Toprak verimli değilse, gerekli gübre, su, verilmezse ağaç meyve verebilir mi?
Aile yapısı dünyaya ahirete bakış açısı sonradan ortaya çıkmaz o hep var dır fakat aşk gibi 3 harfin arkasına sığınılır…
Doğru Seçilmiş Eş Hayata İlaçtır
Evlilik bir çift ayakkabıyı benzer aslında, biri büyük olursa, yürümek de zorluk çekersin, biri yüksek biri alçak olursa, topallarsın, yola çıksan da başaramazsın.  Tencere kapak olmalı, kapak kapanmazsa, o yemek pişmez!
Evlilik hayatını yasamaya başlamak dünyaya yeni gelen bebek kadar sancılı ve zordur. Doğru seçilmiş eş sancılara ilaçtır.
Efendimiz (s.a.s.): "Her biriniz, sükreden bir kalp, zikreden bir dil, ahiret işinize yardımcı olacak mümine bir kadın edinsin” buyurur.
Evlilik Birlikte Mutluluğu İnşa Etmektir
Evlilik, sadakat ister.
Evlilik, güven ister.
Evlilik, sevgi ister.
Evlilik, beraber ağlamak, beraber gülmek ister.
Evlilik, eşlerden birinin hasta olunca diğerinin şifa olmasını ister.
Evlilik, zor bir yolculuk da omuz omuza mücadele ister.
Evlilik, yıllar geçse de gözlerde tek bir resim olan eşi ister.
Evlilik, maddi manevi destek de el ele vermek ister.
Evlilik, eşlerinin bir birbirlerine seni seviyorum demelerini kalpten ister.

tulay-demircan-koyuncu.jpg

 

Konuk Yazar

Tülay Dermircan Koyuncu 

Habervaktim.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum