Nihai Hedef Serbest Ticareti Oluşturmak

Nihai Hedef Serbest Ticareti Oluşturmak
Kalkınma Bakanı Yılmaz, İran ile tarife dışı engelleri azaltmaya dönük ticaretin kolaylaştırılmasını öngören bir anlaşmanın çalışmalarına başladıklarını belirterek, nihai hedefin serbest ticareti oluşturmak olduğunu söyledi.

 Cevdet Yılmaz, Tahran’da gerçekleştirilen Türkiye-İran İş Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, İran’da yeni yılın başlangıcı olan Nevruz Bayramı'na işaret ederek, "Yeni yılın Türkiye ve İran ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmasını diliyorum" dedi.

İran Ticaret Odası'nda yapılan foruma gösterilen ilgi ve katılımdan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Yılmaz, "Salonu dolduran Türk ve İranlı iş adamları ve iş kadınlarını gördükten sonra geleceğe dair ümitvar olmamızın sağlam bir zemine sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Asıl iş, sizlere yani iş dünyasına düşüyor.  Bize düşen görev sizin için uygun zemini oluşturmak. Ancak asıl hedefleri uygulayacak olan sizlersiniz" diye konuştu.

Başkent Tahran’da dün başlayan Karma Ekonomi Komisyonu (KEK) 24. Dönem toplantılarının asıl amacının Türkiye ve İran arasındaki ekonomik ilişkileri daha üst bir seviyeye çıkarmak olduğunu dile getiren Kalkınma Bakanı Yılmaz, şunları kaydetti:

"Karma ekonomi komisyonu toplantısı yeni hükümetle yaptığımız ilk toplantı. Bu anlamda Sayın Ruhani hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında son derece önemli bir doküman ve yol haritası niteliğinde. Sayın Ruhani’nin Türkiye’ye ziyareti öncesinde yaptığımız bu anlaşmaların bu ziyareti de çok daha verimli hale getireceğine yürekten inanıyorum. Sayın Başbakanımızın geçen ocak ayında İran’a yaptığı ziyarette de çok önemli, çok değerli anlaşmalar yapıldı. Yeni hükümetle 30 milyar dolarlık ticaret hedefimiz teyit edildi. Biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında hükümet olduğumuz günden bu yana şuna yürekten inanıyoruz ki komşularıyla ticaret yapmayan bir ülkenin kalkınması mümkün değildir. Bütün dünya ile ticaret yapmak durumundayız ama komşularla olan ticaret öncelikli olmalıdır. İktidara geldiğimiz 2002 yılında Türkiye ile İran’ın ticaret hacmi sadece 1,2 milyar dolardı. 2012 yılında en yüksek seviyesine geldi ve 22 milyar dolara kadar çıktı. Geçen yıl maalesef bir miktar geriledi ve 14,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İran’a yönelik haksız olduğunu düşündüğümüz ambargoların ve yaptırımların bunda etkisi büyük. Sayın Ruhani hükümetinin uluslararası inisiyatif ile birlikte sorunlar diyalog yöntemi ile aşılacaktır inşallah ve yeni bir döneme girilecek. Şu noktanın da altını çizmek isterim, zor zamanlarında Türkiye dost ve komşu ülke İran’ın yanında oldu, bu geniş zamanlarında da yanında olmaya devam edecek. Bu kapsamda geçen ocak ayında imzaladığımız Tercihli Ticaret Anlaşması'nın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sayın Başbakanımız ve İran Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani arasında imzalanan bu anlaşma ile ticaretimiz yeni bir döneme giriyor. Şu anda her iki ülke anlaşmanın iç onay sürecini tamamlıyor. Bunu da en kısa sürede yapıp bu anlaşmayı uygulamaya geçireceğiz."

Tarife dışı engelleri ve bürokrasiyi azaltmaya dönük, ticaretin kolaylaştırılmasını öngören bir anlaşmanın çalışmalarına da başlanıldığı bilgisini veren Yılmaz, "Bizim nihai hedefimiz Türkiye ile İran arasında serbest ticareti oluşturmaktır" dedi.

"Türkiye ve İran birbirini tamamlayan iki ülke"

Ekonomide sınır olmaması gerektiğine işaret eden Yılmaz, tıpkı Avrupa’da olduğu gibi Orta Doğu ve İslam aleminde de insanların, mal, bilgi, teknoloji ve daha birçok şeyin serbestçe dolaşabilmesi gerektiğine inandıklarını ifade etti.

Kalkınma Bakanı Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye olarak 10 yıl önce 230 milyar dolarlık bir ekonomiye sahiptik. Halihazırda bu 820 milyar dolara ulaştı ve 2023 hedefimiz 2 trilyon dolarlık bir ekonomiye ulaşmak. İhracatımız 10 yıl önce 36 milyar dolardı, geçen yıl 152 dolar oldu. 2023 te de 500 milyar doları hedefliyoruz. Küresel kriz ortamında birçok ülke krize girerken Türkiye çok şükür bunu en az hasarla atlatan ve hızla büyümeye devam eden bir ülke oldu. Bütün bu hedeflere komşularımızla ticaret yapmadan ulaşamayacağımızın farkındayız. İran 500 milyar doların üzerindeki ekonomisi ve 80 milyona yaklaşan nüfusuyla bizim için bu bölgedeki en önemli ekonomik ortaklardan. İran’la şu anda geldiğimiz nokta 10 yıl önceye göre iyi ama sahip olduğunuz potansiyele göre gerçekten çok çok düşük bir hacim.

Türkiye ve İran birbirini tamamlayan iki ülke. Türkiye İran’ın batıya açılan kapısı, İran ise Türkiye’nin doğuya açılan kapısı. İki ülke daha fazla iş birliği yaptığı taktirde bütün bölgeyi etkileyecek bir potansiyele sahip. Sadece ticaret değil karşılıklı yatırımları arttırarak özellikle turizm ve hizmetler alanında daha fazla iş birliği yaparak bu potansiyeli doğru bir şekilde kullanabiliriz.”

Konuşmasının sonunda, salonda bulunan Türk ve İranlı iş adamlarına seslenen Yılmaz, "Burada iş dünyasına da seslenmek istiyorum, lütfen hükümetleri zorlayın. Daha hızlı hareket etmeye, daha cesur adımlar atmaya zorlayın" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum