Nijerya İçin Plan Yıllar Önce Yapılmış

Başta ABD olmak üzere bir anda dünyanın dikkati Nijerya üzerine yoğunlaşırken örgütün kaçırdığı kızların bulunması için ABD ve İngiltere özel birlik gönderme kararı aldılar. "Batı tarzı eğitim haramdır" anlamına gelen Boko Haram'ın "kızları pazarda satacağız" şeklinde açıklama yaptığı iddiası ise ABD first lady'si Michelle Obama öncülüğünde "kızlarımızı geri verin" kampanyasını yaygınlaştırdı.

EMPERYALİZM KAPIYA DAYANDI

Nijerya'nın bir anda dünya gündemine oturmasını birçok uzman ve analist ABD'nin derin stratejik hesaplarının bir sonucu olarak yorumladı. Tanınmış insan hakları savunucusu Abiodun Aremu, "Emperyalizm arka kapıya dayandı. Rüyaları gerçek olacak" yorumunda bulundu. Öğretim görevlisi David Emanuel de "Washington'ın, 170 milyonluk nüfusuyla en büyük Afrika pazarı ve ABD petrolünün beşinci büyük sağlayıcısı olan Nijerya'daki çıkarlarını güvenceye almak için hemen her şeyi yapacağına inandığını" söyledi. Asıl ilginç olan ise ABD'nin 10 yıl önce, yani Boko Haram kurulmadan önce, Nijerya'da bugün olup biteni hesaplamış olması.

YENİ AFRİKA HARİTASI ÇİZİLDİ

Mayıs 2005'te ABD Ulusal İstihbarat Konseyi, "Sahraaltı Afrika'nın Geleceğinin Haritasını Çıkarmak" başlıklı bir rapor hazırlattı. Nijerya'nın 2015'te "bütünüyle çökeceği" belirtilen raporda yoksulluk, yolsuzluk, 'genç subayların darbesi' ve sivil halkın kitlesel hayal kırıklıkları gibi sorunlar nedeniyle ülkenin kaosa sürüklenebileceği belirtiliyor. Rapordaki paragraflardan birinde, Nijerya'yı yeniden selamete kavuşturabilmek için "büyük çaplı uluslararası desteğe" ihtiyaç duyulabileceği belirtiliyor.

2030'A KADAR 'BAŞARISIZ DEVLET'

Üniversite Akademik Personeli Sendikası'nın eski başkanı Dipo Fashina "ABD ordusunda bazı çevrelerin Nijerya'nın nasıl çökeceğine ilişkin hesaplamalar yaptığını, bunlardan birinde Nijerya'nın 2030'a dek bir başarısız devlet ("failed state") olacağı tahmininde bulunulduğunu" belirtti. Nijerya, petrolünün yüzde 29'unu Avrupa'ya yüzde 18'sini ise ABD'ye satıyor.

KÖPRÜYÜ HAVAYA UÇURDULAR

Nijerya ile Kamerun sınırında bulunan bir köprüye Boko Haram militanı olduğu sanılan kişilerce düzenlenen bombalı saldırıda en az 30 kişi yaşamını yitirdi. Boko Haram militanı olduğu sanılan kişiler, pazartesi günü eyalet merkezi Maiduguri'ye 200 kilometre uzaklıktaki Gamboru Ngala kasabasında 200'den fazla kişiyi öldürmüştü. Örgüte bağlı militanlar, 16 Nisan'da Borno eyaletindeki Chibok köyünde bir ortaokula baskın düzenleyerek 200'ün üzerinde kız öğrenciyi de kaçırmıştı. Adı yerel dilde "Batılı tarzda eğitim yasaktır" anlamına gelen Boko Haram, 160 milyon nüfusuyla Afrika'nın en büyük ülkesi olan Nijerya'da eylemler düzenliyor. Örgüt, 2009'da liderinin gözaltındayken ölmesinin ardından şiddet eylemleri düzenlemeye başlamıştı.

BOKO HARAM'I CIA MI EĞİTİYOR?

Öte yandan Yeni Şafak'ın haberine göre; ABD ve Avrupa ülkelerinin Afrika devi Nijerya'yı işgal etmek için bahane olarak kullandığı Boko Haram örgütünü CIA'in desteklediği ortaya çıktı. Wikileaks belgelerine göre, CIA 2011'den itibaren örgüte eğitim ve finans kaynağı sağlarken, siyasileri de şantaj amaçlı dinledi.

ABD Ulusal İstihbarat Konseyi, 'Sahraaltı Afrika'nın Geleceğinin Haritasını Çıkarmak' başlıklı raporun dışında Wikileaks'teki belgelerde de, Boko Haram'ın saldırılarını artırması için Cezayir merkezli CIA, Aralık 2011'de 'bazı kesimlerle' 250 bin dolar ödeyerek uzun vadeli işbirliği anlaşması imzaladı. 2009 tarihli bir belgede de CIA'nın Boko Haram'ın yaptığı bir saldırıyı tam 2 ay öncesinden 'tahmin ettiği' görülüyor.

ŞANTAJ İÇİN DİNLEME

Son olayın, ABD'nin uzun yıllardır Nijerya'da sürdürdüğü 'tahrip edici' çalışmaların bir halkası olmasından endişe ediliyor. Wikileaks'in yayımladığı gizli yazışmalarda ABD'nin, Nijeryalı siyasetçilerin telefonlarını şantaj amaçlı dinlenmesinden, ülkedeki saldırgan gruplara para ve teknik destek verilmesine, ayrılıkçı hareketlerin sponsorluğunun yapılmasına hatta üst düzey yetkilileri ABD çıkarları adına hareket etmeye zorlamak için 'vize vermeme' kozununu oynamaya kadar bir dizi eylemde bulunduğu iddia ediliyor. Tüm bunların arkasındaki ana hedef olarak da ABD'nin Afrika'da yükselen güç olan Nijerya'yı saf dışı bırakmak ve hem bölgenin kontrolünü hem de petrolünü elde tutmak olduğu ifade ediliyor.

BOKO HARAM'A UZANAN SİLAH ZİNCİRİ

Uzmanlardan gelen uyarılara rağmen ABD'den başlayan 'silahlandırma silsilesi' Suudi Arabistan-Libya-Nijerya hattıyla Boko Haram'a kadar ulaştı. Yine gizli yazışmalara göre, gözetleme malzemeleri yapan ABD'deki SS8 firmasının ürettiği virüsler, kişisel bilgisayarlara ve telefonlara sızdı, tüm kayıtları, hareketleri, görüşmeleri hatta ortam seslerini bile kaydetmeyi sağladı. CIA, satın aldığı bu sistemi Nijeryalı politikacılara 'yolsuzluk' şantajı yapmak için gizlice kullandı.

'ABD KIZLARI KURTARSIN, ÜLKEYİ İŞGAL ETMESİN'

Sosyal paylaşım ağı Twitter üzerinden yürütülen #BringBackOurGirls (Kızlarımızı geri getirin) kampanyasına destek veren tanınmış isimlere, ABD Başkanı Barack Obama'nın eşi Michelle Obama da katıldı. Ancak Obama'nın paylaşımındaki orjinal yazı değiştirilerek, "Eşimin öldürdüğü çocukları hiçbir şey geri getirmeyecek" ifadesi yazıldı.

Başta ABD olmak üzere bir çok ülke seferberlik ilan ederek askeri yardım elini uzattı. ABD Başkanı Barack Obama'nın eşi Michelle Obama'nın da desteğiyle küreselleşen kampanya bir dizi tartışmayı da beraberinde getirdi. Yöneltilen eleştirilerin başında ise, Batı'nın yardımlarının, askeri işgale zemin hazırlamak için yapıldığı yönünde oldu.

Bazı sosyal medya kullanıcıları da, ABD yönetimini, Amerikan uçakları ile öldürülen binlerce masum kadın ve çocuk için de hassasiyet ile davranmaya davet etti.

BOKO HARAM'IN MÜSLÜMANLIKLA ALAKASI YOK

Boko Haram'ın uluslararası terör örgütlerinin taşeronu olduğunu söyleyen Nijerya'nın Ankara Büyükelçisi Ahmed Abdulhamid de yaptığı açıklamada, "Hiçbir din masum insanların öldürülmesine müsaade etmez. Yaptıklarının Müslümanlıkla bir alakası yok" demişti.

Şimdi dünya tepkiler, tenkitler, meraklı gözler ve korkuyla Nijerya'da yaşanacakları takip edecek...