AİHM’den Gâvurluk

Akit Gazetesinde yer alan habere göre Kıbrıs Barış Harekâtı’na karşı Rumların açtığı davada Türkiye’yi 90 milyon Euro tazminat ödemeye mahkûm eden AİHM, bir Türk vatandaşının açtığı benzer davayı ise reddettmiş.

Eskişehirli Turan Akçah adlı vatandaş Kurtuluş Savaşı sırasında ölen dedelerinin yağmalanan mallarını geri almak için 1997’de mahkemeye başvurdu. AİHM, Türkiye’nin mahkemeye bireysel başvuru hakkını 1987 yılında kabul ettiği gerekçesiyle davayı reddetti. Aynı AİHM, son kararında ise Güney Kıbrıs Rum kesiminin mahkemeye bireysel başvuru hakkına dâhil olduğu tarihi dikkate almadı. Rumlar AİHM’in bireysel başvuru hakkını 1989 yılında kabul etmiş; mahkemenin kabul ettiği şikayet konusu Kıbrıs Barış Harekatı ise 15 yıl önce yani 1974’te gerçekleşmişti.

Eskişehir’de yaşayan Turan Akçah babası Recep Akçah ile birlikte Kurtuluş Savaşı sırasında ölen 4 dedesinin kendi köylüleri tarafından yağmalanan mallarını geri almak için 1997 yılında AİHM’e başvurdu. Turan Akçah verdiği dava dilekçesinde “Dedem Kadir Eroğlu 1919 ve 1922 yılları arasında savaş gitmiş ve ancak savaştan sağ olarak dönmemiştir. Mirasçıları küçük olduğundan dolayı evi yıkılıp canlı küçük ve büyükbaş hayvanları ve evde bulunan altınları yağmalanmıştır. Daha sonraki yıllarda 1919 yılında ölen Kadir Eroğlu adına sahte senet düzenlenerek tarlası yağmalanmıştır” diyerek mallarının geri verilmesini talep etti.

Ancak mahkeme burada Türkiye’yi tazminata mahkûm ettiği davayla çelişecek şekilde skandal bir karara imza attı. Akçah’ın davasını reddeden AİHM gerekçesini şöyle açıkladı: “Mahkeme şikâyet konusu olan olayların, Türkiye’nin bireysel başvuru hakkını tanımasından (1987) önceki bir tarihte gerçekleştiği belirlemiştir. Mahkeme sadece Türkiye’nin bireysel başvuru hakkını tanımasından sonra meydana gelmiş olayları incelemekle yetkilidir. Dolayısıyla başvurunun 35. maddenin 3. paragrafı anlamında Sözleşme hükümleri ile (Mahkemenin yetkisinin başladığı tarih bakımından) bağdaşmaz olduğu belirlemiştir.”

AİHM BUNA NE DİYECEK?

Türk bir vatandaşı başvurusunu bu gerekçeyle geri çeviren AİHM, Kıbrıs Barış Harekâtı konusunda Türkiye’yi mahkûm ederken Güney Kıbrıs Rum kesiminin mahkemeye bireysel başvuru hakkına dâhil olduğu tarihi dikkate almadı. Rumlar AİHM’in bireysel başvuru hakkını 1989 yılında kabul etti. Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı ise 1974 yılında gerçekleşmişti.

Atalay: AİHM’nin kararı yok hükmünde

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararının Kıbrıs’ta süren müzakere sürecini etkilemeyeceğini söyledi.

Atalay, Meclis’te gazetecilerin soruları üzerine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kıbrıs Rum kesiminin 1974 Barış harekatı nedeniyle açtığı davada Türkiye’nin tazminat ödemesiyle ilgili kararını değerlendirdi. Konunun bir süreden beri gündemde olduğunu belirten Atalay, “Dün Dışişleri Bakanımız bir açıklama yaparak ‘bizim için yok hükmündedir’ dedi. Ben de ona katılıyorum” diye konuştu.

Bir gazetecinin “Türkiye bu tazminatı ödemeyecek anlamına mı geliyor?” sorusuna Atalay, “Şu anda öyle dedi ama onun dünkü açıklaması vardı. Dün bizim de Kıbrıs ile ilgili toplantımız vardı ama çok fazla gündeme getirmedik, daha çok müzakere süreciyle ilgili konuları konuştuk” karşılığını verdi.

Çelik: Mesnetsiz bir karar, bağlayıcılığı yok

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kıbrıs ile ilgili tazminat kararına ilişkin, “Hem bağlayıcılığı yok, hem hukuki açıdan mesnetsiz, hem gerçeklere dayanmıyor ama en önemlisi de baştan aşağı zamanın ruhuna aykırı bir karar” değerlendirmesinde bulundu.

Yenileme çalışmaları tamamlanan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin açılışının ardından gazetecilere konuşan Çelik, AİHM’in, Kıbrıs Rum kesiminin 1974 Barış Harekatı nedeniyle açtığı davada Türkiye’nin tazminat ödemesine hükmedilmesiyle ilgili kararını eleştirdi. Kararın bağlayıcılığı olmadığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: “Baştan aşağı garip bir karar fakat en önemlisi hukuki mesnetsizliğinin yanı sıra herhalde zamanın ruhuna bu kadar aykırı bir karar olabilir. Dolayısıyla anlaşılmaz tarafı şu, hem bağlayıcılığı yok, hem hukuki açıdan mesnetsiz, hem gerçeklere dayanmıyor ama en önemlisi de baştan aşağı zamanın ruhuna aykırı bir karar”

Ali Şahin: Alzheimer süreci

Ak Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’ye Kıbrıs için verdiği tazminat kararınına ilişkin, “Bu karar, AB’nin şuuruyla ilgili bir ‘Alzheimer süreci’ yaşadığını ortaya koyuyor” ifadesini kullandı. Şahin, yaptığı yazılı açıklamada, kendini yenileyemeyen Avrupa’nın gerek Suriye gerekse Ukrayna konusunda reflekslerini kaybederek büyük bir zafiyete düştüğünü belirtti.

Şahin, şunları kaydetti: “Bu karar, AB’nin şuuruyla ilgili bir ‘Alzheimer süreci’ yaşadığını ortaya koyuyor. Ukrayna’yı yutmaya başlayan Rusya’ya gıkını çıkaramayan Avrupa, ‘müflis bakkal’ gibi kendini avutmak için Kıbrıs defterini karıştırıyor. Bundan önce iki dünya savaşına ev sahipliği yapmış Avrupa’nın önünde üçüncü bir dünya savaşının fitilini ateşleyecek Ukrayna krizi dururken Kıbrıs meselesini eşelemesi, bölgenin geleceği açısından oldukça düşündürücü ve endişe vericidir. Bundan dolayı AİHM’in kararını ‘anlamsız’ buluyorum.”