‘O Patronu İç Ve Dış Güçler Koruyor’

Hukukçular 17 Aralık darbe operasyonunu yönlendirip yöneten güçlerin, Soma faciasının sorumlularını koruyup kolladığını söyledi.

“İÇ VE DIŞ GÜÇLER BU ADAMI KORUYOR”

Maden faciasını soruşturan Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı, Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan hakkında yakalama kararı çıkarılmasını ısrarla isterken, soruşturmaya bakan mahkeme, “Gürkan’ın kusurlu olduğunu gösterir bilgi olmadığı” gerekçesiyle bu talebi reddetmişti.

Kumpasa dayalı ihbar mektupları ve uydurma delillerle gerçekleştirilen 17 ve 25 Aralık kirli operasyonunun çöken TOKİ ayağındaki bazı isimlerin avukatlığını yapan Müşir Deliduman, 17 Aralık operasyonunun arkasındaki güçlerle, Soma Holding’i koruyan güçlerin aynı olduğunu ifade etti. Deliduman, “17 ve 25 Aralık operasyonları tam olarak ihanet ve intikam operasyonlarıdır. Kökleri dışarıda paralel yapının karşısında yer alan muhafazakar kesime yönetilmiş bir saldırıydı. Soma Holding’in patronunun yakalanmaması, ifadesinin alınmaması veya herhangi bir adli işlemin yapılmaması insan canının ne kadar ucuz olduğunu ortaya koymaktadır. Kanaatime göre Sorosgillerin bir tezgahıdır, planlamasıdır. Gerek iç güçler ve gerekse dış güçler bu adamı koruyorlar. O dış güçlerin pazartesi görülecek olan Mavi Marmara davasının güçleriyle bir olduğu düşüncemiz aynı zamanda mevcuttur” dedi.

 “17 ARALIK REFLEKSİ SOMA’DA AYAK SÜRÜYOR!”

17 Aralık kirli operasyonun bir darbe operasyonu olduğunu kaydeden 23. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, “Bu operasyonların amacı birtakım yolsuzlukları ortaya çıkarmak değil gerçekte iktidara destek veren ya da iktidarla bağlantılı görülen ya da darbeyi gerçekleştirenlerin kendilerine rakip gördükleri insanları, kişileri, kurumları, vakıfları hedef aldılar. Dolayısıyla o çerçevede o gün çok acımasız bir şekilde 17 Aralık operasyonuyla insanların üzerine gittiler. Beri tarafta tabi 301 kişi vefat etti ve bu vefatta yargı ayak sürüyor. Yani bu 301 kişinin vefatında sorumluları yakalama, bulma, hesaba çekme noktasında yargının ayak sürüdüğünü görüyoruz. Bu normal bir şey değil. Ortada bir infial var. Ceza hukukunda bir infial durumunda olayla ilgili görülen birtakım kişilerin mutlaka ifadesinin alınması hatta büyük infial karşısında tutuklanması gerekir. Ama burada böyle bir şey söz konusu değil. Bir kısım mühendis ya da müdür seviyesindeki insanları tutuklayarak işi geçiştirdiler. Soma Holding’in sahibiyle ilgili herhangi bir işlem yapmamakta ısrar ediyorlar. 17 ve 25 Aralık’ta gösterilen o aceleci refleks Soma da ayak sürümeye dönüşmüş durumda. Maalesef yargının böyle bir hali var ve bu müzmin çözülemeyen yönüdür” dedi.