Bilgeler Zirvesi'ne Görkemli Açılış!

Bilgeler Zirvesi'ne Görkemli Açılış!
Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında yer alan "Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi" Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen açılış töreniyle başladı.

Bilgeler Zirvesi Programına Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Vali Güngör Azim Tuna, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslam Birliği Teşkilatına Üye Ülkeler Parlamentolar Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, Harakani Başkani Yavuz Uzgur, Bilgeler Zirvesi Koordinatörü İbrahim Akgün, ulusal ve uluslararası bilim adamları, akademisyenler ile çok sayıda davetli katıldı.

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı açılışta yaptığı konuşmada, Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi'ne ilişkin, programın bir şölene dönüştüğünü belirterek, "Bu buluşmadan inşallah çocuklarımız, gençlerimiz için çok güzel neticeler istihsal edilecek. Bizde elimizden geldiği kadar onları değerlendireceğiz" diye konuştu.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise, konuşmasına Sezai Karakoç'un "Zamana adanmış sözler" adlı şiirini okuyarak başladı. Bakan Eker, düzenlenen zirve sayesinde büyük coğrafyalarda yaşamış, bir medeniyetin tarihinin zirvesini oluşturan kaynakların ve referansların tekrar incelenme imkânının olacağını vurguladı.

Bilimlerin geleceğin inşasında bir yöntem olarak kullanılması gibi kültürlere ait değerlerinde geleceğin inşasında kullanılması gerektiğini anlatan Bakan Eker, "Matematik modeller nasıl geleceğin inşasında bir yöntem olarak kullanılıyorsa, elimizdeki büyük hazine, büyük değerler de geleceğimizin inşası için, içinde yaşadığımız problemlerin çözümünde değerlendirilmeli" diye konuştu.

Türk medeniyetinin gelişmesi için yapılması gerekenlere değinen Bakan Eker, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizim bu süre zarfında özellikle Sanayi Devrimi'nden sonra meseleyi sadece Mühendislik Bilimleri çerçevesinde ele alıp, Sosyal Bilimleri ihmal ederek, dili, edebiyatı ihmal ederek ve kültür devriminin de, maalesef bütün İslam coğrafyası için söylüyorum, acı uygulamalarını da yaşayarak biz Sosyal Bilimlerden uzaklaştık. Mühendislik bilimlerine ise zaten tam anlamı ile hakim olmamız çok zor. Onun için bugün ihtiyaç hissettiğimiz dil, edebiyat, felsefe, irfan ve hikmet ile bizim tarihimizi yeniden yorumlayıp ve onu bugün, gelecek nesillerin özellikle zihin halkalarının oluşmasında bu kodları birer mihenk taşları olarak yerleştirmemiz lazım. Bu yolla hem yaşadığımız çağın zulüm ve problemlerinden, onun olumsuz etkilerinden korunma ve onları bertaraf etme hem de insanlık için aslında bir saadet reçetesi olan büyük medeniyet ırmağımızın daha da işlenip, beslenmesine katkı sağlamış olacağız."

zirve1.jpg

“Gönül sultanlarının buluştuğu sevgi şehri Eskişehir’e hoş geldiniz” diyen Vali Tuna, bugünün kendileri için ayrı bir önemi olduğunu kaydetti.  

3 gün sürecek Bilgeler Zirvesi’nin açılışında konuşan Vali Tuna, sözlerine şöyle devam etti:

“Biricik meselesi Sonsuz’a varmak olan ve fikir çilesiyle yoğrulan üstad Necip Fazıl’ın doğum yıl dönümü. Bugün doğumunun 110. yılı, Mirac Kandili’nin feyiz dağıttığı dün ise ölümünün 31. yıldönümü idi. Bu vesileyle hepinizin Mi’rac Kandili’ni yeniden kutluyorum.  

Gönüllerimize ayna olan gönül sultanlarımızdan biri olan Üstad Necip Fazıl’ın şiirlerinde “ayna” özel bir yere sahiptir. Aynaya bakarken herkes farklı görür, aynaların sırrı gönül aynalarımıza farklı yansır. Ancak Üstad Necip Fazıl ise bakın ne görmüş ve demiştir:

Benim efendim!

Feza levendim!

Ölmemek neymiş;

Senden öğrendim.

Kayboldum sende,

Sende tükendim!

Sordum aynaya:

Hani ya kendim?

Benim efendim!

Kendisi şahsında, Hakk’ın rahmetine kavuşmuş bütün gönül sultanlarını rahmetle anıyor, hayatta olanlara ise sıhhat ve afiyet diliyorum.

Türk kültürünün manevi mimarları, hangi coğrafyada ve hangi yüzyılda yaşamış olursa olsun bize aynı manaya açılan, aynı çıkış kapısını gösterirler. Umman kadar ilme sahip gönüllerinde onlar, büyük bir aşk ateşi yakmışlardır. Türk Dünyası Kültür Başkentliği faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdiğimiz Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi de bu aşk ateşinden yüreğimize düşen bir kıvılcımının eseridir. “Sevelim, Sevilelim; dünya kimseye kalmaz” diyen gönlümüz aynası Yunus’un şehrine gelişimizden itibaren gönül mimarlarımızın mana dünyasına, Yunus’un da dediği gibi “bu manadan duyanlardan olmak” ümidiyle kapı aralamak, onları layıkıyla anlamaya çalışmak fikri bu Zirve ile bir kez daha gerçek olmuştur.

Eskişehir’de gerçekleştirdiğimiz 300’ü aşkın uluslararası etkinlikten sadece biri olan bu Zirve’nin farkı, gönül sultanlarımızı bir zeminde, akademik bir platformda hep birlikte yâd etme imkânı sunmasıdır. Üstelik Bilgeler Zirvesi;  sadece gönül mimarlarımızı değil, onlarla ilgili araştırma ve çalışmalar gerçekleştirmiş farklı disiplin ve alanlarda faaliyet gösteren gönül insanlarını da bir araya getirmiştir.

Medeniyetimizi inşa eden gönül mimarlarımızdan biri olan Yusuf Has Hacip “saadet veren bilgi” anlamına gelen Kutadgu Bilig adlı eserinde, gönül sahibi olmayan insanı şu şekilde niteler: “Gönülsüz insan yalnız bir şekil ve kalıptan ibarettir; gönülsüz insan adını kaybeder.” Bu Zirve ve Kültür Başkentliği sürecinde gerçekleştirdiğimiz bütün projeler aynı zamanda, insanı insan yapan temel değerleri gönlümüzde pekiştirmek içindir. Yine kültürümüzde gönül hatır bilmek, gönüller yapmak; insanı insan yapan, temel insanî değer olarak nitelendirilir. Nitekim Yunus Emre gönül evinin sahibini bilmeyenler için “âdemden tutmayalar” diyerek, âdem olmak ya da olmamak arasında ince bir çizgi çizer. Eskişehir’deki Yunus’tan yüzyıl önce Semerkant’ta yaşayan Yüknekli Edib Ahmet “hakikatlerin eşiği” anlamına gelen ve ahlâklı insan olmanın yollarını, ahlâk ilkelerini açıkladığı Atabetü’l Hakayık adlı eserinde yine böyle bir çizgi ile iyilik ve kötülüğü ayırarak bize iyiliği telkin eder.

İyi hareket et, gönüller alarak yaşa

Kötülükten kendini bir yana çek

 Biz de çizilen bu çizgide tarafımız belli olsun diye, ömür adı verilen kısacık yolda karınca kararınca yürümeye devam ediyoruz. Bu bakımdan Kültür Başkentliği sürecinde şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz işlerin büyüklüğü, Türk dünyasının büyüklüğünden ileri gelmektedir. Bu gönül yolunda devlet geleneğimize uygun olarak çalışmalarımızı himaye eden Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi başta olmak üzere bütün devlet büyüklerimize, şu an burada olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehmet Mehdi Eker’e, Kültür Başkentliği sürecinde yol göstericiliğini bizden esirgemeyen Eskişehir sevdalısı; Millî Eğitim Bakanımız Sayın Hocamız Prof. Dr. Nabi Avcı’ya teşekkürü borç biliriz. Yine bu samimi gayretimize gönül gözüyle bakan aziz hemşehrilerim Eskişehirlilere ve kıymetli basın mensuplarına bu vesileyle tekrar teşekkür ederiz.

Gönül sultanlarının buluşmasında bizimle gönül birliği eden bütün gönül insanlarını canıgönülden selamlıyor, birbirimize ayna olmak temennisiyle sevgi ve saygılar sunuyorum.”

Bilgili bir insan olmanın ne kadar önemli olduğuna değinen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Medeniyetin en büyük temelinin bilgi olduğuna dikkat çeken Görmez, "Bizim medeniyetimiz bir bilgi medeniyetidir. İslam medeniyetinde bilgi varlığa tekabül eder. Önce bilgi sonra Allah'a iman hatta bilgi imana tekabül eder. Bizim medeniyetimizde bilgi kavramını birbirinden çok önemli üç kavram ifade eder. İlim, hikmet ve marifet" şeklinde ifade kullandı.

Programda, İslam Birliği Teşkilatına Üye Ülkeler Parlamentolar Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, Harakani Başkani Yavuz Uzgur, Bilgeler Zirvesi Koordinatörü İbrahim Akgün’ün de, günün anlamını belirten bir konuşma yaptığı zirve, daha sonra açılış oturumuyla devam etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.