Mustafa Karahasanoğlu’ndan Çarpıcı Açıklamalar

Mustafa Karahasanoğlu’ndan Çarpıcı Açıklamalar
Geçtiğimiz günlerde internet üzerinden yayına başlayan Ehlisünnet TV’ye konuşan Akit İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

- Üstadım, kendinizi izleyicilerimize tanıtır mısınız?

1948 Erzincan Kemaliye doğumluyum. 1950’de İstanbul’a geldim.. O tarihten bu yana İstanbul’dayım. Yıldız Teknik Üniversitesi elektrik bölümü mezunuyum ama 1974 yılında Milli Gazete’de Müessese Müdürü olarak gazeteciliğe başladım. 1976’da Milli Selamet Partisi Teşkilatlanma Genel Sekreteri olarak görev yaptım.. 1979’da tekrar Milli Gazete’nin başına geldim. 1982 yılına kadar orada devam ettim. Daha sonra Cuma dergisini çıkardık, 1989’da haftalık dergi olarak çıktı.. 1992 yılında da Vakit gazetesini yayın hayatına kazandırdık. O günden bugüne kadar da Vakit, Anadolu’da Vakit, Beklenen Vakit, Akit, Yeni Akit gibi değişik isimlerle yayın hayatına devam ettik.

AKİT NEDEN SÜREKLİ İSİM DEĞİŞTİRDİ

- Peki, birçok defa isim değiştirmişsiniz, bunun sebebi neydi acaba?

Tabii mayınlı bir tarlada gidiyorsanız dosdoğru yürüyemezsiniz. Elinizde hele bir de mayın planı varsa, o mayın planına göre sağa sola yalpalar yaparak, yönünüzü değiştirerek hareket etmek zorundasınız.. Türkiye’de maalesef kanunlar Müslümanları hapsetmeye, diğer İslam düşmanlarına da olabildiğince tolerans tanımaya matuf yapılmış.. Çünkü baktığınız vakit, aile hukukunu İsviçre’den almışız, tamamen tercüme edilerek getirilmiş; ceza kanunu İtalya’dan alınmış; Fransa’dan diğer ticaret hukuku alınmış.. Ve bunların hiçbirisi de bizim kendi örfümüz, âdetimiz, ananemizle örtüşen yasalar değil. Oranın yasalarında, mesela mevcut ceza yasasında, bir insanın gözünü çıkarırsan yaralama suçundan 2 yılla 5 yıl arasında bir mahkûmiyete çarptırılırsın; ama gözlüğünü çekip alırsan 15 yıla mahkûm olursun. İşte mevcut kanunlar bu kadar çarpık, bu kadar mantıksız kanunlardır. Bu çarpık kanunlar dolayısıyla, yayın hayatımızı zaman zaman kesintiye uğratacak engellemelerle karşılaştık. Bu engellemelere karşı biz de, isim değiştirerek, farklı isimler altında yayın hayatımızı devam ettirdik.

"MÜSLÜMANLAR ARASINDA AYRIM GÖZETMEDİK"

- Akit gazetesinin hizmetleri hakkında bizleri bilgilendirirseniz seviniriz..

Bizler, “Müslümana karşı müşfik, kafire karşı da şedit olma” prensibini kendimize ilke edindik.. Bu ilke çerçevesinde bugüne kadar hangi cemaatten, hangi tarikattan, hangi meşrepten olursa olsun, Müslümanların meselelerini, onların dertlerini, onların problemlerini gündeme getirmeye gayret ettik; ama İslam düşmanlarına karşı da amansız bir mücadele verdik. Bu mücadeleden dolayı da zaman zaman, Türkiye’nin en güçlü kurumu olan TSK’nın en üst noktasındaki 312 generalin davası gibi davalarla karşılaştık. Yüzlerce, binlerce diyebileceğimiz davalara muhatap olduk. Ama bu davaların arasında karşımızda hiçbir zaman bir Müslüman olmadı. Yanlış bir şey söylemeyelim; İslami hassasiyeti olan hiçbir grup ya da şahısla davalık olmadık. Davalık olduğumuz herkes, İslam’a karşı yapılan saldırılara verilen cevaplardan dolayı açılan davalardır. Sonuç olarak şunu söylemek isterim; biz, “Müslümanların gören gözü, işiten kulağı, haykıran sesi" olmaya bugüne kadar gayret ettik ve inşallah bundan sonra da bu anlayış ve bu gayret içerisinde çalışmalarımıza devam edeceğiz.

maxresdefault-1.jpg

"MUSUL, ABD'NİN DÜNYADAKİ REZİLLİKLERİNİN SONUCUDUR"

 - Efendim, ayrıca gündeme dair de bir soru sormak istiyorum.. Türkiye’de önemli bir basın gücüne sahipsiniz ve yıllarınızı bu işe verdiğiniz için tecrübelisiniz.. Musul’daki olaylar hakkında sizin düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Musul’daki hadise, ABD’nin dünyada yaptığı rezilliklerin bir sonucudur. Amerika Irak’ı harap etti.. Irak harab olduktan sonra oradaki bu hadiseler oldu; yani her gün bombalar patlıyor, onlarca insan ölüyor, yüzlerce insan yaralanıyor… Bu hadiselerin karşısında dünya kamuoyu ne yapıyor, kim bu hale getirdi Irak’ı? Yıllarca ABD orayı işgal altında tuttu, baskınlar yaptı, insanlarını öldürdü. El Garip hapishanelerinde insanlara olmadık işkenceler yapıldı; o işkencelerin, o yanlışlıkların, o zulmün neticesidir bugün Irak’ta olup bitenler.. Onun için bu işin aslına bakmak lazım.. İşin aslı; ABD’nin Irak’ı işgaliyle ortaya çıkan buhrandır, bunalımdır.. Ayrıntılı noktalardan bakıldığı zaman, bu bunalımın türevleridir bu hadiseler.. Yine, işin esasına bakmak lazım.. İşin esası; ABD’nin dünyayı baskı ve işgal altında tutup zulüm altına almasıdır… Bu zulme isyanların da böyle farklı boyutları var.. Musul’daki hadiseyle alakalı ayrıntıları bilmiyoruz; ne yaptılar, nasıl oldu ama oradaki zulüm ortamında ilanihaye zulüm devam etmez, bu zulme birileri doğru veya yanlış bir şekilde karşılık verir!

- Son olarak, Ehlisünnet TV izleyicilerine ne söylemek istersiniz?

Bir hizmet yapılıyor.. Bu hizmet yapılırken mutlaka insan olarak eksikliklerimiz, noksanlıklarımız olur. İzleyen kardeşlerimiz bir hata görüyorlarsa, bunları bizim kendi ölçülerimiz içerisinde ikaz ederek size aktarmaları; sizin de gerçekten makul olan bu tavsiyeleri, temennileri dikkate almanız gerekmektedir. Böylece karşılıklı olarak, izleyicilerle iyi bir diyalog kurulursa daha geniş kitlelere ulaşma imkânı olur ve hizmet daha geniş bir şekilde yapılmış olur.

Yeni Akit

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum