Hayati Yazıcı Kabine'deki Görev Değişikliği İçin İlk Kez Konuştu

Kırgın değil ama üzgün olduğunu söyleyen Yazıcı, bitirmeyi hedefledikleri projeler olduğu bir dönemde görevden alındığını hatırlattı. ‘Objektif olarak izah edilebilecek veriler olmaksızın görevden alınmasından dolayı’ üzüldüğünü belirtti. 

Ahmet Davutoğlu’nun göreve geldikten sonra kurduğu hükümette kabine dışı kalan üç isimden biri de Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ydı. Yazıcı’nın görevden alınması partinin önemli isimlerinden Hüseyin Çelik’i de şaşırtmıştı. Çelik, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, “Hayati Yazıcı’nın kabine dışı kalmasına şaşırdığımı ifade etmek isterim. Tabii hangi münazaralarla karar verildi ben iç yüzünü bilmiyorum.” ifadelerini kullanmıştı.

    Hayati Yazıcı, görevi Nurettin Canikli’ye devrettikten sonra dün ilk kez konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Rize’de Çay TV’ye konuşan Yazıcı, geleceğe dönük bazı proje ve hedeflerinin olduğu dönemde objektif gerekçeler sunulmadan görevden alınmasına üzüldüğünü belirtti. Görevden alındıktan sonra Erdoğan’la yüz yüze görüşmediğini ifade etti. Yazıcı, “Dönüp baktığımızda seçim bölgem son seçimde Türkiye birincisi olmuş. Elbette bunlar da bugünkü Cumhurbaşkanı’mızın, genel başkanımızın ve dünkü Başbakan’ımızın payı çok büyük. Ama herkesin burada bir payı var, bir katkısı var. Bütün bunlar bir statüde bulunmanın sebebi değil. Seçime de az bir süre kalmış. Başladığımız bazı projeler var. Hedeflere odaklanmışsınız. Dolayısı ile onları bitirmek istiyorsunuz. Veyahut geniş şartlı bir tasarruf olur, o tasarruf dolayısıyla olur. Böyle objektif olarak izah edilebilecek veriler olur. Bunlara bakarsınız. Böyle de bir şey olmadığı için üzüldüm.” dedi.

        Sunucunun, “Görevden alındığınız için kırgın mısınız?” sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Kırgın değilim ama üzüldüm. Çevremdeki insanlar da üzüldü. Ama bunu aşacak birikim ve donanımdayım. Bunu gizleyecek halim yok. Ben de beşerim. İnsanların bir kısmı etten kemikten bir kısmı tuğladan kerpiçten değil. Hepimiz et ve kemikten yaratıldık. Duygularımız var. Üzüntülere yol açan durumlarımız var. Ben olağanüstü bir varlık değilim. Ben de bir beşerim. Ben de üzülürüm, duygularım ön plana çıkar.”