Zehir Okul Çantasında

Zehir Okul Çantasında
Okul araç ve gereçleri kansere kadar varan birçok tehlikeyi barındırıyor. Denetimsizlik tüm vurdumduymazlığı ile devam ederken, çocuklar çantalarında adeta zehir taşıyor, gariban aileler ise çaresiz!

16 buçuk milyon öğrencinin ders başı yapmasıyla birlikte çarşı ve pazarda yoğunlaşan okul ve kırtasiye malzemeleri alış verişi kansere kadar varan birçok tehlikeyi barındırıyor. Denetimsizlik tüm vurdumduymazlığı ile devam ederken, çocuklar çantalarında adeta zehir taşıyor, gariban aileler ise çaresiz!

ZENGİN EN KALİTELİSİNİ ALIYOR YA GARİBAN?

Özellikle düşük fiyatlardan satılan okul gereçlerinin pek çoğu, başta küçük yaştaki çocuklar olmak üzere öğrencilerin sağlığını orta ve uzun vadede ciddi şekilde etkileyebilen maddeler içeriyor.

UZMANLARDAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Konuyla ilgili açıklama yapan Kimya Mühendisleri Odası kırtasiye malzemeleriyle okul araç ve gereçlerindeki tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti.

İlköğretim çağında okul stresini eğlenceye dönüştüren kırtasiye ürünlerinin, bilinçsizce yapılan alış verişler sonucunda çocukların sağlığını bozabilen tehlikelere dönüşebildiğine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: “Raflarda yerini alan, ucuz, hangi maddelerden üretildiği ve içeriği belli olmayan, güvenlik sınırını aşan kimyasal madde katkılı, abartılı, albenili kalem, silgi, su matarası, beslenme çantası gibi kırtasiye malzemeleri, ayakkabılar, okul giysileri çocuklarımızın sağlığını ciddi biçimde tehdit etmektedir. Gıdaların konulduğu plastik beslenme çantaları ve suluklar da eğer kalitesiz ise büyük risk oluşturmaktadır.”

FİTALAT, AZO, AĞIR METALLER

Kırtasiye malzemeleriyle okul araç ve gereçlerinde fitalatlar, azo boyalar ve bazı ağır metaller kullanıldığı artık Bakanlık tarafından da tespit edilmiş bir gerçek! Kimya Mühendisleri Odası’nın açıklamasında bu zararlı maddeler ve etkileri açıklanıyor:

ÇOCUKLARI BEKLEYEN TEHLİKE

Fitalatlar, plastiğin sert ve kırılgan özelliğini yumuşatmak ve bazı malzemelerde kullanılan boya ve kokuların uzun süre dayanmasını sağlamak amacıyla kullanılan toksik kimyasallar. Tükürük ve ter yolu ile vücuda geçerek hormonal sisteme (üreme sistemi), endokronik sisteme ve karaciğere zarar verebiliyor.

Azo boyar maddeler ise doğal, rejenere ve sentetik elyafların boyanmasında ve renklendirilmesinde kullanılıyor ve iki binden fazla çeşidi var. Bu durum kullanım alanını genişletiyor. Azo boyar madde ile işlem görmüş malzemelerin uzun süreli ve vücut ile temas hali sonrasında insanlarda bazı kanser türlerine ve karaciğer hastalıklarına yol açtığı da biliniyor.

Antimon, arsenik, baryum, kadmiyum, nikel, krom, kurşun, civa ve selenyum gibi ağır metaller de değişik amaçlarla okul malzemelerinde kullanılıyor. Biyoduyarlılık sınır değerlerinde verilen limitlerin aşılması durumunda ter ve tükürük yolu ile vücuda taşınan bu maddeler vücutta birikiyor ve vücuttaki yararlı minerallerle yer değiştiriyor. Bu durum insanlarda bazı kanser türlerinin görülmesinde ve bazı nörolojik sorunların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynuyor.

Kimya Mühendisleri Odası’nın açıklamasında hangi kırtasiye ürünlerinin ne tür riskler barındırdığı da ifade ediliyor:

HANGİ ÜRÜNLER RİSKLİ

Pastel boya, suluboya, oyun hamuru, silgi ve diğer boyalar: Bu ürünlerde kanserojen olduğu için yasaklanan azo boyarmaddeler ve plastik ürün, baskı ve boyalarda yumuşatıcı olarak katılan fitalatlar kullanılabiliyor. Aynı zamanda kanserojen olan fitalatlar, insanlarda ve hayvanlarda hormon sistemine zarar verebiliyor. Ayrıca astım ve üreme bozukluğuna da neden olabilen bu kimyasal, pastel boyalarda da bulunabiliyor. Çocuklarda sinir, bağışıklık sistemini tahrip eden ağır metaller de boyalar içerisinde tespit ediliyor. Kanserojen boyarmaddeler ise deri ile temas sonucu deri tarafından direkt emilerek kana karışıyor.

Makas, kalemtıraş, zımba: Öğrencilerin hemen her gün kullandığı bu ürünlerde, ağır metaller ve fitalatlar kullanılabiliyor. Nikel, alaşım numunelerin kaplamasında, korozyona karşı direncinin artırılmasında ve sertliklerinin artırılmasında kullanılan bir madde olarak karşımıza çıkıyor. Uzun süre nikel içeren aksesuarlarla temas halinde olmak ciltte tahrişe ve alerjiye neden oluyor.

Çanta, beslenme çantası, kalem kutusu, matara ve kaplıklar: Bu ürünlerde de fitalatlar, azo boyarmaddeler, alerjen boyarmaddeler ve kanserojen boyarmaddeler bulunabiliyor.  Kanserojen oldukları için yasaklanan poliaromatik hidrokarbonlar (PAH) ve tekstilde buruşmazlık, çekmezlik apresi, boya ve baskının korunmasında kullanılan formaldehit, çantaların önemli risklerinden. Alerji, tahriş, egzama ve akciğer kanserine neden olan bu kimyasal; önlük, pantolon ve çorap gibi tekstil ürünlerinde de bulunabiliyor.

Kimya Mühendisleri Odası’nın açıklamasında kırtasiye malzemesi ve gereçleri satın alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği de vurgulanıyor:

ALIŞ VERİŞTE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

- Tercih edilecek ürün üzerinde TSE ve CE işaretlerinden en az birinin olmasına dikkat edilmeli.

- Çocukların kullanacağı mataralar, şişeler ve beslenme çantalarının plastik olmamasına dikkat edilmeli, kokulu ve boyalı ürünlerden kaçınılmalı.

-Solvent bazlı kalemler kesinlikle satın alınmamalı, satın almada su bazlı, alkol bazlı kalemler tercih edilmeli. Keza yapıştırıcı alımında da içerisinde uçucu madde olan yapıştırıcılar kesinlikle satın alınmamalı.

PİYASA DENETİMSİZ

Sanayide boya inceltmek amacıyla kullanılan ve çok çabuk buharlaşabilen (uçucu) toluen, xylol, aseton, benzen ve benzeri yapıştırıcı malzemelerin Sağlık Bakanlığının "Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunması Hakkında Yönetmelik" gereğince yasaklamasına rağmen hala kullanılmakta olduğunun altı çizilen açıklamada şöyle denildi:

“Bu tehlikeli kimyasalların bazıları 2011 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan "Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ" ile sınırlandırılmıştır. Bu gelişmelere rağmen piyasa denetimsizdir. Sorun sadece okulların açılması sırasında akla gelmekte ve göstermelik denetimler yapılmaktadır.”

Özellikle merdiven altı üretimlerde ve bazı dış alım yapılan ülke ürünlerinde tehlikeli kimyasalların limit sınırların üzerinde kullanılması ve 2011 yılında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın almış olduğu numuneler üzerinde yapılan deneylerin yaklaşık % 50`sinin olumsuz çıkması yaşanan durumun vahametini bir kez daha gösteriyor.

Habervaktim gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum