Otopark Kabusu

Okulların açıldığı şu günlerde kendini iyice gösteren Başkent’in trafik sorununa paralel olarak otopark sorunu da günden güne içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Büyükşehir Belediyesi Yasası´na dayanılarak Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararınca ana cadde ve sokaklar Büyükşehir Belediyesi veya ihale ettiği bir takım firmalar tarafından otopark olarak işletiliyor.

 

Ankara’da Ulus, Sıhhıye, Kızılay gibi merkezi yerlerde ve Çankaya’nın birçok bölgesinde cadde ve sokaklara park edenlerden alınan otopark ücreti vatandaşın tepkisine rağmen devam ediyor.  

 

Çankaya'da otopark olarak işletilen sokaklarda oturanlar veya işyeri olanlar dahi eğer binalarına ait otopark yoksa ya da bina otoparkı doluysa otopark ücreti ödemek zorunda kalıyor. Bu yolla sadece 1 sokaktan milyarlarca lira kazanılıyor. Rant unsuruna dönüştürülmüş Ankara’nın otopark kabusunu Habervaktim olarak yetkilileriyle birlikte mercek altına aldık.  

 

Otopark yeri temin etme ve buraları uygun şartlarda vatandaşın hizmetine sunmak belediyenin asli görevi olmasına rağmen bu görev belediyenin ihale ettiği özel sektör tarafından cadde ve sokaklar parsellenerek fahiş fiyatlarla yapılıyor. Böylece vatandaşın vergileriyle yapılan cadde ve sokaklar birileri tarafından işletilen rant kapısı haline getiriliyor. 

 

Ayrıca otopark ücreti vermek istemediği ya da ücrete itiraz ettiği için darp edilen, dayak yiyen insanların varlığı cadde ve sokaklardaki otoparkların kimler tarafından işletildiği sorusunun cevabı niteliğinde.

 

Konuya ilişkin görüşlerine başvurduğumuz Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı ve Şehir Plancısı Dr. Metin Özaslan şunları söylüyor: “Ankara’daki iptidai yönetimin en tipik örneklerindendir cadde ve sokakların bazı kişi ve gruplara verilerek otoparka çevrilmesi. Tüm Ankara’ya ve Ankaralılara kan kusturuyor mevcut otoparkçılık sistemi. Çok sayıda kanlı bıçaklı kavga oluyor. Ama mevcut uygulama ceberrut bir şekilde devam ediyor. Kimlere veriliyor, kaynaklar nereye gidiyor tartışılır. Ankaralıların ve Ankara’nın kaynaklarını tüketen ana hortumlardan biri de otopark işletmeciliği mantığıdır. Böyle bir işletme mantığı ve anlayışı olamaz. Ama Ankara’da her şey olabiliyor.”

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Emre Sevim ise konuya farklı bir açıdan yaklaşarak buraları belediyenin işletmesinin gerektiğini ifade ederek nedenini şöyle açıklıyor: “Çünkü burada kamu açık bırakırsa mafyalaşma ortaya çıkıyor. Bu yerlerin hepsi belediye tarafından işletilmiyor. Bir kısmı ihale edilmiş durumda. Hatta park etmenin yasak olduğu sokakları bazı kişiler işletiyor ve para vermek zorundasın. Eğer vermezsen, ‘lastiğini indiririm, arabanı çizerim’ diyor.”

 

Hatta yasak olan refüjlerin dahi otopark olarak kullandırıldığı, anahtarları alınan araçların trafik polisi geldiğinde görevli tarafından çekildiği vatandaşlar tarafından belirtiliyor. 

Ayrıca 15 dakika ücretsiz durma hakkı olan yerlere araçlarını park eden vatandaşlar 5 dk içerisinde geri döndüklerinde araçlarını bıraktıkları zamandan 5 dakika öncesinin zamanının yazılı olduğu post-it'lerin aracın camına yapıştırılmış olduğunu gördüklerini ve bu yolla kendilerinden sırtlarına fosforlu yeleklerini geçirerek değnekçilik yapmaya devam eden mafyatik tipler tarafından haksız otopark ücreti alınmaya çalışıldığını ifade ediyor. 

 

Kamunun hiçbir yerde açık bırakmaması ve hizmetin gerektiği her yere hizmeti götürmesi gerektiğini belirten Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Emre Sevim Ankara’da otopark ücretlerinin çok yüksek olduğunu ifade ederek şunları ekliyor: “Avrupa’da da kent merkezindeki yol otoparklarını devlet işletir. Fakat bir ayrım yapılmalı; otopark mı? Duraklama alanı mı? Örneğin Kızılay’da bankada bir işiniz var ve 15-20 dakika durup çıkacaksınız. Bu durumlarda ücret alınmaması gerekir. Avrupa’da da süreç böyle işler. Duraklama kısmında ücret alınmaz ama 2-3 saat durup otopark olarak kullanacaksa ücret alınır. Ve bu Avrupa’da mafya tipli adamlar tarafından değil otomatik aletler tarafından yapılıyor. Ama önceliğimiz Kızılay, Ulus gibi kent merkezlerine aracımızı sokmamamız.”

 

Otoparkları işletme mantığının yanlış olduğunu bunun da Ankara’nın trafik sorunlarına neden olan plansızlığından kaynaklandığını belirten Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Emre Sevim; “Belediyenin işlettiği katlı otoparklar genelde boş duruyor. Aslında doğru planda otoparklar kent çeperinde durur. Gelirsin arabanı park edersin raylı sistemle merkeze ulaşırsın. Ama otoparklar bu mantıkla işlemediğinden boş duruyor ve sokaklar otopark olarak kullanıldığı için trafik çilesini daha da artırıyor. Örneğin Kızılay Kumrular’a ve daha birçok yere bu otoparklar yüzünden aracınızla girip çıkamıyorsunuz. Bu durum her şeyin planlı yürümemesinden kaynaklanıyor” şeklinde konuşuyor.

 

Ülkemizde otomobil sayısı hızla artarken bazı ülkelerde otomobil alacak şahsın otopark yerinin bulunup, bulunmadığının soruşturulduğu, otopark yeri bulunmayanların otomobil alma hakkının dahi kısıtlandığı bilinen bir uygulama. Ankara’ya ise tepeden baktığımızda, şehrin ticaret ve konut alanında bulunan yollarının, cadde ve sokaklarının hatta kaldırımlarının araçlar tarafından işgal edildiği görülüyor. Bu durum yerel yönetimlerin görevini yerine getirmediğinin, vatandaşa otopark alanı temin etmediğinin açık delili olarak gösteriliyor. Böyle giderse şehir merkezindeki otopark sorunu gibi en temel sorunlara bile çözüm bulmakta zorlanılacağı, Ankara’nın bugünkünden çok daha büyük, çözümü daha fazla kaynak gerektiren ulaşım sorunlarıyla karşı karşıya kalacağı uzmanlar tarafından dile getiriliyor.

 

Son olarak otopark sorunu da dahil Ankara’nın trafik sorununun çözümüne yönelik görüşlerini aldığımız Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Emre Sevim; “Ankara ulaşımı kentle birlikte ele alınıp planlı bir süreç geliştirilmeli ve buna göre çözüme dair hamleler yapılmalı. Ve yapılacak işler sermaye sahiplerine göre değil 5 milyonluk halkın huzuruna yönelik olmalı” şeklinde konuşuyor.

 

Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı ve Şehir Plancısı Dr. Metin Özaslan ise günümüzde 5216 sayılı yasa ile Ankara’nın 25 ilçesi diğer bir ifadeyle kırsal kesimleriyle birlikte ilimizin bütününün Anakent Belediyesinin görev alanında olduğunu belirterek şöyle konuşuyor; “Ulaşım Planı vizyonu Ankara’yı Ankara ile sınırlamamalıdır. Zira Ankara Orta Anadolu’dur. Ankara Anadolu’dur, Ankara Türkiye’dir, Ankara başkenttir. Ulaşım Ana Planı’nda kent içi ulaşım önemlidir ancak olması gereken ulaşım vizyonunun sadece bir boyutudur. Başkent Ankara’nın ulaşımını, Çorum’u, Yozgat’ı, Çankırı’yı, Kırşehir’i, Kırıkkale’yi, Sivas’ı kucaklayacak şekilde planlamalıyız. Kentsel yerleşim ve kırsal yerleşim merkezleri arasındaki mesafeleri kısaltacak, ulaşımı kolaylaştıracak, hemşehrilerimizin hayatını kolaylaştıracak şekilde planlamalıyız. Salt karayolu değil, raylı sistemler ve demiryolu,  havayolu ile birlikte ve bu modlar arasındaki bağlantıları güçlendirecek şekilde planlamalıyız.”

 

Habervaktim Gazetesi