Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

ÖSYM’de E-YDS Saçmalığı

ÖSYM’de E-YDS Saçmalığı

Şifre gibi bir başlık oldu ama erbabı hemen çözmüştür. Biz konuyu bilmeyenler için başlığı açık yazalım: Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nde Elektronik Yabancı Dil Sınavı Saçmalığı.

ÖSYM (Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi), tartışmalı hâline yeni tartışmalar katmakla meşgul. Şimdi de E-YDS diye bir saçmalığa imza attılar. “Elektronik Yabancı Dil Sınavı” demek bu; yani bilgisayar ortamında yabancı dil sınavı.

Yıllardan beri dersliklerde ve çoktan seçmeli test şeklinde yapılan ve insanların başarısından çok başarısızlığını ölçmekte mahir olan ÜDS (Üniversite Dil Sınavı), KPDS (Kamu Personeli Dil Sınavı) ve önceki Doçentlik Dil Sınavı ve benzeri sınavlar yerine ikame edilmeye çalışılan bir sınav bu E-YDS. Biraz TEOFL sınavına benzetmeye çalışmışlar ama daha başlarken şaibeye büründü sınav.

Bu sınavın duyurusu 10 Eylül 2014 günü yapıldı. İnanmayan ÖSYM’nin sayfasına bakabilir. 10 Eylül günü ilan edilen sınavın baş vurusu da aynı gün saat 14.00’te başlıyor ve nasıl oluyorsa kimsenin duymadığı bu sınavın başvuruları hemen doluyor?

Bu kadar hızlı gelişen sınav süreci, Haber Vaktim editörünü süphelendirmiş olacak ki, hemen ÖSYM merkezini aramışlar ama sadra şifa bilgi alamamışlar. İşe yarar bilgi alabilirim diye ÖSYM’yi ben aramaya kalktım ama ÖSYM’de kapı, duvar. İletişim için 444’lü bir numara vermişler. Yani yetkili ile görüşülemeyecek, ancak yetkisiz kişilerle görüşülebilecek bir numara. Mesela ben ÖSYM başkanı veya sınavı düzenleyen birim yetkilisi ile görüşemedim. Çünkü ulaşamadım.

YDS ve benzeri sınava yıllardan beri giren ve bir gün başarıp da doçent ve profesör olmayı bekleyen binlerce genç bilim adamı var. Bu binlerce kişinin hiç haberi olmuyor ama nasıl oluyorsa bu uygulamadan 230 kişinin haberi oluyor ve 20 Eylül günü bu sınava giriyor?...

ÖSYM’ye kalırsa, bu pilot bir uygulamaymış ve  herkese duyurulursa, bir hata durumunda binlerce kişi etkilenirmiş de, o yüzden az kişiyle yapacaklarmış sınavı. (Sınav da ÖSYM binasının ikinci katında yapılıyor haaa!... Dikkatinizi çekerim.)

Sınava girecek 230 kişinin seçimi nasıl yapıldı?
Bu sınav kimlere duyuruldu?  
İlk dakikalarda kontenjan nasıl doldu?
Önceden haber  edilip alesta bekleyenler mi vardı?
Alesta bekleyip hemen başvuranlar kimler?


Soru çok; cevap yok.
Böyle bir sınav olmaz arkadaşlar.... Olursa da şaibeli olur.

Şimdi bu sınava giren 230 kişinin başarısı tartışılacak. Bunların tamamı veya bir kısmı hak ederek başarmış olabilirler ama hayatları boyunca bu şaibeden kurtulamayacaklardır. (1989 yılında, YÖK, yabancı dil başarısı aramaksızın bazılarını Doçent ve Profesör yapmıştı da bunlar ömürleri boyunca “Dilsiz profesör” diye anılmış; üniversitelerde yapılan yabancı dil sınavlarına sokulmamışlardı. Şimdi bu sınavda, bileğinin hakkıyla başarılı olanlar bile ömür boyu şaibeden kurtulamayacaklardır.)

Binlerce insan dil sınavı için beklerken ve binlerce kişi diş gıcırdatıp öfkesini içine atarken aradan sadece 230 kişinin kontenjanlı bir şekilde sınava alınmasını kimseye izah edemezsiniz.

İlan edildiği andan itibaren büyük tepkiler alan bu sınavdan keşke yol yakınken dönülseydi ve bu sınav yapılmasaydı. Şimdi ÖSYM ve bu sınav üzerinden iktidar biraz daha yıpratılacak.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi