Teşrik Tekbiri nedir? Teşrik Tekbiri nasıl getirilir?

Teşrik Tekbiri nedir? Teşrik Tekbiri nasıl getirilir?
Müberak Kurban Bayramı arifesinden Kurban Bayramı'nın 4. günü ikindi namazına kadar getirilen Teşrik Tekbiri nedir, nasıl getirilir? İşte Teşrik Tekbiri ve getirilişi:

Kurban Bayramı arifesinden Kurban Bayramı'nın 4.günü ikindi namazına kadar getirilen Teşrik Tekbiri nedir? Teşrik Tekbiri neden okunur? Teşrik Tekbiri ne zamanlar okunur? İşte bu soruların cevabını size habervaktim.com olarak aktarıyoruz.

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, kurban bayramının Arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dahil olmak üzere farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır (Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, Haydarabad, 1344, III, 315; Darekutni, Sünen, Beyrut, 1966, II, 49). Buna göre Hanefilerde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farzın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz kaza edilirken teşrik tekbirleri de kaza edilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri halinde ise tekbir getirilmez. Namaz kaza edilmedikçe tekbirler kaza edilmez (Serahsi, el-Mebsut, II, 43; İbnü’l-Hümam, Fethu’l-Kadir, II, 81). Şafii mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir (Maverdi, el-Havi, 1994, II, 501).

Şâfiîlerle Hanbelîler ,kurban bayramı günlerinde, beş vakit farz na­mazdan sonra tekbir almanın sünnet olduğu hususunda görüş birliği etmişlerdir. Hanefîler, bu tekbirlerin sünnet olmayıp vâcib olduğunu söy­lemişlerdir. Bu tekbirlere “teşrik tekbirleri” adı verilmesi, öteden beri âdet hâline gelmiştir. “Teşrik”, anılan günlerde, Minâ’da etleri dilip kurutmak anlamına gelir. Bu tekbirlerin hikmet ve keyfiyetini mezheblere göre detaylı bir şekilde aşağıda anlatmış bulunmaktayız.



Hanefiler dediler ki: Şehirde ikâmet eden kişinin teşrik tekbir­lerini alması dört şartla vâcibtir:

1. Farz namazı cemaatle eda etmek: Tek başına namaz kılan kişi­nin teşrik tekbiri alması vâcib değildir.

2. Cemaatin erkeklerden teşekkül etmesi gereklidir: Meselâ kadınlar, cemaat olarak bir kadının peşinde namaz kılacak olurlarsa, kendileri­ne teşrik tekbirleri vâcib olmaz. Ama kadınlar cemaat hâlinde bir erkeğe tâbi olarak namaz kılarlarsa, sessiz olarak teşrik tekbirlerini almaları vâ­cib olur.. Sesli olarak değil... İmam ve beraberindeki erkeklere gelince, bunların sesli olarak tekbir almaları vâcibtir. Beş vakit farz namazları yalnız başına kılmakta olan kişinin veya farz olmayan bir namazı kılan kişinin teşrik tekbiri alması vâcib değildir.

3. Mukîm olmak: Misafirin, bu günlerde teşrik tekbiri alması vâ­cib değildir.

4. Şehirde bulunmak: Köylerde ikâmet eden kimselerin teşrik tek­biri almaları vâcib değildir.

Teşrik tekbirlerinin vakti, arefe günü sabah namazından başlayıp bay­ramın dördüncü günü ikindi namazı ile sona erer. Teşrik günleri, bayra­mın dördüncü gününe kadardır.

Teşrik tekbiri, şu lâfızları bir defa okumaktan ibarettir:

“Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilahe illallahü vallâhü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd.” Bu tekbire,

(Allahü ekber kebiran, velhamdülillahi kesîran) cümlelerini eklemek de mümkündür. Bu tekbirlerin selâma bitişik olmaları gereklidir. Selâm verdikten sonra kasıtlı olarak konuşan veya abdestini bozan kişi tekbir getirme yükümlülüğünden kurtulursa da, günahkâr olur. Selâmdan sonra elinde olmaksızın abdesti bozulan kişi, dilerse aynı anda tekbir alır (çün­kü tekbir için tahâretli olmak şart değildir), dilerse de abdest alıp tekbir getirir.

Vitir ve bayram namazlarından sonra tekbir alınmaz. Peşleri sıra tekbir alınması vâcib olan namazlardan biri kazaya kaldığı takdirde, bu nama­zın kaza edilmesi esnasında, kendisine bağlı olarak tekbirin de kaza edil­mesi vücûben gerekir. Bu namazı teşrik günleri dışında kaza etme hâlinde de tekbir kaza edilir. Başka bir günün namazı, teşrik günlerinde kaza edilirse peşi sıra tekbir almak gerekli olmaz. Teşrik günlerinde imam teş­rik tekbiri almasa bile cemaat bu tekbirleri alır. İmam namazla tekbir arasına mescidden çıkma, kasıtlı olarak abdest bozma veya konuşma gibi bir fasıla koyar ve artık ondan sonra namaza devam edilemeyecek bir durum meydana gelirse, bu durumda kendisine uyanlar, müstakil olarak kendi başlarına teşrik tekbirlerini alırlar. îmam, namazdan sonra konuşmaksızın veya abdesti bozulmaksızın bulunduğu yerde oturur da teşrik tekbirini almazsa, kendisine uyanlar, müstakil olarak tekbir alamazlar.

Hanbeliler dediler ki: Teşrik günlerinde cemaatle edâ edilen her farzdan sonra tekbir almak sünnettir. Teşrîk tekbirlerinin vakti, arefe gü­nü sabah namazından itibaren başlayıp, bayramın dördüncü günü ikindi vaktinde sona erer. Bir kimse, ihramlı olduğu takdirde, bayramın birinci günü öğle namazından itibaren teşrik tekbirlerini almaya başlar; dördün­cü günü ikindi vaktinde sona erdirir. Bu hususta misafirle mukîm ve er­kekle kadın arasında bir fark yoktur. Yalnız, kaza edilmekte olan nama­zın, bayramın içinde bulunduğu seneye ait olması hâlinde, onun için teş­rik tekbiri almak gerekir.. Nafile namazlardan ve yalnız başına kılınan farz namazlardan sonra teşrik tekbiri almak sünnet değildir.

Teşrik tekbiri şu lâfızlardan teşekkül eder: “Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillâhi’1-hamd”

Anılan tekbiri bir defa söylemekle sünnet yerini bulur. Üç defa tek­rarlamakta ise bir sakınca yoktur. Teşrik tekbiri alınması gerekli farz na­mazlardan biri veya bir kaçı, zamanında kılınamayıp da bilâhare kaza edildiklerinde, peşleri sıra tekbir almak gerekmez. Cemaatle kılındığı tak­dirde imam tekbir almazsa, imama uyan kimseler tekbir alırlar. Selâm­dan sonra sehiv secdesi yapması gereken kişi, sehiv secdesini yaptıktan sonra tekbir alır. İmama sonradan kavuşan kişi, imamın namazı tamam­lamasından sonra ayağa kalkıp namazının eksik kalan kısmını ikmal et­tikten sonra teşrik tekbirini alır. Buna “mukayyed tekbir” denir. Hanbelîlere göre aynı zamanda bu, “mutlak tekbir”dir. Bu tekbirler Ramazan bayramı için, ilk gecenin başlangıcından itibaren başlayıp hutbenin niha­yetinde sona erer. Kurban bayramındaysa, Zilhiccenin onuncu gününün evvelinden başlayıp bayramın iki hutbesi tamamlandıktan sonra nihayete erer. Mutlak veya mukayyed tekbiri, kadından başkasının yüksek sesle alması sünnettir.

Malikiler dediler ki: Kişi misafir de olsa, çocuk veya kadın da olsa on beş farz namazdan sonra tekbir getirmesi mendub olur. Kılınan namaz cemaatle de kılınsa, yalnız başına da kılınsa; kılan kişi şehirli de olsa, köylü de olsa bu tekbirleri alması mendubtur. Anılan tekbirlerin vakti, bayramın birinci günü öğle namazında başlayıp dördüncü günü sabah namazında sona erer. Ki dördüncü gün, teşrik günlerinin sonuncu­sudur. Nafilelerden ve kaza namazlarından sonra tekbir almak mekruh­tur. Kılınan namaz ister teşrik günlerine ait olsun, ister diğer günlere ait olsun, tekbir alınmaz. Önce de söylendiği gibi, teşrik tekbirini namazdan hemen sonra almak îcâb eder. Bu tekbirler, âyetel-kürsî okumak ve tesbihatta bulunmak gibi, namaz sonrası zikirlerinden önceye alınmalıdır. An­cak namaz kılan kişinin sehiv secdesi yapması gerekiyorsa, tekbiri sehiv secdesinden sonraya ertelemesi gerekir. Çünkü sehiv secdesi namaza biti­şiktir. Kasıtlı olarak veya sehven teşrik tekbirini terk eden kişi, örfe göre aradan az bir zaman geçmişse tekbir alır. İmam teşrik tekbiri almazsa ona uyan cemaat tekbir alır. Tekbirin lâfzı şudur:

Mûtemed görüşe göre teşrik tekbiri budur. Kadınlar tekbir alırken sadece kendilerinin duyacağı bir sesle almalıdır. Erkekse kendisiyle birlik­te yanı başında bulunanların duyacağı kadar seslice almalıdır.

Şafiiler dediler ki: Farz namazlardan sonra anılan tekbirleri al­mak sünnettir. Bu namazlar ister cemaatle, ister ferdî olarak kılınsınlar veya bu namazlardan sonra imam ister bizzat tekbir almış olsun, isterse almamış olsun, mutlak surette alınması sünnettir. Nafile namazlardan ve cenaze namazından sonra tekbir alınır. Teşrik günlerinde kaza edilen na­mazlardan sonra da tekbir alınır. Hac ibadetini edâ etmekte olan kimse­lerden başkaları için, teşrik tekbirleri arefe gününün sabah namazından itibaren başlayıp teşrik günlerinin üçüncü, yani bayramın dördüncü günü akşam namazına kadar devam eder. Hacılar ise bayramın birinci günü öğle namazında tekbir almaya başlar, teşrik günlerinin sonuncu, yani bay­ramın dördüncü günü gurup vaktine kadar devam eder. Tekbirlerin, selâ­mın hemen ardı sıra alınmaları şart değildir. Selâm verdikten, yani namazı tamamladıktan sonra ister kasıtlı olarak, isterse sehven araya bir fasıla konsa ve bu fasıla uzun da sürse teşrik tekbiri sakıt olmaz. Yine almak gerekir.



En güzel teşrik tekbiri, şu lâfızlardan oluşur:

Allah en büyüktür.

Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Övgü O’nun içindir. Allah, büyükten de büyüktür. O’na çokça övgüler olsun. Sabah akşam O’nu noksan­lıklardan tenzîh ederek teşbihte bulunurum. Allah’tan başka ilâh yoktur. O, vadini doğruladı. Kuluna yardım etti. Askerlerini muzaffer kıldı. Öyle ki, yalnız başına düşman fırkalarını hezimete uğrattı. Allah’tan başka bir ilâh yoktur. Sadece O’na, O’nun dininde ihlâslı kimseler olarak ibadet ederiz. Kâfirler bundan hoşlanmasalar bile... Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e, O’nun ailesi efradına, ashabına, ensârına (Medineli yardımcı­larına) ve O’nun nesline çokça rahmet et ve onları iki dünyanın meşak­katlerinden emin kıl.”

Namazdan sonra bu kalıpla alınan tekbire “tekbir-i mukayyed” de­nir. Bu tekbirleri evlerde, çarşılarda, yollarda seslice almak sünnettir. Bun­lardan başka tekbirler almak da sünnettir. Anılan tekbirleri bayram arefesinin gün batınımdan başlayıp, imamın bayram namazını kıldırmak üzere mescide girmesine kadar devam ettirmek gerekir. Kişi tek başına namaz kılarken yine bayram namazının kılınmasına dek tekbir almaya devam eder. Bayram namazını kılmayan kimse ise kadın olsun, erkek olsun, birinci günün zeval vaktine kadar tekbir almaya devam eder. Yalnız kadın, mahremi olmayan erkeklerin yanındayken tekbir alırken sesini yükseltmemelidir. Bu tekbirlere “mutlak tekbir” denilir. Mukayyed tekbirler, mut­lak tekbirlerin tersine olarak namazdan sonraki zikirlerden önce yapılma­lıdır. Mutlak tekbirler ise bu zikirlerden sonraya ertelenmelidir.

Teşrik Tekbirinin anlamı ve okunuşu

Teşrik Tekbirinin Arapçasının Türkçe Okunuşu Söylenişi ve anlamı meali şu şekildedir: "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber, Allahu ekber velillâhi'l-hamd"

Teşrik tekbirinin Türkçe meali: "Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur" şeklindedir.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.