Benzincideki PKK’lı

Benzincideki PKK’lı
Milliyet yazarı Güneri Civaoğlu, benzincideki PKK'lıyı yazdı. Aktardığı bilgiler, bu gidiş nereye dedirtiyor...

"Arkadaşım Güneydoğu’da birkaç gün geçirdi.

Yeni döndü.

İzlenimlerini, gözlemlerini anlattı.

İşte bunlardan biri:

Bir kasabanın benzin istasyonu...

3-5 sandalye atmışlar.

Oturduk, yöre gençleriyle laflıyoruz.

Konu PKK’nın “yol kesme, hüviyet sorma eylemlerine” geldi.

“Barış süreci ağır aksak da olsa ağır ilerlerken bunlara ne gerek var” diye sordum.

Gruptan biri “Burada varız biz mesajı vermek amaç” dedi.

Az ötede, şivesinden Güneydoğulu olmadığı anlaşılan orta yaşlarda bir adam girdi söze.
Egeliymiş.

Yöreye kamyonla mal taşıyormuş.

“Biz varız falan değil, onlar kime hüviyet soracaklarını bilirler. Bizim gibi sadece işinde gücünde olan esnafla işleri olmaz” diye karşı durdu.

Bu kez bizim gruptaki üsteledi:

“Yol kesmek, hüviyet sormak da, buralar bizden sorulur mesajıdır. Algı operasyonudur, psikolojik savaştır.”

Orta yaşlı, Egeli nakliyeci ise geri adım atmadı.

“Kardeşim... Arkadaşım... Benim babam da buralara mal taşıdı yıllarca. İşi ben babamdan devraldım. Yani bildiğim için konuşuyorum.”

Ve birlikte oturduğumuz gruptaki gençten son söz:

“Arkadaş sen bu yollarda direksiyon sallıyor, yolun kesildiğinde hüviyet gösteriyorsun. Bildiğin bu kadardır. Ben ise yol kesip hüviyet soranlardanım. Bunu neden yaptığımı benden iyi mi bileceksin?”

“Şaka mıydı” diye sordum. “Ciddiymiş.”

Arkadaşım olaylardan sadece birini anlatırken “örgütün bölgede eskisi gibi kendini gizlemeye çok da gerek görmediğinin” altını çiziyordu.

Gazetelerde yazıyor:

Örgüt, yargı (!) görevini bile yürütüyor. Örgüt sorumlusu kararına karşı bir üst örgüt sorumlusuna da başvurmak mümkünmüş.

Sonuç...

Barış sürecinde PKK ne silah bıraktı, ne sınırların dışına çıktı.

Kandil’den açıklamalarda ise “sınır dışına çıkarılanların da geri gönderildikleri” vurgulanıyor.

Benzin istasyonunda arkadaşımın tanık olduğu konuşma, PKK’nın dağdan düze indiğine işaret..

......................

PKK yasadışı bir şiddet örgütüdür. İsyan kalkışımıdır.

Çözüm için “duyarlı” süreçte, güvenlik güçleri üstlerine gitmediği için bu “çatışmazlık parantezi”nde PKK sadece dağda değil düzde varlığını hissettirmekte, göstermekte.

Deyim yerindeyse “racon kesmekte.”

Rojava bağlamında gösteriler ve şiddet ise PKK’nın kentlerde, ilçelerde “milis” örgütlenmesinde yaygınlığını ortaya koyuyor.

Demokrasilerde veya hangi rejimle idare edilirse edilsin “devletlerde” böyle manzara olamaz, olursa da süremez.

O nedenle çözüm süreci ile açılan parantezin artık daha fazla uzatılmadan içinin doldurulması, sonuca süratle gidilmesi gerekir.

Devlette “İktidar tecezzi kabul etmez (parçalanmaz)”.

“Çift başlılık” en hafif deyimle “kuşkusu” giderek “kanaate”, sonra da “gerçeğe” dönüşmemeli.
.......................
Çare?

Herhalde güvenlik güçleriyle yeniden vurmaya başlamak değil.

Tam tersine, demokrasi için de çözümü ertelemeden ve “Ankara oyalıyor. 2015 seçimlerine çata pata olmadan varmak istiyor” gibi iddialar da maya tutturmadan sonuç için gaza basmak.

“AK Parti iktidarının süreci hatasız götürdüğü” söylenemez, bu doğru...

Ancak büyük siyasi risk alarak başlatmış olduğu süreci bu noktaya kadar getirebilmesini de yazın kenara.

HDP son olaylarda hata yaptı. Ateşle oynadı. Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kazanmaya başladığı artıları ne yazık ki fena halde harcadı.

Çözüm süreci için Ankara’nın karşısında “muhatap” kimliğini kendisi de partisi için yıprattı, hırpaladı...
.......................
O halde süreç nasıl yürüyecek, kiminle yürüyecek?

İktidarın nabzını iyi yansıtan Abdülkadir Selvi’nin “Öcalan’ın statüsü artık tartışmaya açılmalı, son Rojava olaylarında müspet tavrı oldu” mesajını not edin.

“Çözüm sürecinin senaryosunda Öcalan’a aktif rol yazılmakta” gibi bir izlenim aldım.

Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Çözüme ben elimi koydum, hayatımı koydum” sözünü önemsemek gerekir.

Eskinin kan ve şiddet yollarına dönmemek umudunu canlı tutuyor."

 

Güneri Civaoğlu / Milliyet

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum