Çocuklarımız “Tüketim”in Kölesi Mi Oluyor?

Çocuklarımız “Tüketim”in Kölesi Mi Oluyor?
Çocukların adeta vazgeçilmezi haline gelen yiyecek içeceklerden çıkan bedavalarla promosyon patlaması yaşanırken, çocuklar farkına varılmadan bedavacılığa alıştırılıyor.
Yabancı sermaye ortaklı tüketim sektörü büyürken alışverişlerin yüzde 36'sını 1’den fazla ürün içeren küçük sepetler oluşturuyor. Marketlerde sepetler; promosyonlarla marketlere çekilen çocukların istediği cips, kola, dondurma vb. yiyecek ve içeceklerle doldurulurken yabacı sermaye çocuklar vasıtasıyla cebini dolduruyor. 
 
ÇOCUKLAR BEDAVACILIĞA ALIŞTIRILIYOR
 
Çocukların adeta vazgeçilmezi haline gelen cips, kola, dondurma vb. ürünlerde cips paketinin içinden, kola kapağından, dondurma çubuğundan çıkan bedavalarla promosyon patlaması yaşanırken çocuklar farkına varılmadan bedavacılığa alıştırılıyor.
 
TÜKETİM KÖLESİ ÇOCUKLAR
 
‘Bedava sirke baldan tatlıdır’ hesabıyla küçük yaşta reklam ve promosyonlarla alın teri dökmeden, emek harcamadan kazanmaya alıştırılan çocuklar bu yolla tüketim kölesi haline getiriliyor.
 
‘İDDİA’ İLE EVİNİ GEÇİNDİRMEYE ÇALIŞAN İNSANLAR
 
Emek harcamadan kazanmaya alışmış çocukları, yetişkin olduklarında toplumda çalışmadan para kazanılan gayri meşru yollar bekliyor. Mafya türü yapılanmaların çokluğu, kumarın toplumda gittikçe yaygınlaşması ve ‘iddia’ ile evini geçindirmeye çalışan insanların varlığı bunu ispatlıyor.
 
TEMBEL BİR TOPLUM
 
Reklam ve promosyonlar geleceğin toplumunu oluşturacak çocukları bedavacılığa alıştırırken böylece her işte çalışmayan bireylerden oluşan tembel bir toplumun temelleri atılıyor.
 
EĞİTİMCİ YAZARDAN ÇARPICI TESPİTLER
 
Reklam ve promosyonlar vasıtasıyla çalışmadan, alın teri dökmeden kazanmaya küçük yaşta alıştırılan çocukların psikolojileri, ailelerin farkına varmadan çocuklarını nasıl yanlış yetiştirdiği hakkında eğitimci yazar İbrahim Ünal’dan görüş aldık:
 
ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ YARA ALIYOR
 
Konuyu Habervaktim’e değerlendiren Yazar İbrahim Ünal, promosyon ve bedavalarla çocuklarımızın psikolojilerinin derin yaralar aldığını belirterek “Bu bir tuzaktır” dedi. Yazar İbrahim Ünal’la söyleşimiz şöyle:
-Tuzaktan kastınızı biraz açar mısınız?
 
Bu tür aslında alışkanlık yapan ürünleri önce ucuzmuş gibi gösteriyor, sonra çocuk alışkanlık kazanınca da çok daha pahalıya mal olduğu gerçeğini saklıyorlar. Çocukları aslında bu yolla alışverişe çekiyorlar ve daha fazla mal satıyorlar. Çünkü alışverişte bir tür bağımlılıktır. Artık insanlar alışverişle tatmin olmaya çalışıyorlar. Örneğin kadınların bir kısmının alışverişi fazla yapmasının nedeni evdeki sıkıntılardan, eşiyle iletişimsizlikten kaynaklanıyor” şeklinde konuştu. 
 
ÇOCUKLARLA ANNE-BABA İLETİŞİM KURMALI
-Çocuklarımızı bedava promosyonlar konusunda uyarmalı mıyız?
 
-Bu uyarma çocuklarımızla iletişim halinde olduğumuz zaman olur. Çünkü biz iletişim kuramazsak başkaları reklamlar vasıtasıyla çocuklarla iletişim kuruyor. Şimdi cimri bir anne-babayı düşünün; onlar vermedikçe çocukta dışarıda bedava buldukça oraya meyledecektir. Burada çocukları alabildiğine, fazlasıyla doyuralım, açlığı olmasında demek istemiyorum.
 
DİNİMİZDE HİÇBİR KARŞILIK BEKLEMEDEN HEDİYELEŞMEK VAR
-Bu bedavacılık hastalığı karşısında dinimizde aslında hediyeleşmek gibi önemli bir davranış var öyle değil mi?
 
-Evet. Üstelik hiçbir karşılık beklemeden yapılan bir davranıştır. Bu güzel alışkanlık çocuklara kazandırılabilir. Fakat karşılığı olmaksızın tanımadığı bir yerden verilenler karşısında çocuklara izahat yapılmalı. Bu da ancak açıklama yapılarak çocuklarla iyi bir iletişim kurarak olur. 
 
ÇOCUKLARIN BESLENME ALIŞKANLIĞI BOZUK
-Bazı ailelerin günlük 5 TL market masrafı var. Burada çocuğu suçlamak ne kadar doğru?
 
-Burada çocuğun televizyon ve internetin başına bırakılması gibi başından savma durumu söz konusu. Çünkü anne baba çalışıyor, ona ayıracak vakti yok. Çocuğun beslenme alışkanlığında örneğin sebzenin yeri olmuyor. Fakat gayretli anne bu sebzeleri hamurlu yiyeceklerin arasına koyarak bile çocuğuna yediriyor ve bu bile bir emek istiyor. Anne çocuğunun önüne emek harcayarak bir şeyler koyarsa çocuk dışarı gitmez. Markette çocuğun tercih ettiği bedava yiyeceklerde tiryakilik yapan tatlandırıcılar içeriyor. Örneğin bugün anne çocuğuna nasıl süt içirebileceğini ne yapıp edip bulabilmeli.
 
MARKET YASAĞI ÇÖZÜM DEĞİL
-Market alışkanlığı kazanmış çocuğa yasak getirmek çözüm değil yani?
 
-Dünya nimetlerinden çocuklarımız faydalansınlar fakat bu şuurlu olsun. Çocuklarımız nimetlerin içerisinde fakat bunu onlara özellikle annenin göstermesi gerekiyor. Ailenin alternatif olarak ne yapabiliriz? şeklinde düşünerek çözümler üretmesi gerekiyor.
 
ÇOCUĞUN İSTEDİĞİ ANNE BABA SEVGİSİ VE İLGİSİ
-Çocuk aslında ne istiyor size göre?
 
Çocuk marketten çıkartılmasa, her istediği alınsa bile çocuk aslında anne ve babaya doymuyor. Çocuğun istediği anne baba sevgisi ve ilgisi. Fakat anne ve baba fazla zaman ayıramadığından vay çocukların haline.
 
ÇOCUKLARI MİNNETSİZ, YAŞAMAYA ALIŞTIRMALIYIZ
 
-Ayrıca bedavacılığa alıştırılan çocuklar kötü niyetli insanlar tarafından kolaylıkla kandırılabilirler öyle değil mi?
 
-Esasında çocukları minnetsiz, alın teri ile çalışarak kazanmaya alıştırmamız gerekiyor. Hem bunun verdiği bir mutlulukta var. Fakat günümüzde sokak ve caddelerde dilenen çok sayıda insan var. Toplum olarak kendimizi en baştan çok yönlü muhasebe etmeliyiz.
 
Habervaktim / K. Bahaeddin Carda 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum