Asgari Ücretlinin Hali İçler Acısı
Yeni yıldaki zamlarla titreyen asgari ücretliyi, açıklanan asgari ücret miktarı ısıtmaya yetmedi. Asgari ücretli, marketinden manavına kadar hayatını veresiye yaşıyor. Aralık ayında, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 232, yoksulluk sınırı da 4 bin 14 lira oldu. Açlık sınırının üzerinde aylık masrafı olan 5 kişilik bir aile, açlık sınırının altındaki asgari ücretle geçinmek durumunda kalıyor.
Asgari ücretin 2015 yılının ilk yarısında 949 lira olarak açıklanmasından sonra 20 yıldır asgari ücretli olarak çalışan 3 çocuk babası Faruk Sezgin ile arkadaşımız K. Bahaeddin Carda, çarşıya çıktı ve asgari ücretlinin aylık giderlerini araştırdı.
PARA ELİMDE 3-4 GÜN DURUYOR
Eşi ev hanımı olan, 3. sınıfa giden bir kızı, çalışan bir oğlu ve çalışmayan bir kızı olan Faruk Sezgin, “Maaşı aldıktan sonra para elimde 3-4 gün duruyor. 17 yaşındaki oğlum çalışmasa ayakta duramam” diyerek asgari ücretlilerin nasıl ayakta durabildiğini anlattı.
GECİKMELİ ÖDÜYORUM
Özel bir temizlik firmasında işçi olarak çalışan Sezgin, “Maaşımızdan her ay devlet tarafından toplamda 250-300 TL vergi kesintisi yapılıyor. Böylece elimizde bir şey kalmıyor” dedi. 450 lira kira veren, elektrik, su, doğalgaz faturalarının toplamı 250-300 TL tutan Sezgin, “Aylığı alınca faturaları
hep gecikmeli olarak ödüyorum” diye konuştu.
BİZİMLE DALGA GEÇİYORLAR
Okula giden çocuğuna bile günlük en fazla 2 TL verebilen ve bütün bunlara rağmen ailece en ufak bir şeyi paylaşmayı, küçük şeylerle mutlu olmayı bildiklerini belirten Faruk Sezgin şunları söyledi: “Biz asgari ücretliler yaşam mücadelesi verirken yöneticiler, ‘benim asgari ücretlim bu maaşla şu kadar simit alabiliyor’ diyerek bizimle dalga bile geçiyor. 949 TL asgari ücret ile bunu açıklayan devlet bakanı ve kabullenen sendikacılar bir ay geçinebiliyorlarsa biz de geçiniriz.”
EKMEĞi BiLE YAZDIRIYORUM
Faruk Sezgin alışveriş için markete gitti. Bir evin temel gıda ve temizlik malzemelerinin sadece bir kısmını almasına rağmen alışverişi 155 TL tuttu. Bunları veresiye yazdıran Sezgin, “Markete 200 TL’nin üzerinde bir borcum var. Aylık market, pazar-manav alışverişini veresiye ya da taksitle yapıyorum. Evimize bir senede belki 4-5 sefer kıyma giriyor. Bazen ekmeği bile yazdırıyorum” dedi.
PEŞİN ALIŞVERİŞ BİZE LÜKS
Sezgin, meyve sebze ihtiyaçlarını tanıdık pazarcılardan ve manavdan karşıladığını ve ödemelerini parça parça yaptığını söyledi. Manavdan aldığı 2 kilogram elma ve 2 kilogram portakal 8 TL tutan ve maaşı alınca bir kısmını ödemek üzere hesaba yazdıran Sezgin, “Pazar ve manava toplam 70 TL borcum var. Peşin alışveriş biz asgari ücretliler için lüks” diye konuştu.
AKRABA ZİYARETİNE HASRETİZ
Yol masraflarını bile taksitle karşıladığını belirten Sezgin şöyle konuştu: “İşe yürüyerek gidip gelen arkadaşımın 100 TL’lik otobüs kartını kullanıyorum. Maaşımı aldığımda ödüyorum. Ayrıca 5 kişilik bir aile olarak iki vasıtalık bir yere gitsek toplam 45 TL harcıyoruz. Bu nedenle ne bir akraba ne bir dost ziyareti yapamıyoruz.”
K. Bahaeddin Cardı - Vahdet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.