Meclis Başkanı Cemil Çiçek Vahdet'e Konuştu
Paris'teki saldırıyı şiddetle kınadığını belirten Çiçek, PKK, IŞİD gibi terör örgütlerinin ve kirli yapıların tek merkezden yönlendirildiğini söyledi. Bu oyunlara karşı İslam dünyasının ciddi bir bölünmüşlük içerisinde olduğunu belirten Çiçek, Fransa’daki olay üzerinden yine faturanın Müslümanlara kesilmek isteneceğini kaydetti.
AKREP HER YERDE AKREPTİR
Batı'nın Türkiye'nin teröre karşı işbirliği teklifini hep geri çevirdiğini hatırlatan Çiçek, "Bana dokunmayan yılan bir yaşasın dersen, yılan gelir bir gün seni sokar. Onun için mühim olan bu konularda işbirliğidir" dedi. Müslümanları başkalarının hazırladığı oyuna alet olunmaması konusunda uyaran Başkan Çiçek, PKK'nın 'IŞİD'le mücadele ediyoruz' yalanıyla meşruiyet kazanmaya çalıştığına vurgu yaparak "Bu oyuna gelmemek lazım. Akrep her zaman akreptir" diye konuştu. Vahdet ekibini makamında ağırlayan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, gündemdeki siyasi gelişmeler ve son terör olaylarıyla ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Fransa'nın başkenti Paris'te 12 kişinin ölümü ile sonuçlanan terör saldırısını şiddetle kınadığını belirten Çiçek, "Nefretle kınıyoruz. Bu acıyı da paylaşıyoruz. Terörün dini, imanı, mezhebi, meşrebi, etnik kökeni olmaz. Türkiye baştan beri terörün hepsine karşıdır. Çünkü dünyada terörün her türlüsünün acısını yaşamış tek ülkedir. Bu olaya da ciddi olarak tepki koyduk" dedi.
YILAN SENİ DE SOKAR
Türkiye'nin 'terör örgütlerine karşı işbirliği yapalım' teklifini Batı'nın bugüne kadar dikkate almadığını kaydeden Çiçek, "İşbirliği gerekiyorsa işbirliği yapalım demekten dilimizde tüy bitti. Gelin terörle mücadele konusunda işbirliği yapalım. Benim siyasi hayatımda en çok çağrı ve vurgu yaptığım konu budur. Uluslararası işbirliği yok, işbirliği yapalım dedim. Suçluların iadesi anlaşması çalışmıyor dedim. Bana dokunmayan yılan bir yaşasın dersen, yılan gelir bir gün seni sokar. Onun için mühim olan bu konularda işbirliğidir" diye konuştu.
11 EYLÜL'DE TERÖRÜ GÖRDÜLER
Avrupa ülkelerinin PKK'yı 2002'de terör örgütü olarak kabul etmeye başladığını, ancak PKK'nın kamuoyu tarafından bilinen ilk eyleminin 15 Ağustos 1984'te Eruh ve Şemdinli'de gerçekleştiğini hatırlatan Çiçek, "1984'ten 2002'ye kadar beraber olduğumuz, aynı ittifak içinde uzun süredir ilişkide olduğumuz ülkelerin hiçbirisi 2002'ye kadar PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmedi. 1984'ten 2002 'ye gelinceye kadar da 30 binden fazla insan bu kanlı eylemler sebebiyle hayatını kaybetti. 2002'de nasıl oldu da PKK bunlar tarafından terör listesine alınmaya başladı? Amerika 11 Eylül saldırılarından sonra PKK'yı da terör örgütü listesine aldı. Avrupa da PKK'yı terör örgütü olarak almaya başladı" dedi.
AVRUPA DESTEKLİYOR
Çiçek, "Peki terör örgütü listesine aldınız da ne yaptınız? Ben bunu muhataplarımıza hep sordum. PKK'yı terör örgütü olarak kabul ettiniz. Peki aldığınız 3 tane tedbiri bana söyleyin? 3 tane değil, çoğu bir tane bile söyleyemez. Batı organizasyonundaki EUROPOL'un her sene yayınladığı bir rapor var. Bu rapora bakarsanız PKK en büyük desteği Avrupa'dan görüyor. Ben afaki konuşmuyorum o rapora bakarsanız eğitim desteği, lojistik destek, eleman desteği vesaire vesaire var. Bunların hepsini Avrupa'dan alıyorlar" diye konuştu.
AVRUPA YAPMASI GEREKENLERİ YAPMIYOR
Avrupa'yla yapılan suçluların iadesi anlaşmasının kağıt üzerinde kaldığını belirten Çiçek, "Suçluların iadesi anlaşması çalışmıyor. Şu ana kadar bize iade ettikleri 2-3 tane suçlu ya bulursunuz ya da bulamazsınız. Öbür tarafta onların ülkelerinde her türlü faaliyette bulunduklarını da biliyoruz. Bilgi olarak da biliyoruz, görgü olarak da görüyoruz. Dolayısıyla o zamanda PKK, terör örgütü olarak kabul edildi. Ama en çok iş yaptım diyen ülke bile yapması gereken 10 işten ancak 1'ini bile yapmadı" ifadelerini kullandı.
TEPKiLER DIŞ GÜÇLERiN ENSTRÜMANI
PKK'nın dış ülkelerce taşeron olarak kullanıldığına dikkat çeken Meclis Başkanı Çiçek, şöyle devam etti: "İkide bir 'İşte biz terörle mücadelede işbirliğine hazırız. PKK sizin de bizim de ortak düşmanımızdır.' Bu nasıl düşman? Senin kontrolündeki bölgende yıllık kongresini yapıyor. Yani düşman geliyor senin karargahın içersinde yıllık kongresini yapıyor önümüzdeki bir yılda nerde kanlı eylem yapacak onun planlanmasını yapıyor. Demek ki terör örgütü dış güçlerin enstrümanı. Bir taraftan böyle düz cümle, hoşa giden söylemler söyleyeceksin öbür taraftan da gereğini yapmayacaksın. İşte onun içindir ki terör örgütü ile mücadelede yeterince işbirliği yok. Biz kendi gücümüze güveneceğiz. Onun için dedim ki elden gelen öğün olmaz o da vaktin de bulunmaz. Yeni bir şey yok."
KiRLi YAPI DEAŞ
Terör örgütü IŞİD'in ortaya çıkışının soru işaretlerine sebep olduğunu vurgulayan Çiçek, şunları söyledi: "Şimdi Ortadoğu'da ismi DEAŞ (IŞİD) olan, 80 ülkeden gelip sayısı 15, 20, 30 bin diye telaffuz edilen bir kanlı yapı ortaya çıktı. Kirli bir yapıdır bu. Şu köşesi temizdir diyebileceğimiz bir tarafı yok.
Baştan sona kirli. Ama temel bir soru var. Bu 80 ülkeden gelen, birbirini tanımayan dilleri farklı, kültürleri farklı renkleri, farklı 15 bin kişi diyelim bir araya nasıl geliyor? Nerede eğitim görüyor? Bu yapı nasıl oluşuyor? Bunun lojistiği nerden sağlanıyor? Biz dört nüfuslu beş nüfuslu aileyi geçindireceğiz derken canımız çıkıyor. Bu bir terör örgütü alt üst disiplini var ve ölüme rahatlıkla gidebiliyor. Dünyanın dört bir tarafından toplanıyor X ülkesinden çıkıyor ölüme gidebiliyor. Bu yapı bir gecede oluşabilir mi? Bir ayda böyle bir organizasyon yapılabilir mi? Bu işin arkasında ne var? Bunu herkes soracak ve sorması lazım."
SUYUN ORTASINDA SENİ DE SOKAR
PKK'nın 'IŞİD'le mücadele ediyoruz' yalanıyla meşruiyet kazanmaya çalıştığına vurgu yapan Çiçek, "Kirli bir iş. Şimdi buna karşıda belli yerlerde PKK, IŞİD'e karşı mücadele ediyor. Bizimle beraberdir demeye getirerek bir sempati oluşturmaya çalışılıyor. Bu oyuna gelmemek lazım. Akrep her zaman akreptir. Sırtına alıp gezdirsen bile suyun ortasında seni sokar. Şimdi ben buna dikkati çekiyorum. Bu konuda dünyada yanılma var yanıltma var" dedi.
Müslümanları başkalarının hazırladığı oyuna alet olunmaması konusunda uyaran Başkan Cemil Çiçek, şöyle konuştu: "Allah insanlara akıl diye bir şey vermiş. Bizim Müslümanların en az kullandığı kısmı aklıdır. Aklını kullanmıyor. Heyecanları var başka şeyleri var. Aklını başkaları kullandığı için o nedenle ben gittiğim toplantılarda diyorum ki: 'Ey arkadaş hangi partiye mensup olursan ol hangi mezhebe mensup olursan ol hangi meşrepten olursan ol hangi cemaatten olursan ol aklını vicdanını ve cüzdanını kendine sakla. Bunu birilerine verme."AKIL KENDiNDE OLACAK
"Zaten aklını birileri aldığı anda sen kendin olmaktan çıkıyorsun. Şimdi İslam dünyasının aklı kendi elinde değil" diyen Çiçek, şöyle devam etti: "Akıl olmayınca vicdanını da doğru dürüst kullanamaz.
Cüzdanı da büyük şirketlerin elinde. Şimdi bu Türkiye içinde geçerli başka yerler içinde geçerli.
Bizde de bir sürü vergi mükellefi olmayan holdingler çıkmadı mı? Dinden kazandığını dünyaya yatıran bir kısım unsurlar çıkmadı mı? Bu tabir bana ait değil. Eski Diyanet İşleri Başkanı söylemişti. Şimdi böyle bir tezgahı kim kurabilir? aklınızı kullanarak böyle bir dar alana sorunuzun cevabını sıkıştırabilirsiniz. Böylesine bir organizasyonu böyle bir tezgahı dünyada kaç tane ülke yapabilir? Bu çok büyük bir üst akıl organizasyonudur. Çok büyük bir devlet organizasyonudur."
BİRLİK YOK
"Öbür taraftan da İslam dünyası olarak hepimize çeki düzen vermemiz gerekiyor. Bu görüntü İslami bir görüntü değil. Yani İslam dünyasında yaşanan vahşettir bunu söylüyorum. Tekbir getirerek birbirini boğazlıyorlar. Allah'ın ismini telaffuz ederek Allah'ın ayetlerini telaffuz ederek ve bu yolla cennete gideceğine inanarak, inandırılarak birbirini boğazlıyorlar. Suriye'de yaşananlara bakın. Irak'a Afganistan'a bakın. İslam coğrafyası tutun kuzey Afrika'dan, Afganistan, Pakistan'a kadar her gün ortalama 100 insan öldürülüyor. Çocuk kadın genç yaşlı demeden götürülüyor camiye intihar saldırısı terör saldırısı yapılıyor. Bu insanların ne günahı var. Bunun neresi din neresi İslam?"
BEDELİNİ İSLAM ÖDEYECEK
"İslam dünyası ciddi bir bölünmüşlük içerisinde. İslam alimleri ortak tavır ortaya koyamıyorlar. Yanlış işlere cevaz veren açıklamalar bile oluyor. İşin bu kısmına bakmamız gerekir. Ağır bedelini İslam ödeyecek. Örneğin Fransa'daki bu olay, en kısa sürede baskı olaylarını ortaya çıkarır.
Göreceksiniz adı Hasan, Ali, Fatma olan insanlar psikolojik baskı altında kalacaklardır. Tedirgin olacak, sokağa çıkamayacak, iş yerinde dışlanacak başka bir yerde bir sürü sıkıntılar olacak."
İLK 10'A GİRERDİK
"Bunlar kirli bir oyun, biz bu oyunlara düşmeyelim. Bu terör hem kirli bir iş hem de bir sektör. Bundan istifade edenler var. Silahı, bombası ötekisi berikisi bir ülkeyi istikrarsızlaştırıyor. Türkiye ne kadar kaynak harcadı terör için? Emin olun terör için harcadığı kaynağı kalkınmasına, alt yapısına harcamış olsa Türkiye ilk 10'un içerisine girer.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.