Mayın Tarlasına Adam Arıyorlar
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, kendisine yöneltilen eleştirileri cevapladı, siyasilere birlik beraberlik çağrısı yaptı.
VAHDET İHTİYAÇ
Kamplaşma ve önyargının ülke yönetimini zorlaştırdığını belirten Çiçek, "Türkiye siyasetinin bugün çektiği en büyük sıkıntı; doğru sözleri söylüyoruz ama onun arkasına doğru örnekler koyamıyoruz. Mesela bu ülkenin milli birliğe, beraberliğe, barışa ihtiyacı var. Sizin gazetenizin ismi gibi vahdete ihtiyacı var. Ama buna karşı, somut bir adım atılmıyor. Görüyorsunuz işte Meclis'te birbirimizi yiyoruz" diye konuştu.
LİDERLERE TAVSİYE
Parti genel başkanlarına evlerinde birbirlerini ziyaret etme tavsiyesinde bulunan Çiçek, "Birlikte yemek yeseler kıyamet mi kopar? Belli süreden beri Cumhurbaşkanı bile parti başkanlarını bir araya getiremiyor. Resepsiyonlara karşı tavırlar var. Kabahat kimdeyse kamuoyu değerlendirsin bunu" ifadelerini kullandı.
BİLGİ KİRLİLİĞİ
Son dönemedik birli kirliliğine dikkat çeken Meclis Başkanı Çiçek, şunları söyledi: "Buradan Türkiye kötü bir noktaya gelindi. Türkiye birçok alanda kirliliğin yaşandığı ülke haline geldi. Bilgi kirliliği yaşıyoruz. Buda stratejik önemi dolayısıyla bilerek isteyerek yapılıyor. Sorumluluk duyarak bilgi kirliliği yapılıyor. Onun için basın bu manada haberi doğru vermesi lazım. Haberi sen doğru yaz yorumu herkes kendisine göre yazsın. Ama haberin kendisi yanlış olunca yorumlarda yanlış oluyor."
HUKUKİ KİRLİLİK
Yargı kararlarına ilişkin tartışmaları da hatırlatan Cemil Çiçek, "İnsanları yönlendirmek o kadar kolaylaştı ki, doğru habercilik geçmişe nazaran daha önemli hale geldi. Bilgi kirliliği, ahlaki kirlilik, kim ne derse desin bu ülkede ciddi bir ahlaki kirlilikte var. Bunu görmemizde lazım. Bunların dışında bir kirlilik daha var. O da hukuki kirlilik. Yargı makamları hukuka uygun hareket etmek mecburiyetindedir. Türkiye'nin bu kirlilikten arınması gerekir" şeklinde konuştu.
SAYDAMLIK HEDEFİ...
Şeffaflığın önemine vurgu yapan Çiçek, "Daha evvelde söyledim tekrar söyleyeyim. Türkiye'nin 2023 hedefi var. Türkiye bu tarihte belli hedefleri yakalamayı planlıyor. Ekonomide, eğitimde, sağlıkta vs birçok konuda ciddi hedefler var. Ama bir hedef daha koymamız gerekiyor. Saydamlıkta da ilk ona giren ülke olmak zorundayız" dedi.
DAHA GÜÇLÜ OLURUZ
"Saydamlık konusunda ilk 50 içerisinde bir tek İslam ülkesi yok" diyen Çiçek, şöyle devam etti: "Bu düşündürücü bir husustur. Saydamlık konusunda bir ilerleme getirmemiz gerekiyor. Böyle yapalım ki içerdeki ve dışarıdaki tehlikelere karşı daha güçlü olalım."
TAPELERİN İMHASI
Çiçek, 4 eski Bakan hakkında kurulan Soruşturma Komisyonu'na delil olarak gönderilen konuşma tapelerinin imhası konusunda da bir bilgi kirliliği yaşandığına dikkat çekerek, “Tapelerin imhası konusunda kanun ne diyorsa o yapılacaktır" dedi.
İLK KEZ OLUYOR
Çiçek şöyle devam etti: "Maalesef kötü bir dönem. Çoğu şey ilk defa benim başıma geldi. Geçmişte de uygulaması olmayan bir çok şey yaşıyoruz. Yani bu şekilde tapeler nasıl imha edilir? Bunun uygulaması yok. Yargıtay'da bunun uygulaması olabilir. Neyi nasıl yapmışlar. Türkiye keşke bunları yaşamasaydı. Bu tartışmalar Türkiye'ye bir şey mi kazandırıyor? Yurtdışında imajımızı mı düzeltiyor. Şu yaptığımız işlere bakın. Keşke adım atmaları gerekenler bu adımları atsaydı da biz de bu sıkıntılara sokmasalardı."
HODRİ MEYDAN
Başkan Çiçek, CHP tarafından gündeme getirilen 1993 yılında yapılan göçmen konutlarında usulsüzlük yapıldı suçlamalarına da cevap verdi. Çiçek, "1993'te Bulgaristan'dan gelen 350 bin soydaşımız için yapılan göçmen konutlarını gündeme getiriyorlar. Buradan sizin aracılığınız ile sesleniyorum. Orada işlemi yapan ben değilim. Konutları yapan bu işleri yapan iki bakan var. Biri rahmetli biri de hayatta. Bu işin içine katmaya çalıştılar ama o zamanlar ben milletvekili bile değilim. Ben tekrar diyorum ki o konuyu araştırmak istiyorlarsa ilk imzayı ben veririm" diye konuştu.
ALi KIRAN BAŞ KESEN DEĞiLiM
Tapelerin imhasının durdurulması için kendisine dilekçe veren CHP'li komisyon üyelerine gönderme yapan Çiçek, "Kimse ceza muhakemesi hükmünü, kanunu dikkate almadan konuşamaz. Burada ciddi bir sıkıntı yaşıyoruz. En kolayı Meclis Başkanı'na yazı yazmak; 'Filanca konuda bir suç işlendi iddiası var. Meclis Başkanı gereğini yapsın.' iyi de kardeşim aynı işi sen de yapabilirsin. Sen git dilekçeni savcıya ver. Niye Meclis Başkanını bu işin içerisine katıyorsunuz ki. Meclis Başkanı Ali kıran, baş kesen değil ki. Onun bir görevi var. Kimse hukuka bakmıyor, kimse göreve bakmıyor" dedi.
BEN DE DİYORUM Kİ...
Çiçek şöyle devam etti: "Suç işlendiği konusu varsa, böyle bir iddian varsa bir sürü savcı var. Bana bu soruyu soranlar, gereğini yap diyenler kendileri de yapabilirler. Ama bunları kimse yapmıyor. Mayın tarlasına sürecek adam aranıyor. O zaman Meclis Başkanı akla geliyor. Ben de diyorum ki hukuk ortada. Soruşturma Komisyonu'nun aldığı kararlar kendilerine aittir. Doğru da yanlışta yaptıysa bunun her türlü sorumluluğu komisyondadır. ister tapesidir ister tıpasıdır, hukuki, ahlaki, vicdani sorumlulukları kendilerine aittir. hiçbir makam buna karışamaz."
ZAMANI GELİNCE...
Başkan "Hukuk adamları ne dediyse biz o yoldan giderek doğru işler yapmaya çalışıyoruz. Yani herkes farklı şeyler söylüyor siyasi değerlendirmeler yapıyor. Bizim de siyasi değerlendirmeler yapacağımız zamanlar gelecektir" dedi.
ERMENiLERE ÖZEL ÇALIŞTIK
2015'in sözde Ermeni Soykırımı iddialarının 100. yıldönümü olduğunu hatırlatan Çiçek, bu konuda yaptıkları karşı çalışma hakkında da bilgi verdi. "4 Temmuz 2011’den itibaren bir çalışma yaptık. Rapor haline getirip gerekli yerlere sunduk” diyen Çiçek, "Tespitlerimizin yanında önerilerimiz de var. Ermenilerin hedefi parlamentolardan karar çıkarmak. O zaman biz de bu parlamentolarla ilişkilerimizi geliştirmeliyiz" diye konuştu.
BELGE GETİR
"2005'te Meclisimizden aldığımız bir kararla dünya parlamentolarına da gönderdik. 1915 olayları tarihi bir olaydır. Bir kısım acılar yaşanmıştır. İki taraflı yaşandı. Çok taraflı yaşandı. Bugün bu acıları yaşayanlar bugün başka devletin vatandaşı. Dolayısıyla bu acıların gerçek yüzünü ortaya çıkarmak istiyorsak gelin tarihçilerden oluşan bir kurul oluşsun. Ermenistan'da yapılan protokoller onların Meclisinde onaylanmadı. Maraza çıkarmaları nedeni ile orada bir sorun var. Kimin elinde bir belge varsa ortaya koysun. Ne belge varsa getirsin dedik."
BİZ DE KARAR ALIRIZ
"Parlamentolar uluslararası bir ceza mahkemesi değil, bir yargılama yapamaz. Bu olayları parlamentolar karara bağlamaya çalışırsa o zaman ben de TBMM'de politikalarını beğenmediğim ülkeler hakkında kararlar alırım. TBMM'de, falanca ülkede sömürgecilik yapıldı, operasyonlar var diye kararlar alırım. Böyle bir şey olmaz. O zaman ne yaşandığına tarihçiler karar vermeli. Ellerinde o olay ile ilgili olarak ne belge varsa ortaya koymalı. "
VAHDET TAVSİYE EDİYORUZ AMA
Siyasetçilerin topluma örnek olması gerektiğinin altını çizen Çiçek, "Ben şudur budur demiyorum. Kimseyi suçlamıyorum. Ama sonuçtan bakarak diyorum ki; bu millete birlik ve beraberlik tavsiye ediyoruz. Vahdet tavsiye ediyoruz. Kavga dövüş yapmayın diyoruz. Bunun tersini yapıyoruz. Bunu yapınca da sözün anlamı kalmıyor" dedi.
Vahdet Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.