İslam Coğrafyasındaki Kanlı Örgütlerin Sebebi Bu Aile
Türkiye'de din stratejileri alanında ilk kez bir araştırma merkezi kuruldu. Geçtiğimiz yıl temeli atılan Teostrateji Araştırmaları Merkezi'nin başkanlığını 42 yıllık Alevi uzmanı İlahiyatçı Sosyolog Dr. Abdülkadir Sezgin yürütüyor. Diyanet'te görevli olduğu dönemde önemli çalışmalara imza atan Sezgin Teostrateji Araştırmaları Merkezi özelinde egemen güçlerin din stratejileri hakkında açıklamalarda bulundu.
BABA BUSH TEMELİNİ ATTI
Geçen yıl kurduğunuz Teostrateji Araştırmaları Merkezi, alanında ilk ve tek olsa gerek değil mi?
Evet. Türkiye'de şu an da bu alanda çalışma yapan bildiğimiz başka herhangi bir araştırma merkezi yok.
Neden ihtiyaç duydunuz?
İslam dünyasında birtakım gelişmeler görüyoruz. Bu gelişmelerin çoğu olumsuz gelişmeler. Dinin farklı mezhebinin veya tarikatının yahut farklı bir anlayışının farklı bölgelerde farklı uygulanışı, İslam dünyası içerisinde pek çok ihtilafa sebep oldu. Bunların içerisinde son geldiğimiz nokta IŞİD. El Nusra, El Kaide vb. birtakım örgütler var. “Bu örgütler niye çıkıyor? İslam dünyasında bu olumsuz gelişmeler olurken, niye başka yerlerde başka dinlerde böyle bir şey çıkmıyor da İslam dünyasından çıkıyor”dan hareket ederek din stratejileri üzerine araştırmalar yapmaya başladık.
Ne gibi sonuçlara ulaştınız?
Bu konudaki ilk faaliyetlerin Baba Bush ve Oğul Bush zamanında çıktığını görüyoruz.
Bu İslam dünyasındaki örgütlerin çıkışı mı?
ABD başkanıyken Baba George Bush'a diyorlar ki: "Artık dünya küçüldü. Sovyetler çöktü. Dünyanın tek yöneticisi siz kaldınız. Tanrı nasıl tek başına yönetiyorsa dünyayı siz yöneteceksiniz." Onun için de bir dünyayı yönetme stratejisi geliştiriyorlar. Daha sonra fark ediliyor ki bu pek doğru bir şey değil. Amerikan çıkarları dünyanın bütününde yok.
OĞUL BUSH GELİŞTİRDİ
Bu stratejiye en uygun olarak İslam dünyası mı görülüyor?
Evet. Amerika'nın kullanabileceği enerji, doğal kaynaklar ve diğer kullanılabilir kaynakların çoğunun İslam dünyasında oluşu sebebiyle, buna ilk önceleri din stratejileri adını verdikleri halde, daha sonra 'bu dinler stratejisi değil, sadece Müslümanlıkla uğraşmalıyız' diyorlar. Oğul Bush zamanında böyle bir gelişme kaydediliyor.
Baba Bush zamanında temeli atılıyor, Oğul Bush zamanında ise daha da geliştiriliyor?
Oğul Bush zamanında İslam stratejisine dönüşüyor. 'İslam dünyasında hangi anlayışı nerede nasıl kullanırsak, İslam dünyasındaki alacaklarımızı daha kolay alırız ve Müslümanları birbirine nasıl düşürürüz' gibi bir projenin adı.
Çalışmalarına ilişkin tespit ettiğiniz somut şeyler var mı?
Tabii. İşte Büyük Ortadoğu Projesi, buralardaki Amerikan işgalleri, petrollerin götürülmesi, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ile Amerikan ilişkilerindeki gelişmeler, İsrail'in konumu, bunların tamamı din stratejisi, teolojik strateji açısından değerlendirildiğinde meseleyi daha iyi görmek ve daha iyi anlamak mümkün oluyor.
USTALIK ESERLERİ IŞİD!
Bu stratejinin en büyük meyvesi terör örgütlerinin piyasaya sürülmesi mi?
Tabii. Şimdi bu noktada işsiz, fakir Filistinliler başta olmak üzere Afganistan, Pakistan gibi ya da Amerika'nın girip de dağıttığı Irak gibi birtakım yerlerde artık yoksullaşmış, muhtaç hale gelmiş, geçimini nasıl olursa olsun sağlamak zorunda kalan fukaranın bir bakıma az parayla çok iş yaptırılarak, ne olursa olsun ortaya çıkan birtakım kötü hareketlerin doğuşunun kuluçka makinesine dönüşüyor bu iş. Dolayısıyla da İslam dünyasında böylesi bir hareketi başarmışlar gibi görünüyorlar.
Peki IŞİD bunun neresinde? Yeni bir örgüt ve bugüne kadar eşine rastlanılmamış bir örgüt.
Ellerinde uçaksavarlardan başlayarak her türlü büyük silah var. Bunları kim veriyor, nereden alıyorlar? Birdenbire büyük bir coğrafyayı işgal ediyorlar, binlerce insanı öldürüyorlar. İşte 20 küsur Batılı ülke birleşmiş, havadan bombalıyorlar, baş edemiyorlar, karadan bir harekat yapmayı da düşünmüyorlar. Aman harekat böyle devam etsin, ölen-öldüren kalan sağlar bize yeter!
IŞİD, 'İslam stratejisi' doğrultusunda oluşturulan bir örgüt olabilir mi?
Gayet tabii. Bu örgütün kendi başına bu mali imkanlarına, bu silah imkanlarına, bu eğitim imkanlarına kavuşma imkanı yok. Dünyanın her yerinden buraya 'cihatçı' dedikleri gözü dönmüş katiller geliyor.
TÜRKİYE'YE 'İRTİCA' İHANETİ
Peki Amerika 90'lı yılların başında bu stratejiyi belirlerken, Türkiye'nin din stratejileri konusunda bu kadar geri durması bir eksiklik değil mi?
Bizde 80 ihtilaliyle başlayan bir süreç var. Peşinden gelen birtakım darbe girişimleri var. Türkiye'nin kendi içinde din kaynaklı birtakım icat edilmiş suni problemleri vardı. Başörtüsü problemi vardı, irtica problemi vardı... Bunları da birileri çıkartıyordu. Yoksa bu topraklarda ne başörtüsü problemi vardı, ne de irtica problemi vardı.
İSRAİL’İN YENİ HEDEFİ AZERİ YAHUDİLERİ
İsrail'in din stratejisi var mı?
Gayet tabii var. Yahudilik dünyada dindar sayısı az olan semavi dinlerden birisi. Niye az? Dinle ırkı bütünleştiren bir faaliyet haline gelmiş Yahudilik. Yani Yahudi ırkından olmayanları sadece reklam ve propaganda amaçlı kabul ediyorlar. Onun dışında kabul etmiyorlar. Çok zenginse, aktörse, aktristse onları Yahudiliğe kabul ediyorlar, reklam için kullanıyorlar. Bunun haricinde başkasını almadıkları için sayı artmıyor.
ÖĞRETMEN GÖNDERİYORLAR
Azerbaycan'da Musevi Türkler var. 70 yıl Marksizm içerisinde ateizm hayatı yaşamış bütün Azerbaycanlılar gibi oradaki Musevi Türkler de aynı durumda kalmışlar. Türkiye'den oraya giden din adamları bir takım faaliyetler yürüttüler. İranlıların faaliyetleri var. Herkes kendi cemaatine sahip çıkıyor. Museviler de oradaki Musevi Türklere öğretmen göndermeye başladılar.
ARALARINDAKİ TEMEL FARK
Arada bir fark var. Azerbaycan'daki Musevi Türkler Tevrat'ın metnine inanıyorlar. Sadece metni kabul ediyorlar. Onun 'Talmut' adlı tefsirini kabul etmiyorlar. Asıl problem de oradan başlıyor. Şimdi İsrailli öğretmenler, Azerbaycan'daki Musevi çocuklarına Talmut'u anlatıyor. Yani arada bir birliği sağlama, onları da Yahudi kültürü ve halkası içerisine almaya çalışıyorlar.
Erol Metin \ Vahdet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.