Op. Dr. Tamer Sazak

Op. Dr. Tamer Sazak

Safra Kesesi Taşı Ve Tedavisi

Safra Kesesi Taşı Ve Tedavisi

Bu hafta köşemde sizlerle konunun uzmanı olarak, Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Ahmet Alyanak’ın  safra kesesi taşı ve tedavisine yönelik yazısını paylaşmak istiyorum.

Safra kesesinin görevi, karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolamaktır. Genellikle açlık halinde safra kesesinde biriken safra, burada depolanır. Sindirim sırasında ise, safra kesesi kasılarak içindeki safrayı bağırsağa boşaltır ve böylelikle yağlı maddelerin emilimi gerçekleşir.

Günümüzde safra taşları sindirim sistemini etkileyen en yaygın rahatsızlıklardan biridir. Bu hastalığın sıklığı 50 yaşın altındaki kadınlarda %11-15, erkeklerde %3-11 olduğu, 60 yaş üstü kadınlarda ise bu oranın %50 ye, erkeklerde %15’ e çıktığı saptanmıştır. Erişkin nüfusun %10 ile %15’inde safra kesesi taşı bulunmaktadır.

7-020.jpg
 
Taş oluşumundaki risk faktörleri?

Safra kesesi taşı oluşumunda,  genetik özellikler, yaş ve cinsiyet gibi faktörler etkilidir.
Kadın olmak
60 yaş ve üzerinde olmak
Yüksek oranda yağ,  kolesterol içeren gıdalarla beslenmek
Hızlı ve aşırı kilo verme
Doğum kontrol hapları ve diğer hormon içerikli ilaçlar kullanmak
Şişmanlık
Ailede safra taşı olması

Belirtileri

Safra taşlarının neden olduğu belirtiler çok değişkendir. Bu yüzden safra taşları belirti veren ve vermeyen şeklinde ikiye ayrılır. Belirti veren taşlarda genelde yemekten 15- 60 dakika sonra başlayan şiddetli karın ağrısı, bulantı, kusma, bazen sağ üst kadran ağrısı ve onunla beraber sağ omuza ve sırta yayılan ağrı olur. Buradaki ağrı dakikalarca olabileceği gibi saatlerce de sürebilir. Bu ağrıya biliyer kolik yada safra koliği denir. Biliyer kolik, safra taşı hastalığı için karakteristiktir.

Bu hastalığa özgü olmayan ancak bu hastalıkta da var olabilen bazı semptomlar vardır. Bunlar genelde şiddetli hazımsızlık, şişkinlik, sağ üst kadran dışındaki ağrılardır.

Safra taşı komplikasyonları nelerdir?

Tıkanma sarılığı
Akut kolesistit
Kolanjit
Pankreatit
Kronik süreçte safra kesesi kanseri

Tanı

Safra kesesi taşlarının tanısı en basit olarak ultrasonografi ile konulabilir. Sabah aç olarak yapılmasında fayda vardır. Kanalda taş şüphesi varsa endoskopi (ERCP) veya EMAR kolanjiografi (MRCP) gerekebilir.        

Tedavi   

Safra taşı olan hastaların % 80’i safra taşı olduğunun farkında  değildir. Bir insanda safra taşı oluştuktan sonra taşın kendiliğinden erimesi ya da kaybolması mümkün değildir.
Belirti veren safra taşları ameliyat edilirken belirti vermeyenlere takip önerilir. Ancak bazı istisnai durumlar da safra taşının belirti vermesine bakmadan potansiyel tehlike yaratabileceğinden dolayı ameliyat önerilebilir. Örneğin;

-Hasta diyabetik ve aynı zamanda safra kesesinde taşı varsa,
-Bazı kan rahatsızlıkları var ve beraberinde safra taşı varsa,
-Hastalığın  belirtisi yok ancak milimetrik taşları var ve komplikasyon riski varsa bu hastalara ameliyat önerilmektedir.      

  Cerrahi tedavi de günümüzde altın standart kapalı yöntem olan laparoskopik kolesistektomidir. Kapalı yöntemde kesi ve iz yoktur. Karın duvarından açılan 3-4 adet delikten ameliyat yapılır. Hastanede daha az kalınır, günlük hayata erkenden dönülür (genellikle 3-7 gün). Ağrı daha azdır.  Bazı hallerde cerrah direkt açık cerrahiye karar verir veya ameliyat sırasında karşılaştığı durumlara göre açık cerrahiye geçebilir. Açık ameliyatta karında bir kesi vardır, ameliyat sonrası hastanede daha fazla kalmak gerekir, iyileşme süresi daha uzundur. Günlük hayata dönüş daha uzun zaman alır.
 
En çok sorulan sorulardan birisi ameliyat sonrası oluşabilecek sıkıntılardır. Bu sıkıntılar ameliyata bağlı olan sıkıntılar ve ameliyattan bağımsız olan sıkıntılar şeklinde sınıflandırılabilir.

 Ameliyata bağlı olan sıkıntılara ameliyat komplikasyonları denir. Bu komplikasyonlar; Yara yeri iltihabı, zatürre gibi akciğer rahatsızlıkları, idrar yolu iltihabı, damar iltihabı, kalp krizi ve safra yolu yaralanmalarıdır. Bunlardan en önemlisi safra yolu yaralanmasıdır. Bu durumda ameliyattan sonra sarılık veya yaradan safra gelir.

Ameliyattan bağımsız olan şikayetler ise  genelde ameliyat öncesinde de var olan ve safra taşı belirtileriyle karıştırılan dispeptik dediğimiz şikayetlerdir.

Safra taşlarının oluşumu önlenebilir mi?

Bitkisel diyetle safra taşlarının oluşması azaltılabilir. Yağlı gıda tüketimi en aza indirilmelidir. Zeytinyağı, her türlü sebze, meyve ve balıkla beslenme alışkanlığı safra taşlarının oluşumunu ciddi olarak azaltacaktır. Yemek aralarının uzun olması safra kesesinde şişmeye ve ağrıya neden olacağı düşünüldüğünden sık sık azar azar beslenme önerilmektedir.  
        
Haftaya buluşmak üzere sağlıkta kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Op. Dr. Tamer Sazak Arşivi