Yine Alay Konusu Edecekler

Yine Alay Konusu Edecekler
1.Dünya Savaşı’na katılan, düşman uçağı düşüren ilk Türk pilotu olan Vecihi Hürkuş’un Türk havacılığı için yaptıkları ortadayken sinemacılar tarafından sürekli alay konusu edilerek komedi filmlerinde kullanılması tepki çekiyor.

1’inci Dünya Savaşı’na katılan Hürkuş, yaralanınca pilot eğitimi almış ve doğu cephesinde bir Rus uçağını düşürerek uçak düşüren ilk pilotumuz olmuştu. Sonra Ruslara esir düşen Hürkuş zehirli yılanlarıyla ünlü Nargin adasından yüzerek kaçmış ve tekrar ülkeye dönerek savaş pilotu olarak hizmete devam etmişti. 

Bu sırada bir uçak tasarımı da yapan Hürkuş Kurtuluş Savaşı’na da pilot olarak katılmış ve bir de Yunan uçağı düşürmüştü. Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan pilot. İzmir (Gaziemir - Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi. 

vecihi-hurkus.jpg

Vecihi Bey'e kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmişti. Ayrıca TBMM tarafından üç kez Takdirname verilmişti. Üç takdirname verilen tek kişi.

Savaştan sonra İzmir'de yeni tayyarecileri eğitmeye başlar. Edirne'ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılığı uçağa "VECİHİ" adı verilince, uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. 1923'te ganimet olarak Yunanlardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder. 28 Ocak 1925'de "VECİHİ K-VI"adını verdiği uçağını uçurur. 

O dönemde Türkiye’de uçaklara teknik onay verecek bir  kurum yoktur. Heyet Başkanı “Bizim yetkimiz yok. Sen bunu izinsiz uçur ki bahanemiz kalmasın” der. ‘Tayyareci’ Vecihi Bey bunun üzerine 28 Ocak 1925’te İzmir’den uçağını havalandırır, uçuşunu gerçekleştirir ve yere konar. O dönemki avcı uçaklarının hızı saatte 200-220 km’dir. K-VI saatte 207 km yapmaktadır. 

Vecihi Bey bu başarısının ödülünü kendisine uçma telkini yapan Albay Muzaffer Ergüder tarafından ‘izinsiz uçuş yaptığı için cezalandırılarak‘ öder. Uçağına devlet tarafından el konur (ve hiçbir zaman iade edilmez). Bunun üzerine Hava Kuvvetleri’nden istifa eder. Ankara’ya giderek Türk Tayyare Cemiyeti’nin (bugünkü Türk Hava Kurumu) kurucu ekibine katılır.

1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı VECİHİ XIV'ü inşa etti. İlk uçuşunu 27 Eylül 1930'da Kadıköy Fikirtepe'de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmıştır. Bu uçuştan sonra VECİHİ XIV ile önce Yeşilköy'e, sonra Ankara'ya uçmuştur. Daha sonra uçağı sökerek gittiği Çekoslovakya’dan ülkemize uçakla uçarak dönmüştür. 

Vecihi Hürkuş, 1931 yılında, TTaC (Türk Tayyare Cemiyeti) yararına iki Türkiye turu yapmış ve 1932'de Vecihi Sivil Tayyare Mektebi isimli ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu açmıştır. Okulda ilk Türk kadın pilotu olan Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirmiştir. 

İstanbul Kalamış-Kadıköy'de Türkiye'nin ilk sivil uçağı VECİHİ XIV, ilk eğitim ve spor uçağı VECİHİ XV, 160 beygirlik Mercedes uçak motorlu deniz kızağı VECİHİ SK-X üretilmiştir. Nuri Demirağ, bir tayyare yapımı için 5000 TL vermiş, böylece 1933'te Vecihi Hürkuş tarafından NURİ BEY adı verilen VECİHİ XVI kabin uçağı yapılmıştır. 

1937 yılında Türk Hava Kurumu, Hürkuş'u mühendislik eğitimi alması için, Almanya'daki mühendislik okula gönderdi. 1939 yılında mezun olarak ülkesine dönen Vecihi Hürkuş'a iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühendisi ruhsatı verilmedi.

1938 yılında Mustafa Kemal Atatürk ölmüş ve ülkenin havacılıkta attığı adımlar “bunlar bizim neyimize” diye kendi içimizden engellenmişti. Nuri Demirağ’a mühendis diploması verilmemesinin sebebi de buydu. Yine aynı şekilde Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasında üretilen uçaklar için verilen siparişler iptal edilmiş ve akla ziyan gerekçelerle yurtdışına uçak satması da engellenmişti.

Hürkuş yine de yılmamış ve 1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları'nı kurmuştur. Ancak; kazalar, kaçırılmalar ve sabotajlar gibi sebeplerle şirket uçuştan men edilmişti.

Uzun yıllar boyunca havacılık adına direnen Hürkuş ne yazık ki 1969 yılında vefat etmiş ve Türkiye’nin havacılık serüveni Özal döneminde atılan TAI adımına kadar mezara gömülmüştü.

vecihi.jpg

GÜLEN GÖZLER FİLMİ

Vecihi Hürkuş ise bunca kahramanlığına karşı Gülen Gözler filminde çürük çarık bir uçağın çılgın pilotu olarak resmedilmişti. 

Şimdiler de ise Atalay Demirci’nin ilk filminde yine bir Vecihi üzerinden Hürkuş’u anımsatan bir başka komedi filmi çekilmek üzere. 

Habervaktim olarak soruyoruz: 

Ne istiyorsunuz bu insanlardan? İstediğiniz kafasını kuma gömmüş her şeyi dışardan alan güdümlü bir Türkiye’mi?

İhk/Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
17 Yorum