Çocuklar Değil Teröristler Yargılansın

Temmuz ayında İsrail elçiliği önünde Gazze’ye destek eylemi yapan 3 çocuk için savcılık tarafından başlatılan soruştura sonrası açılan davada ilk duruşma dün gerçekleştirildi… Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde eylem yapan duyarlı Müslümanlar, hem iktidara seslendi, hem de İsrail’i bir kez daha lanetledi…

Mavi Marmara Davası sonrası İsrailli katil komutanlar için çıkarılan Kırmızı Bülten’in Dışişleri Bakanlığı tarafından rafa kaldırılmasından sonra bu sefer de Temmuz ayında Gazze’ye saldırı düzenleyen İsrail’i Ankara’da Elçilik Konutu önünde protesto edenler mahkeme önüne çıkarılmaya başlandı. Savcılık tarafından eylemlere katılan 3 çocuk hakkında başlatılan soruşturma sonrası 2’inci Çocuk Mahkemesi’ndeki dava dün başladı.  İlk duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde toplanan Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ile duyarlı Müslümanlar yaşananları hem kınadı hem de İsrail’i bir kez daha protesto etti. Ellerindeki pankartlarla İsrail’i lanetleyen grup, ‘Katil İsrail, işbirlikçi ABD, Siyonist askerler hesap verecek, Siyonist elçilik kapatılsın’ şeklinde sloganlar da attı. Eylemde grup adına açıklamalarda bulunan Zeynel  Abidin Özkan, Mavi Marmara Davası sonrası Kırmızı Bülten’i İnterpol’e göndermeyen Dışişleri’ni kınadıklarını, Mavi Marmara saldırısına karışan hem Türk hem İsrail vatandaşı olan askerlerin isimlerinin tespitinde yaşananları hem de son yaşanan olaydan dolayı iktidarı eleştirdi.

Çocukları Bırakın Katillere Bakın

Özkan, yaz aylarında İsrail’in Gazze’ye uyguladığı 51 günlük ambargo sırasında İsrail elçilik binası önünde toplanan başta milletvekilleri olmak üzere binlerce kişinin protestolarda bulunduğunu ancak bunların içinde yaşları 16-17 arasında değişen 3 çocuğa yönelik dava açılmasını eleştirerek, “Mavi Marmara’da 10 vatandaşımızı şehit edenler arasında Türkçe konuşan ve Türkiye’den giden askerlerin olduğu bilgisi kesin iken bu isimlerin tespit edilip mahkeme önüne çıkarılmasına ilişkin başvurularda halen bir aşama kat edilmemiştir. Ayrıca davada İsrail’li yetkililer için verilen Kırmızı Bülten için hala bir adım atılmamıştır. Ancak yapılan eylemlerde elçilik önünde kınamaya katılanlar hakkında birçok soruşturma başlatılması ve bazılarının komik suçlamalar yöneltilmesi utanç vericidir” dedi.  Bu tür davaların yıldırmaya yönelik girişimler olarak algıladıkların aktaran Özkan, “Açılan bu davalar, inancımızda azmi ve kararlılığımızı artıracaktır” diye konuştu.

Memur-Sen Davaya Müdahil Oldu

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanvekili Latif Terzi ise yaptığı kısa konuşmada, İsrail’i kınadıklarını söyleyerek, Memur-Sen Konfederasyonu adına davaya müdahil olduklarının altını çizdi. Terzi, “Hunharca saldırılarda bulunan korsan devlete karşı 2 yıl boyunca Mavi Marmara için dava açacak savcılar aranmıştı. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin yanına kar kalmaması için başlatılan davada gelinen nokta ortada. Bunları protesto edenler için alelalece siz nasıl olurda İsrail takımını protesto edersiniz diyerek bile davalar açıldı. Güya gösteriş yürüşüne muhalefet gerekçe gösteriliyor. Bunları kınıyoruz, böyle davalar olmaz” diye eleştirerek, konfederasyon olarak davaya müdahil olacaklarını söyledi.

Bir Uyarı Da Eylem Sırasında Geldi

Yapılan açıklamalar sonrası ellerindeki hoparlörler ile marşlar çalan gençlere de polis uyarısı geldi. Bayan bir güvenlik yetkilisi, gençlere ‘sesi kısın, başsavcı kızacak’ diyerek gençleri uyardı. Ancak sesi kısmayan gençlerin yanına bir dakika sonra tekrar gelen yetkili bu sefer daha sert bir ifade ile ‘kapatın’ dedi.  Eyleme IHH Ankara başta olmak üzere Eğitim-Bir-Sen, Sağlık-Sen ve Mazlumder üyeleri de destek verdi.

Milli Gazete