Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Da­ha Alı­na­cak Çok Yo­lu­muz Var

Da­ha Alı­na­cak Çok Yo­lu­muz Var

Dün bir­bi­ri ar­dı­na ola­ğa­nüs­tü olay­lar ya­şan­dı. Sa­at 10.30 su­la­rın­da elek­trik­ler ke­sil­di ön­ce.

Her za­man­ki gi­bi kı­sa sü­re­li bir ke­sin­ti­dir di­ye dü­şü­nül­dü il­kin.

An­cak öy­le de­ğil­di.

Yur­dun de­ği­şik il­le­rin­den ay­nı ha­ber­ler ge­li­yor­du. 

O sa­at­ler­de, AK Par­ti­’nin Grup Top­lan­tı­sı­’nı ta­kip et­mek için TBMM’­dey­dik.

AK Par­ti li­de­ri Baş­ba­kan Da­vu­toğ­lu, par­ti­si­nin 24. dö­nem son Mec­lis Grup Top­lan­tı­sı­’n­da ko­nu­şa­cak­tı.

Sa­lon yi­ne ka­la­ba­lık­tı. 

17-25 Ara­lık olay­la­rı­nın ar­dın­dan Eko­no­mi Ba­kan­lı­ğı gö­re­vin­den is­ti­fa eden ve uzun bir sü­re­dir or­ta­lık­ta gö­rün­me­yen Za­fer Çağ­la­yan bi­le gel­miş­ti.

Sa­lo­na gir­me­siy­le göz­ler bi­ran­da ona çev­ril­di.

Özel­lik­le sa­at ola­yı epey yıp­rat­tı Çağ­la­ya­n’­ı.

Git­ti­ği her yer­de kar­şı­sı­na çık­tı­ğın­dan, göz­le­rin ken­di­si­ne çev­ril­me­sin­den ra­hat­sız ol­muş bir ha­li var­dı san­ki.

Gi­rer gir­mez he­men ka­pı eşi­ğin­de­ki kol­tu­ğa otur­du. 

***

Mec­lis çı­kı­şı elek­trik ke­sin­ti­si­nin va­ha­me­ti­ni da­ha iyi an­la­dık.

Sa­de­ce Baş­ken­t’­te de­ğil, tüm ül­ke ge­ne­lin­de so­run var­dı.   

Tra­fik ışık­la­rı bi­le yan­mı­yor­du Baş­kent cad­de­le­rin­de.

Sü­rü­cü­ler ken­di ini­si­ya­tif­le­ri ile du­ru­yor ve­ya iler­li­yor­lar­dı.

Bir kö­şe­sin­de TBMM, bir kö­şe­sin­de Ge­nel­kur­may, bir kö­şe­sin­de İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı, di­ğer kö­şe­sin­de ise Kuv­vet Ko­mu­tan­lı­ğı olan gö­bek­te tra­fik ade­ta ki­lit­len­miş­ti.

Ora­ya bir tra­fik po­li­si di­kil­miş ol­sa, akış sağ­la­na­bi­lir­di la­kin gö­re­me­dim.

Baş­kent su ke­sin­ti­le­ri ne­de­niy­le sı­kın­tı­lı gün­ler ya­şı­yor­du za­ten. 

Elek­trik ke­sin­ti­si üs­tü­ne tuz bi­ber ol­du!

Ke­sin­ti tra­fi­ğin ya­nı sı­ra ka­mu ku­rum­la­rı­nı da felç et­ti.

Va­tan­daş­lar ka­mu­da res­mi iş­lem­le­ri­ni ger­çek­leş­ti­re­me­di.

Özel­lik­le ki­mi öde­me­ler­de dün son gün ol­ma­sı va­tan­da­şı bü­yük sı­kın­tı­ya sok­tu. 

Sağ­lık ve eği­tim hiz­met­le­ri ak­sa­dı; ki­mi fab­ri­ka­lar­da çark­lar dur­du. 

Ül­ke ge­ne­lin­de ba­zı il­ler­de ye­rel ga­ze­te­ler ke­sin­ti ne­de­niy­le bas­kı­ya gi­re­me­di. 

Ener­ji Ba­ka­nı Yıl­dız Slo­vak­ya­’da yap­tı­ğı açık­la­ma­da, İs­tan­bu­l’­da bir­çok il­çe­ye elek­trik ve­ril­di­ği­ni söy­le­di an­cak ger­çek öy­le de­ğil­di. 

An­ka­ra­’da kriz ma­sa­la­rı vs. oluş­tu­rul­muş­sa da, uzun bir sü­re so­ru­nun çö­zü­le­me­me­si ve “a­rı­za­”nın ne­de­ni ko­nu­sun­da net bir açık­la­ma ya­pı­la­ma­ma­sı bi­ze şu­nu gös­ter­di:

“Da­ha alı­na­cak çok yo­lu­muz var.”

***

Biz elek­trik ke­sin­ti­si­nin ne­den­le­ri ve so­ru­nun ne za­man çö­zü­le­bi­le­ce­ği ko­nu­sun­da bil­gi top­la­ma­ya ça­lı­şır­ken, 

İs­tan­bu­l’­un gö­be­ğin­de bü­yük bir skan­dal ya­şa­nı­yor­du.

DHKP-C’­li bir grup te­rö­rist, Çağ­la­yan Ad­li­ye­si­’n­de dev­le­tin Sav­cı­sı­nı oda­sın­da re­hin al­mış­tı.

Ka­fa­sı­na si­lah da­ya­yıp, fo­toğ­ra­fı­nı çek­miş­ler ve bu­nu sos­yal med­ya he­sap­la­rın­dan pay­laş­mış­lar­dı.

Bir ta­kım is­tek­ler­de bu­lu­nu­yor­lar­dı. 

Ma­lum fo­toğ­raf ka­re­si kar­şı­sın­da dev­le­tim adı­na üzül­düm.

2003’te Ku­zey Ira­k’­ta Meh­met­çi­ğin ba­şı­na Ame­ri­kan as­ker­le­rin­ce çu­val ge­çi­ril­me­si ola­yı­nı ha­tır­lat­tı ba­na.

Fark­sız­dı­…

***

Si­irt Üni­ver­si­te­si­’n­de PKK/HDP sem­pa­ti­zan­la­rı­nın Hü­da-Pa­r’­lı öğ­ren­ci­le­re sal­dır­ma­sı ola­yı­na hiç gir­mi­yo­rum. Üni­ver­si­te­ler­de bu tür olay­la­rı ka­nık­sa­dık ar­tık ne de ol­sa! 

***

Ve bir ha­ber da­ha: 

Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­’nin “hak­la­rı­nın ih­lal edil­di­ği­” yö­nün­de ver­di­ği ka­ra­rın ar­dın­dan ye­ni­den gö­rü­len “Bal­yoz Pla­nı­“ da­va­sın­da, yük­le­nen su­çu iş­le­dik­le­ri sa­bit ol­ma­dı­ğın­dan tüm sa­nık­la­rın be­ra­ati­ne ka­rar ve­ril­di.

Da­ha dün ne­ler ya­zıp çi­zi­yor­duk bu Bal­yoz­cu­lar için.

Bu­gün ise ade­ta se­vinç çığ­lık­la­rı ata­ca­ğız emi­nim ki!

Ya dün yan­lış­tay­dık, ya da bu­gün.

Bu­nun baş­ka açık­la­ma­sı ola­bi­lir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi