'Ermeni Diasporasını Tatmin Emek Mümkün Değil'

'Ermeni Diasporasını Tatmin Emek Mümkün Değil'
Başbakan Ahmet Davutoğlu canlı yayında gündeme ilişkin çok çarpıcı açıklamalar yaptı.

Ahmet Davutoğlu, Kanal 24'teki canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Başbakan Davutoğlu,1915 olaylarıyla ilgili yayınladığı taziye mesajının sorulması üzerine her zaman vurguladığı hususun adil hafıza olduğunu belirtti.

Türkiye'nin yaklaşımını şöyle açıkladı: 

"Acıları tek taraflı ve bir perspektiften yorumlayan bir yaklaşım değil, bütün acıları paylaşabilmek. Bu konuda da karşılıklı olarak acımızı paylaşmak üzerinden birbirimizi anlamaya ve geleceği inşa etmeye dayalı bir yaklaşım sergiliyoruz. Yani tarihi doğru anlayalım bugünkü siyasete barışçıl bir şekilde yansıtalım ve geleceği birlikte inşa edelim. Türkiye'nin resmi yaklaşımı bu."

"Bir öfke dili oluşturuluyor"

Türkler ve Ermenilerin tarihinin sadece 1915'ten ibaret olmadığını belirten Davutoğlu, "Geçen sene İngilizce bir makale yayınladım, şu anda da bir kitap çalışmam var, Osmanlı tarihinin nasıl yorumlanacağı üzerine. Bizim hedefimiz bu. Buna karşılık karşı tarafta onlarca yıldır sürdürülen, nesilden nesile aktarılarak bir şekilde tarihin tek boyutlu bir anlatımıyla bir öfke dili oluşturuluyor. Bu öfke dilinin bir sektörü oluşmuş durumda" diye konuştu.

"Diasporayı tatmin etmek mümkün değil"

"Diasporayı tatmin etmek mümkün değil" diyen Davutoğlu, Diaspora ile Amerika'ya her gittiğinde görüştüğünü belirtti. 

Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Diaspora ile görüşmeler gerçekleştirdiğini anlatan Davutoğlu,  son New York ziyaretinde de görüşmede bulunduklarını belirtti. İlk görüşmesinin Los Angeles'ta uzun bir görüşme gerçekleştirdiğini kaydeden Davutoğlu, görüşmelere ilişkin şöyle konuştu: 

"Biz çok rahat konuşabiliyoruz, karşı tarafta bu rahatlık yok. Benimle konuşanlar genellikle 'aman basın duymasın' diyor. Duydukları zaman da aşırı kanattan bir Ermeni aydın şöyle bir yazı yazdı: 'Eğer Türk Dışişleri Bakanı Amerika'da saatlerini Ermeni Diasporası'na ayırıyorsa burada bir tuzak var demektir. Kimse böyle bir tuzağa gelmemeli.'"

"Konuşursanız tuzak, taziye yayınlarsanız yetmez ne yapmamız isteniyor"

Bu tür yorumlara tepki gösteren Davutoğlu, "Konuşursanız tuzak, taziye yayınlarsanız yetmez, mesafe koyarsanız zaten Türkler açık görüşlü değil, peki ne yapmamız isteniyor. Acıları paylaşalım diyorsunuz, hayır sizin acılarınız unutulsun bizim acıları anlayın, bizim acılar için özür dileyin. Gelin konuşalım, önce siz soykırımı kabul edin sonra konuşuruz. Böyle bir anlayışla yol almak mümkün değil" diye konuştu. 

"Ermeniler bu toprakların asli çocuklarıdır"

Ermeni vatandaşların Türkiye'de pek çok görevde bulunduğunda dikkati çeken Davutoğlu, Etyen Mahçupyan ve Markar Esayan'ı örnek göstererek şöyle konuştu: 

"Ermeni olması hasebiyle değil, saygı duyduğum bir entellektüel olduğu için Etyen Mahçupyan danışmanım. Yaşı dolduğu için emekliye ayrıldı her zaman görüşür ve konuşuruz. Şimdi de Başbakanlık'ta görev alması hem birikimi hem de Ermenilerin de devlet yapılanması için yer alabileceği anlamında bir güzel örnek. Şimdi Markar Esayan milletvekili adayımız. Cumhuriyet tarihinde belki ilk defa. Biz aday göstereceğimiz ortaya çıkınca CHP de gösterdi. Normalleşme budur. Ermeniler bu toprakların asli çocuklarıdır."

ERMENİSTAN NEDEN FAKİR BİR ÜLKE?
 
Hiçbir şey insani dokunuştan daha önemli değil. Kendinizle barışıksanız hatalarınızı da görürsünüz kendisiyle barışık olmayanlar başkaları ile de barışamazlar. Ermeni Diasporasının hedefi ise intikam almak.
 
Diaspora gerçekten güçlü bir yapı ama neden Ermenistan fakir bir ülke? Çünkü Ermeni dioasporası başarılı bir Ermenistan'ı istemez başarısızlığın sebebi olarak hep 100 yıl öncesini gösterirler.
 
BİR EL ESED'İN YAŞAMASINI İSTİYOR
 

Bugün Suriye'de bir tehcir olayları yaşanıyor. Suriye rejimi Müslümanları katlettiği için yaptıkları göz ardı ediliyor. Başka bir yönetim olsaydı yerine bu kadar kalamazdı. Yarın başımıza bir şey gelirse hepimiz bu coğrafyada birbirmizin yüzüne bakacağız.
 
Esed'in da ailesinin de İsrail'e hiç bir zaman zararı olmadı. Bir el azınlık Esed rejiminin Suriye'de yaşamasını istiyor.
 
Mısır'da Tahrir olayları çıktı, Türkiye'de Gezi olayları başladı. Öyle bir algı oluşturuldu ki, "bu ülkelerde demokrasi olmaz" denildi. Türkiye'nin başarısının müslüman dünyasına örnek teşkil etmesini engellemek istediler. Türkiye'de demokrasi yoksa, örnek alınacak bir durum da yok demektir çünkü.
 
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ 
Bizim hiçbir beyannamemizde reaksiyonel bir tavır görmezsiniz. Biz kendimizin ne olduğunu açıklarız. Başkalarının söylediği değil bizi ilgilendiren tek şey zihnimizdeki Türkiye'yi inşa etmek. 
 
8 Haziran sabahı kimse meşruiyet tartışması yapmasın. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.
 
YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA 20 MİLYON İNSAN VARDI
 Herkesin hayatını olum yönde değiştirdi AK Parti. Biz devraldığımızda 20 milyon insan Türkiye'de yoksulluk sınırının altındaydı. Kılıçdaroğlu'nun genel sekreterlik yaptığı partinin elinden aldık biz bu ülkeyi Bahçeli'nin elinden aldık.
 
2017'DE BÜTÇE FAZLASI VERECEĞİZ
Biz iş başına geldiğimizde bütçe açığının oranı yüzde 10.8'di şimdi ise yüzde 0.7'dir. Dünyanın en güvenilir ülkelerinden biriyiz bu konuda da. Şimdi ise 2017'de bütçe fazlası vereceğiz bizim iddiamız bu.
 
KILIÇDAROĞLU RESMEN 2002 TÜRKİYE'SİNİ VAAT EDİYOR
 150 milyar ne demek; yüzde 10 bütçe açığıdır. İşte tam da 2002'deki Türkiye'dir bu Kılıçdaroğlu vaatleri ile bunu diyor. Asgari ücreti açık arttırmaya çıkardılar. 
Bazı köşe yazarları, biz çalışan kadınlarımıza bir yardım sağladığımızda, esnaflarımıza kredi kolaylığı sağladığımızda, "hükümet popülist bir politika yapıyor" diyorlardı. Aynı medya çevreleri, Kılıçdaroğlu'nun vaatlerine "halka dokunan vaatler" diyorlar. Aynı vaatleri biz yapsaydık, "irrasyonel politikalar, popülizm, halkı aldatmak" diyeceklerdi. 
 
HDP ÇİFT KİMLİKLİ SİYASET UYGULUYOR 
Şimdi aslında can alıcı nokta çift kimlikli siyaset. HDP hem demokrasinin kılıcı gibi dağdaki bir takım eşkıya ile baskı uygulayacaksın hem de hiç bir şey yokmuş gibi davranacaksın. HDP bunu yapıyor.
 
AĞRI OLAYI BİR DAHA TEKRAR EDERSE... 
Ağrı'daki olay bir daha tekrar edilirse aynı şekilde hareket ederiz. Ben Genelkurmay Başkanımız ile her konuda görüştüm. Bu ülkede bir siyaset yapacaklarsa şunu bilsinler ki bizim askerimiz her zaman güvenliği sağlar kimseye hesap vermez. Biz bu ülkeyi başıboş bulmadık.
 
HDP'NİN PARALEL İLE İLİŞKİSİ VAR 
Çorap söküğü gibi bu yapının ne kadar vahim bir yapı oluşturduğu çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu yapıyla ilgili kişilerin nerede kimlerle temas içerisinde olduklarını çok iyi görüyoruz. Bugün HDP'nin yıkıcı siyasetiyle paralel yapının ilişki var.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum