İsrail Arafat’ı nasıl zehirledi?

İsrail Arafat’ı nasıl zehirledi?
Muhammed Abdurrahman Abdurrauf Arafat el-Kudva el-Hüseyni. Kod adı Ebu Ammar. 1929’da Kahire’de dünyaya geldi. 11 Kasım 2004 yılında yakalandığı şüpheli bir hastalık nedeniyle Fransa’daki askeri bir hastanede vefat etti.

DÜNDEN BUGÜNE FİLİSTİN DRAMINI FOTOĞRAFLARLA GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

HERKESİN ÜZERİNDE İTTİFAK HALİNDE OLDUĞU BİR LİDER

Yaser Arafat, hiç kuşkusuz, Filistin denilince bugün akla gelen ilk isim. Bugün birbirlerine karşı iktidar mücadelesi veren HAMAS ve El Fetih’in de, İslami Cihad’ın da, babasının kucağında İsrail kurşunlarıyla şehit düşen küçük Muhammed Durra’nın da, İsrail tanklarına taşlarla meydan okuyan 9 yaşındaki Şehit General Nafis’in de, Mahmud Abbas’ın da, Halid Meşal’ın da lideriydi Arafat. 

FİLİSTİN KURTULUŞ ÖRGÜTÜNÜN LİDERİ
Filistin’le özdeşleşmiş efsanevi lider Yaser Arafat, dört yıl önce bugün Paris’teki bir askeri hastanede, hastalığı açıklanmamış nedenlerle hayatını kaybetti. O Filistin’in gözü, kulağı, ifadesi, ruhuydu. 1958 yılında kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail’e karşı olan silahlı mücadeleye katıldı ve 1963’te Yahya Hammuda’nın çekilmesinden sonra örgütün lideri oldu.  

BM’DEKİ KONUŞMASIYLA FİLİSTİN’İ DUYURDU
İsrail’in sayısız suikast girişiminden kurtulan Arafat, 1988 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi konuşmayla, davasını tüm dünyaya duyurarak, halklar nezdinde Filistin’e karşı bir sempati oluşturdu. Filistin artık, İsrail ya da Arapların değil, tüm dünyanın sorunuydu. Barış isteyen bir dünyanın, çözemezse barış bulamayacağı bir sorundu. 

TUNUS’A SÜRGÜN…
1970’lerin başında Ürdün’den çıkarılan Arafat, Lübnan’a geçti ve mücadelesini buradan devam ettirdi. İsrail’in 1978-82 yıllarında İsrail tarafından işgaline karşı koyan Arafat, bu dönemde Arap ülkelerinin yardımıyla Tunus’a gönderildi. Burada kısa bir süre kaldıktan sonra tekrar Lübnan’a dönen Arafat, bir kez daha sınır dışı edildi ve örgütün merkezini Tunus’a taşıdı. 

NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ…
1987’deki Birinci İntifada’dan sonra 1988’de bağımsız Filistin devletini ilan eden Arafat, İsrail ile müzakerelere başladı ve İslami ve sol gruplar tarafından şiddetli eleştirilere muhatap kaldı. 1991 yılında Madrid Konferansı, 1993 Oslo Anlaşması ve 2000’deki Camp David Zirvesi’nde İsrail ile müzakereleri yürüttü. Bu müzakereler sonucunda yapılan anlaşmalar tam olarak hayata geçirilemedi ancak, Arafat barış müzakereleri nedeniyle İsrail’in bir suikastte öldürülen Başbakanı İzak Rabin ile birlikte 1994’te Nobel Barış Ödülü aldı.  

RAMALLAH’TAN İKİ YIL BOYUNCA ÇIKARILMADI
İsrail ile girdiği barış görüşmelerinin her defasında bu ülke tarafından ihlal edilmesi üzerine, sonuç alamayacağını gören Arafat, 2000 yılındaki İkinci İntifada hareketini destekledi ve hayatının sonuna kadar İsrail’in hedefi oldu. 

2004 yılına kadar iki yıl boyunca İsrail tarafından Ramallah’taki karargahından dışarı çıkılmasına izin verilmeyen Yaser Arafat, durumunun ağırlaşması üzerine Paris’te bir askeri hastaneye sevk edildi ancak buradaki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Arafat’ın doktoru Eşref el-Kürdi ile İsrailli bir doktor, Arafat’ın, yemeğine katılan bir zehirli maddeden öldüğünü iddia etti.

YEMEĞİNE ZEHİR KATILDI
Filistin, bugün liderinin 4. vefat yıldönümünde hala işgal altında ve işgalin yanı sıra iç siyasi kavgalarla meşgul. Yanlışları ve doğrularıyla Filistin halkının gönlünde taht kurmuş Yaser Arafat’a habervaktim olarak bizler de Allah’tan rahmet dilerken, onun en çok görmek istediği bağımsız Filistin için dua ediyoruz. 

habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.