Mimar Sinan'da Skandal Sempozyum
Sempozyumun sunumunda Kürtler, Kızılderili ve Aborijinler’le kıyaslandı, Gezi Parkı anarşizmi “özgürleşme aracı”, tesettür ise “gerici pratik” olarak nitelendiriyor.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi garip bir sempozyuma ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Daha önce Deniz Gezmiş heykeli dikilmeye çalışılmasıyla, PKK’ya taziye verdirilmesiyle, DHKP-C’ye oda tahsis edilmesiyle gündeme gelen MSGSÜ’de şimdi de bizzat ülkenin Cumhurbaşkanı olan Erdoğan tarafından “teröre hizmet ettiği” açıklanan Alman Friedrich Ebert Vakfı ile birlikte skandal bir sempozyumun hazırlığı yapılıyor. Yahudi etnolog Claude Levi Strauss’un bir sözüyle duyurulan “Küresel Kapitalizm Karşısında Yerel Kültür ve Halklar: Dünya Küçülürken Büyüyen Sorunlar” isimli uluslararası Sempozyum 21-22 Mayıs tarihlerinde MSGSÜ Fındıklı Merkez Kampüs’te yapılacak.

‘ASİMİLASYONCU’ İFTİRASI!
Sempozyum’un sunum metnindeki ifade ve tanımlamalar birçok şeyi açıklamaya yetiyor. “Bugün yerli halklar ve kültürler, izolasyon (kendilerine ayrılmış dar bölgelerde-Samiler, Kürtler, Kızılderililer, Aborijinler vd.) ile kültürel jenosit arasında sıkıştırılmış durumda” denilen metin, Batılıların kıyımlarına milletimizin de ortak edilmeye çalışılacağı yorumlarını beraberinde getiriyor.
GEZİ ÖZGÜRLEŞME ARACI!
Sunumda, Gezi provokasyonu ve vandalizminin, bir ‘özgürleşme aracı’ olarak lanse edilmesi ise şaşırtıcı bulunmadı. Sunum metninde; “Artan iletişim ve etkileşim kanalları, Gezi, Tahrir, Indignados, OWS [Occupy Wall Street] gibi birçok yeni isyan hareketlerinin direniş altyapısını hazırlamaktadır. Bu, hem politik açıdan özgürleşmenin bir ortamı haline gelmekte hem de kültürel çeşitliliğin korunmasını ifade etmektedir” denilerek vandalizm övgüsü yapıldı.
‘TESETTÜR GERİCİ PRATİK’
Ayrıca, “Bugün bilhassa yerli kadını yerine mıhlayan gerici kültürel pratiklere (örtünme, klitorisin kesilmesi, çokeşlilik, dulların kurban edilmesi-satı geleneği vb.) en çok kadın özneler karşı çıkıyor. Bu süreç veya adım, basit bir “medenileşme” olarak adlandırılamaz; zira daha ileriye, demokrasiye ve yerli kültürü korumaya bir sıçrayış söz konusudur” denilerek Müslüman hanımların örtünme tercihleri açıkça ‘gericilik’ olarak yaftalandı; soruna ‘çözüm’ olarak ise, İslam topraklarına getirilmesi adına milyonların kanına girilen ‘demokrasi’ gösterildi.

O PROFESÖR YİNE KİN Mİ KUSACAK!
MSGSÜ’ndeki Sempozyum’da ‘Kültür ve Pedagojik Mücadele’ başlığı altında mikrofon uzatılacak olan Prof. Dr. Rıfat Okçabol, ‘Okullarda Dinsel Kültür: Türkiye Örneği’ isimli bir sunumda bulunacak. Konuşmasında yine İslam’a kin kusması beklenen Okçabol, Gezi eylemlerini gerçekleştiren Birleşik Haziran Hareketi (BHH) isimli grubun da akıl hocalarından… Kadın cinayetlerini dahi ‘din eğitimine’ bağlama bağnazlığına sahip bir sözde bilim adamı olan Okçabol, BHH’nin geçtiğimiz ş0ubat ayında gerçekleştirdiği, ‘Eğitimde Gericileşme ve Laik, Bilimsel Eğitim’ konulu panelinde bu yönde görüşler ortaya koymuştu. Okçabol, ‘Sol Cephe’ isimli marjinal inisiyatifin de kurucu üyelerinden…


Banka soyguncusu olduğunu ortaya çıkarttığımız HDP’li Çubukçu da ihanet sempozyumunun konuşmacılarından.
DAVETLİLER DE DİKKAT ÇEKİCİ
Örneğin, banka soyguncusu HDP milletvekili adayı Aydın Çubukçu. Ve diğer dikkat çeken isimler: Boğaziçi Ü. Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıfat Okçabol, Doç. Dr. Fikret Başkaya, Marksist-Leninist EMEP Partisi Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş.
Vahdet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.