Yaşam Odaları

Yaşam Odaları
Hayata tutunabilecekleri bir “Yaşam odaları” olmadı ama “mermerden mezarları” var...

Kimi işsizlikten, yani mecburiyetten girdi madene, kimisi kredi borcunu ödeyebilmek için.. Kimisi de kazandığıyla geçinemediği için bıraktı bahçesini, tarlasını… 1000 lira için her gün yerin altına, karanlığa girenlere, yaşarken çok görülen “yaşam odaları”, öldükten sonra “en lüksünden” sunuldu… “Sönmüş ocaklara parlak mezarlar”, “kararmış hayatlara lüks mezarlıklar” mı teselli edecek babasız çocukları!

Kendi mezarlarını kendileri kazmışlardı, habersiz... Yaşama hakkı onlara çok görülmüş; yaşam odasız madende yalnız bıraktılar sevdiklerini. Lastik ayakkabısı ile bir baba gözlerinin yaşıyla uğurladı evladını...

Bir anne madenden çıkarılan suya bakıp “Benim oğlum yüzme bilmez ki...” dedi; ciğerimizi dağladı. “Kardeşimi çıkarın daha yeni çocuğu oldu” dedi biri, insanlık tarihine geçirdi bir isteği.

Geride gözlerinde yaş, yüreklerinde bir boşluk, borç harç ve geçim derdiyle  baş başa kalanlar, gelmeyeceklere üzülürken bir yandan, hayatın gerçeği yüzlerine vurmaya başladı.

Devlet...

2 gündür aynı gömlekle gezdiğinden bahsedilen bakan, vatandaşını tekmeleyen müşavir, kamerasız gelmeyen erkan gazete küpürlerinin parçası olarak tarihteki   yerini aldı.

Yaşayanların, geride kalanların hayatları iyileştirilecek diye bir yıldır bekleyenler, dün yapılan bir şeyi daha net gördü. Yaşarken şartlarını iyileştiremediği madenci mermer mezarlar yapılmıştı. İşin acısı geride kalan bir yılın ardından yapılanların en fazla yürek yakanı olması. Oysa; kocasını kaybetmiş bir kadın dik yürümek… Bir çocuk yarına umutla bakmaktan başka bir şey istemedi. Toprağına da sarılırdık biz gidenlerin…

Mermer bekleyebilirdi

Geçen yıl 13 Mayıs tarihinde 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma’daki facianın birinci yıldönümünde acılar tazeliğini koruyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan maden şehitliğinin açılışı için Soma ve Türkiye’nin birçok yerinden insanlar mezarlığa akın ediyor.

Soma’yı ve Türkiye’yi değil tüm dünyayı yasa boğan facianın üzerinden bir yıl geçti. 43 maden şehidinin yattığı Soma Belediye Mezarlığında Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan maden şehitliğinde 43 işçinin yanında madende hayatını kaybeden diğer işçilerinde isimlerinin bulunduğu kaideler yer alıyor. Maden şehitliği için sadece Soma’dan değil Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce insan Soma’ya geldi. Şehit aileleri ve vatandaşlar mezarlar başında dua ederken, gözyaşları sel oldu. Mezar başlarında ağlayan aileler, babalarının mezar topraklarıyla oynayan çocuklar, acının hala tazeliğini koruduğunu gösteriyor. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Soma davasında bürokratların yargılanması için hâlâ izin çıkmamasına da tepki gösteriliyor.

“Bir yıldır çektiğimiz acıyı bunlar nereden bilecek”

Henüz 26 yaşında iki çocuk babası oğlu Uğur Çolak’ı maden faciasında kaybeden baba İsmail Çolak da acıların hala dün gibi taze olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Bugün tam bir yıl oldu. İlk günkü gibi acımız devam ediyor. Bizim bir yıldan beri çektiğimizi hükümet nereden bilecek. Onu ancak biz, bizim gibi olan, evlat acısı yaşamış olanlar bilir. Bunu altın varaklı bardaklarda su içenler bilmez. Bunu ancak biz biliriz. Adalet istiyoruz. Hiçbir şey istemiyoruz. Hiçbir talebimiz olmadı. Bizim tek talebimiz bürokratların biran önce zırhlarının kaldırılıp Enerji Bakanlığının, Çalışma Bakanlığının, MİGEM’in, TKİ’nin, Sarı Sendikanın, denetleme yapan müfettişlerin zırhlarını kaldırsınlar, gelsin Akhisar’da kendilerini arındırsınlar. Suçları varsa cezalarını çeksinler. Biz adaletten başka bir şey talep etmedik, etmiyoruz da. Bu davayı Fizan’a da sürseler arkasından gideceğiz.”

Tabeladaki -301

Facianın ardından Soma’nın nüfusunun yazdığı şehir tabelasına yazılan -301 yazısının ise hâlâ aynı şekilde durması dikkat çekti. Mezarlık çevresi ve içinde çok sayıda jandarma ve polis ekibi güvenlik önlemleri alarak olası bir provokasyona karşı hazırlıklı bekletiliyor.

Milli Gazete

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum