Albayrak Saadet Partisine Taktı

Albayrak Saadet Partisine Taktı
Milli İttifak ilan edildiği günden bugüne kadar seçim meydanlarında başlayan hareketlenme Hakan Albayrak’ı rahatsız etmiş gibi görünüyor.

Hakan Albayrak yazısında Saadet Partisinin barajı geçemeyeceğini iddia ederek oyların Ak Parti’ye verilmesini istedi. Albayrak, “Saadet Partili” olmanın artık bir asaleti olmadığını iddia etti.

İşte Albayrak’ın o satırları :

“Saadet Partisi bugün iktidar namzeti değil, seçim barajını aşmaya bile namzet değil, hatırı sayılır bir oy oranına ulaşacağına dair hiçbir emare de yok; yine de bizim için büyük bir kıymet ifade edebilirdi, hem de güçlü olmasına ve gücüne güç katmasına hayati önem atfettiğimiz AK Parti’nin potansiyelinden bir parça koparmasını mazur görmemizi gerektirecek kadar büyük bir kıymet ifade edebilirdi; eğer doğru dürüst bir İslamcı muhalefet sergileseydi. Saadet Partisi’nin muhalefeti doğru ve dürüst değil, zaten İslamcı da değil. İranlılar ve İrancılar hariç dünyanın bütün İslamcıları Suriye’de devrimcileri desteklerken bebek katili Esed’le el ele tutuşup saadet manzarası sergileyen Mustafa Kamalak’ın partisinden bahsediyoruz! Türkiye’deki ‘Siyasal İslam Sorunu’nu ABD ve İsrail adına çözmek için “Selam-Tevhid Örgütü / Kudüs Ordusu Örgütü” komplosuyla İslami hareketlerin bütün temsilcilerini ‘tedavülden kaldırmaya’ yeltendiği halde “Paralel Devlet Yapılanması”ndan zerre kadar rahatsızlık izhar etmeyen ve üstelik bu yapılanmanın ‘tescilli’ avukatlarını milletvekilliğine aday gösteren Saadet Partisi’nden bahsediyoruz! Bu parti İslamcılığın şu veya bu şekilde temsilcisi olamaz, olsa olsa muarızı olur. “Bizim İslamcılık iddiamız yok, Milli Görüşçülük iddiamız var” diyecek olursanız, 28 Şubat dönemine damgasını vuran meşhur “Batı Çalışma Grubu”nun tetikçileriyle muhabbet resimleri çektiren büyüklerinizin “milli”liğini bana izah edin lütfen.

“Açık konuşuyorum” demiştim. Apaçık konuşuyorum, Saadet Partili kardeşlerim: Artık Saadet Partili olmamalısınız! 2002’de, 2003’te Saadet Partili olmanın bir asaleti vardı, ama artık yok. Hiç yok. Geçmişte kalan bazı doğruların cılız izdüşümü hatırına esasa ilişkin devasa yanlışlarını görmezden gelerek Saadet Partisi’nde ısrar etmeyi kendinize bile izah edemezsiniz; üzerinde birazcık düşünme zahmetine girseniz görürsünüz bunu. Geçmişte kalan bazı yanlışlarına istinaden ve bugün temsil ettiği -sizin adınıza da temsil ettiği- doğruları görmezden gelerek AK Parti’ye düşman nazarıyla bakmayı da, üzerinde birazcık kafa yorsanız, kendinize bile izah edemezsiniz.

Hâlâ NATO üyesiyiz, hâlâ İsrail’le irtibatımız var, uluslararası toplumda Siyonist-emperyalist güçlerle yollarımız hâlâ kesişiyor ve onlara hâlâ tavizler veriyoruz, ama Yeni Türkiye olarak bütün bunları aşma irademizi ortaya koyduğumuzu ve eski Türkiye kadar yüz kızartıcı bir durumda olmadığımızı, bilakis yüz ağartıcı bir durumda olduğumuzu ve AK Parti güçlendikçe bu süreçte ilerleme kaydettiğimizi, gücü ve özgüveni artan AK Parti’nin Türkiye’ye de aynı oranda güç kattığını ve özgüven aşıladığını, üzerinde biraz düşünseniz siz de takdir edersiniz. İçten içe zaten takdir ediyorsunuzdur, eminim. “Ama İsrail’e şöyle şöyle tavizler verdiler” diyerek AK Parti’nin Siyonist yandaşlığından dem vururken bunun ne kadar büyük bir haksızlık olduğunu, başbakanken Türkiye-İsrail Savunma İşbirliği Anlaşmaları’na tedrici metod gereği göz yumma lüzumunu hisseden Erbakan Hoca’yı Siyonistlikle suçlamakla aynı manaya geldiğini siz de gayet iyi biliyorsunuz, eminim. Korkunç bir ikilemden muzdaripsiniz, eminim. Kırın artık zincirinizi! Kurtulun bu ikilemden! Saadet Partisi’nin sizi makul bir yere sürüklemediğini, sizi kendi aklınızla ve vicdanınızla didiştirmekten başka bir şey yapmadığını RESMEN kabul edip bütün itiraz ve muhalefet haklarınızı mahfuz tutarak AK Parti’ye gelin. Oyunuzu AK Parti’ye verin.

AK Parti’nin hanesine yazılabilecekken Saadet Partisi’nin hanesine yazılan oylar, Saadet Partisi’ne hiçbir şey kazandırmaz; ama, sadece yüzde 1 bile olsa, AK Parti’ye ve dolayısıyla Yeni Türkiye’ye çok şey kazandırabilir. Yeni Türkiye, Saadet Partisi tabanını da özgürleştiren ve kadîm Milli Görüş’ün de idealleri istikametinde yol alan bir Türkiye’dir. Gelin beraber yürüyelim.”

Habervaktim olarak belirtmek isteriz ki, biz bazı basın kuruluşlarının ve yazarların aksine halkımızın tercihlerini yapacak olgunluğa sahip olduğuna inanıyoruz. Partileri ve siyasi kuruluşları lehte ve aleyhte eleştirdiğimiz doğrudur ancak bu haberciliğimizin gereği olarak yaptığımız işimizdir.

Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
84 Yorum