Tolga Aral’dan Çarpıcı Yazıcıoğlu Açıklaması

Tolga Aral’dan Çarpıcı Yazıcıoğlu Açıklaması
Milli İttifak İstanbul adayı Tolga Aral, rahmetli Yazıcıoğlu’nun hayatta iken çözüm sürecini desteklediği iddialarına çok sert tepki gösterdi: “Şehit Lider Muhsin Başkan her dönemde bölücülere karşı olmuş, tavrını net olarak ortaya koymuş biridir.”

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun en yakınında yer almış gençlerden olan ve  Büyük Birlik Partisi’nin İstanbul’daki en çalışkan isimlerinden Tolga Aral, genç yaşına rağmen 15 yıldır bu hareketin içinde gece gündüz koşturuyor.

“Bizde döneklik olmaz. Biz varsak millet var, millet varsa biz varız” diyen Aral, Muhsin Başkan’ın emanetine sahip çıktıklarını vurguluyor. O “helikopter kazası” ve sonrasında yaşananlara kahrolan Aral, en çok Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatta iken çözüm sürecini desteklediği söylemlerine kızıyor.

Şimdi SP-BBP ittifakının İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olan Tolga Aral, Meclis’e girmesi halinde birinci önceliğinin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği o tartışmalı “helikopter kazası”nı aydınlatmak olacağını söylüyor.  Aral, Yazıcıoğlu’nun çözüm sürecini desteklediği propagandasıyla ilgili de bir rapora işaret ediyor.

Büyük Birlik PartisiGenel Başkanı Mustafa Destici’ye Basın Danışmanlığı da yapan Aral’la Milli İttifak’ı, medyayı ve rahmetli Yazıcıoğlu’nu konuştuk.

unnamed-002.jpg

BBP-SP KAYNAŞMASI YENİ DEĞİLDİR

-BBP ile SP tabanları örnek bir kaynaşma içinde. Bunu neye bağlıyorsunuz?

BBP Refahyol iktidarını 8 vekille destekleyerek Hükümet olmalarını sağladı. 8 vekil bugün tesirsiz gibi görünse de güven oylamalarının 1-2 oyla alındığı bir dönemde önemliydi. Kaldı ki Refah Partisi zaten birinci parti olarak seçimlerden çıkmıştı, yani riski BBP aldı. Bundan dolayı BBP-SP kaynaşması yeni değildir.

-Niçin bugüne kadar ittifak yapılmadı peki sizce?

Türkiye’deki partiler genelde ideoloji ya da fikirden ziyade lider kültüne dayanır. Hem merhum Erbakan’ın hem de Yazıcıoğlu’nun derin ve köklü geçmişleri geniş bir zeminde siyaset yapmalarına izin verse de, ittifakları sorunlu kılmaktaydı, bugün haleflerinin fraksiyon içerisinden gelmiş olmaları denklik sorununun aşılmasını sağlamıştır diye düşünüyorum.

MEDYA SAHİPLERİ GÜÇLÜNÜN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPIYOR

-Bir kısım medya Milli İttifak’ı görmezden geliyor adeta, nedenini nasıl yorumluyorsunuz?

Osmanlı’nın ilk gazetesi olan Takvimi Vekayi devlet tarafından çıkartılmış ve kanunların neşredildiği resmi bir gazeteye dönüşmüştür. Bağımsız çıkan gazeteler sansür ve maddi gerekçelerden uzun soluklu olamamış ve hatta Abdülhamit tarafından satın alınma yoluna gidilmiştir. İttihatçıların gazetesi olan Tanin ise hükümetin sesi olarak İnönü dönemine kadar devlet propagandasını yürütmüştür. Bugün ulusal medyanın sahipleri holdinglerdir ve hepsi zarar etmektedir. Yani medyanın yok sayma gibi bir inisiyatifi olmayıp güç kimdeyse onun sözcülüğünü yapmakta. Bundan dolayı medya Milli İttifak’ı yok sayıyorsa, hükümet (korktuğundan) yok saydığı içindir.

MEDYANIN SORUNU YAPISAL

-BBP’nin medyayla ilişkilerini sağlayan isimlerden biri olarak, bugün Türk medyasının içinde bulunduğu durumu biraz daha açar mısınız?

Gazetelerde gazeteciler çalıştırılmıyor, yazarların geçmişlerine baktığınızda hiçbirinin gazeteci kökenli olmadığını görürsünüz. Muhabir de yoktur, dikkat ederseniz özel haber yapılmamaktadır. Bir iki ajansın tekelinde olan kaynaklardan beslenmek zaten manipülatif bir gündem oluşmasına sebebiyet veriyor. Nitelikli bir gazeteciliğe ise iktidar sahiplerinin tahammülü yok. İktidarlardan umudunu kesenlerse mülevves bir dille bühtan savuruyor. Yani medyanın sorunları yapısaldır.

KAHREDEN KORE ÖRNEĞİ

-Medyayı bir kenara bırakırsak, bugün ülkenin en büyük sorunu nedir size göre?

Geçmişte eğitimdi, daha sonra bilgi ucuzladı, internet ve teknolojik diğer icatlar ulaşım ve etkileşimi hızlandırdı. Her ilde üniversiteler açıldı. Bugün en büyük sorun nedir sorusuna ben maalesef yine eğitim derim. Zira bilgiyi işlemek, kullanmak ve üretmek de bir eğitim istiyor. 55 yıllık bir devlet geçmişine sahip olan Güney Kore dünya devlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor. Dünya Bankası’nın bir araştırması var, o araştırmaya baktığımız zaman Güney Kore’deki öğrenciler Matematik’te 5, Fen Bilgisi’nde 7, okuduğunu anlamada ise 5. sırada. Türkiye’ye bakarsak Matematik’te 44, Fen’de 43, okuduğunu anlamada 42. sırada. İşte bunun için Kore’nin Samsung’u, Kia’sı, Hundaı’sivar, bizimse bir tane bile dünya markamız yok.

YAZICIOĞLU ÇÖZÜM SÜRECİNİ DESTEKLİYOR MUYDU?

-Hükümet çevrelerinde merhum Yazıcıoğlu’nun çözüm sürecini desteklediği propagandası yapılagelmiştir. Merhumun yakınında çalışmış biri olarak, neler söyleyeceksiniz bu konuda?

Bu çok haksız ve ahlaksız bir yaklaşımdır. Şehit Lider Muhsin Başkan her dönemde bölücülere karşı olmuş tavrını net olarak ortaya koymuş biridir.Çözüm sürecinin de Türkiye’yi bölünmeye götürdüğünü herkes ayan beyan görmekte. Muhsin Başkan’ın2007 yılında terörle gerçek manada mücadele için hazırladığı ve kamuoyuna deklare ettiği bir rapor vardır. Bu raporda mücadelenin yöntemleri anlatılmıştır. Ayrıca hükümet her konuda pragmatizm, makyavelizm yapmaktan geri durmayan bir anlayış içinde. Bu konuda da bu zihniyetlerini açık seçik görmekteyiz.

erbakan-hoca.jpg

HAYATTA OLSALARDI NE DERLERDİ?

-Rahmetli Erbakan ile Yazıcıoğlu’nun bu ülkeye kazandırdıkları ortada, bugün hayatta olsalardı Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma ne derlerdi acaba?

Erbakan Hoca diyeceklerini hükümet dahil her platformda dile getirmiş, bulduğu imkan ve fırsatları değerlendirmiştir. Muhsin başkanın suikastı ve bu suikast ile ilgili ortaya hiçbir şey çıkartılmaması da yaşasaydı neler derdi sualinin cevabıdır.

13634_1149_06122011_4.jpg

YAZICIOĞLU “KAZASI”

-Rahmetli Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği “kaza”nın üzerindeki sis perdesi neden aralanamıyor sizce? Suikast/sabotaj veya arama çalışmalarında kasıtlı ihmal varsa failler kim size göre?

Koca darbeleri bir iki astsubayın üstüne yıkıp sözde geçmişle hesaplaştığını iddia edenler, mizansen de olsa bir iki kukla faili işaret etmeye, böyle bir tiyatro oluşturmaya dahi ilgi duymadılar. En basit davalar yürütülen mevzuatların yürütülmesi bile bu davada söz konusu değil. Meclis’e girmek nasip olursa birinci önceliğim Muhsin Başkanımızın suikastini sonuna kadar takip etmek ve kim varsa bu işin arkasında onları ortaya çıkartmak noktasında gayret etmek olacaktır.

-İttifak’ın İstanbul oy beklentisi nedir?

Yüzde on civarında bir oyu yakalamak istiyoruz. 31 Mayıs Pazar günü Saat 14.00’de Yenikapı’da gerçekleştireceğimiz Büyük İstanbul mitingimizde tüm Türkiye Saadet Partisi-BBP ittifakının yükselişini görecektir.

tolga.jpg

BİZDE DÖNEKLİK OLMAZ

-Bazı eski BBP’liler ve Yazıcıoğlu’nun damadının AK Parti’nin yanında yer almasına ne diyorsunuz?

Vefa sadece bir semt adı değildir.Ben yaklaşık on beş yıldan beri bu hareketin içindeyim. Ve Muhsin başkanın emanetiolan davasına elimden geldiğince sahip çıkmaya, bu emaneti yere düşürmemeye çalışıyorum. Ki benim bu duruşumun da ahlaken de, vicdanen de, İslami bir duruş açısından da doğru olduğunu düşünüyorum.

Muhsin başkanın konuşmalarında söylediği şu cümlelerde bu sorunuza en güzel cevaptır; ‘’Bende ve arkadaşlarımda döneklik olmaz, biz inandığımızı yaptık, inandığımızı yapmaya devam ediyoruz. Korkaklık yok, döneklik yok, teslimiyet yok, biz varsak millet var, millet varsa biz varız’’.

Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum